Görüş Bildir
Haberler
Tarihi Şahsiyetlerin Unutulmaz Diyalogları

Tarihi Şahsiyetlerin Unutulmaz Diyalogları

Hep Yener
22.06.2016 - 16:04

Muhammed Ali & Fidel Castro

- FidelCastro 'At bakalım şuraya bi yumruk!'

- MuhammedAli 'Seni Amerika deviremedi, ben nasıl devireyim...'

İçeriğin Devamı Aşağıda

Şeyh Şamil & Rus General

Bir Rus generali, (Şeyh Şamil'in iştahını abartarak;)

-'Beni yemenizden korkuyorum' ...

Şeyh Şamil;

- Boşuna korkmayın efendi, Bizim dinimizde domuz eti yemek haramdır, demiştir.

Sokullu MEHMET % Haçlı Ordusu

*inebahtı deniz savaşından sonra sokullu mehmet paşa'nın Haçlı donanmalarına söylediği sözdür. :

''siz bizim inebahtı savaşı'nda sadece sakalımızı kestiniz, biz ise sizin kıbrıs'ı almakla kolunuzu kestik. sakal daha gür bir şekilde tekrar büyür, fakat kesilen kol tekrar gelmez.''

Che Guevara ile Fidel Castro

  • Küba’da devrim yapılmış, silahla yürütülen mücadelenin ekonomik atak safhasına geçme gereği doğmuştur. Devlet bakanlıklarına ve ekonomik gidişata ilişkin toplantıda Fidelkürsüden:

'ekonomiyi düzeltmeliyiz, kaynakları etkin kullanmalıyız'

yönünde söylev verirken

'aranızda iyi bir ekonomist var mıdır?'

der. Koca salonda bir tek Che'nin eli havadadır. Fidel bunun üzerinde Che ye

'senin ekonomiden anladığını bilmiyordum'

der. Che tarihi yanıtını verir

'ben senin: aranızda iyi bir komünist var mı? dediğini sanmıştım...'__NOT: Burada püf nokta İspanyolca'da 'economista' ile 'comunista' arasındaki okunuş benzerliğidir.

Mehmet Akif Ersoy ve Bir Genç

Bir toplantıda bir genç Mehmet Akif Ersoy'u küçük düşürmek için:

- Siz baytarmışsınız öyle mi? der.

Mehmet Akif Ersoy hiç istifini bozmadan şu cevabı verir:

- Evet. Hayrola bir yeriniz mi ağrıyordu?

Napolyon ve Fransa hükümet ricalinden biri arasında geçen diyalog

Fransa hükümet ricalinden biri Napolyon’un bir muharebede tenkide kalkışıp parmağını harita üzerinde gezdirerek:

- Önce şurasını almalıydınız, sonra buradan geçerek ötesini zapt etmeliydiniz, gibi fikirler belirtmeye başlayınca, Napolyon:

- Evet, demiş. Onlar parmakla alınabilseydi dediğin gibi yapardım.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Neyzen Tevfik ve Arkadaşlarından Biri arasında geçen diyalog

Tanıdıklarından biri, yazdığı romanın müsveddelerini Neyzen Tevfik’e göstererek fikrini sorar:

Neyzen beğenmediğini ifade edince, adam:

- İyi ama der. Siz hiç roman yazmadınız ki!

Neyzen Tevfik şu cevabı verir:

- Ben yumurtanın tazesini bayatını iyi anlarım. Ama bu güne kadar hiç yumurtlamadım.

Nikita Kruşçev ve John F. Kennedy

John F. Kennedy: Bizim, sizi otuz kere yok edecek kadar füzemiz var.

Nikita Khrushchev: Bizim, sizi yalnızca bir kez yok edecek kadar füzemiz var, fakat bu bize gerekenin tümü.

Grigori Rasputin ile bir doktor arasındaki diyalog

Rus Çarı II. Nikolay’ın oğlu amansız bir hastalığa yakalanır. Çocuklarının hastalığına hiçbir çare bulamayan Çar ile Çariçe bir tanıdıklarının tavsiyesi ile umutlarını kestikleri andaRasputin’i çağırırlar.

Rusya’nın veliahtını iyileştirdikten sonra odadan çıkan Rasputin’e veliahtın doktoru bunu nasıl yaptığını sorduğunda:

-Onun ruhunu rahatlattım.

-Ruh diye bir şey yoktur.

-Düşünceyi ve duyguları da göremiyoruz, o zaman onlar da yoktur.

Fatih Sultan Mehmet ve Esnaflar

Sultan Mehmet bir sabah kılık kıyafetini değiştirip pazara çıktı. Satılan malların kalitesini, fiyatını ve esnafın durumunu kontrol etmek için Edirnenin çarşılarını gezmeye başladı. Sokağn başındaki ilk dükkana girdi. selam verdikten sonra:

- Bana yarım batman yağ, yarım batman bal ve birazda peynir veriniz. dedi. Müşteriyi güleryüzle karşılayan esnaf, selamı alıp menmuniyetle yarım batman yağı tarttı. Yağı verirken, karsısındakinin padişah olduğundan bihaber konuştu:

- Ağam, bu yarim batman yağınız. bal ve peynirde verebilirim. ancak ben bu yağı satarak siftah ettim. Diğer isteklerinizi de henüz siftah etmeyen karşı komşumdan alırsanız menmun olurum. Bu duruma içten içe sevinen Fatih Sultan Mehmet karşı dükkana geçti. Yarim batman bal ve peynir istedi. Dükkan sahibi yaşlı adam balı tarttıktan sonra:

- Allaha şükür bugünde siftahımızı ettik. Ancak peyniri henüz siftahlanmayan komşumdan alırsaniz sevinirim. Padişah diğer dükkanda peyniri aldıktan sonra:

- Bu millette bu yüksek ahlak varken değil istanbul dünya alınır. diyerek çarşıdan mutlu bir şekilde ayrıldı.

(Not: Olay henüz İstanbul fethedilmeden önce yaşanmıştır.)

Mustafa Kemal Atatürk ve Bir Milletvekili

Atatürk'e hakaretten sanık bir köylü hakkında takibat yapılıyordu. Durumu Atatürk'e arz ettiler,

- Mahkemeye veriyoruz, dediler, size küfür etmiş. Atatürk sordu:

- Ben ne yapmışım ona? Evrakı tetkik edenler açıkladılar:

- Gazete kâğıdı ile sardığı sigarayı yakarken kâğıt tutuşmuş ta ondan.

Atatürk'e bunu söyleyen bir milletvekilidir. Atatürk sormuş,

- Siz hiç gazete kâğıdı ile sigara içtiniz mi?

- Hayır...

- Ben Trablus'tayken içmiştim, bilirim. Pek berbat şey. Köylü bana az küfretmiş. Siz bunun için onu mahkemeye vereceğinize, ona insan gibi sigara içmeyi sağlayınız!.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Yavuz Sultan Selim ve Bir Veziri

Yavuz Sultan Selim, birçok Osmanlı padişahı gibi sefere çıkacağı yerleri gizli tutarmış. Bir sefer hazırlığında, vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca, Yavuz ; 

- Sen sır saklamayı bilir misin? diye sormuş. Vezir: 

- Evet hünkarım, bilirim dediğinde, Yavuz cevabı yapıştırmış: 

- Bende bilirim.

Büyük İskender ve Deniz Korsanı

Büyük İskender askerleri tarafından yakalanıp getirilen deniz korsanına ''Niçin denizi kötü niyetle kullanıyorsun?'' diye sorunca korsan ona şu cevabı vermiştir;

''Peki sen niçin bütün dünyayı ele geçiriyorsun? Ben bu işi küçük bir gemi ile yaptığım için bana haydut deniliyor, sen ise aynı işi bir filo ile yapınca imparatorluk!

Fatih Sultan MEHMET ve Bir Öğrenci

Fatih Sultan Mehmet, bir okula gitmiş: 

Fatih Sultan Mehmet : ' Hocam, bu sınıfın en çalışkan öğrencisi kim? '

hoca: ' Ali'dir. '

Fatih Sultan Mehmet : 'Ali sana bir altın ali. '

ali:' almam. '

Fatih Sultan Mehmet : neden? 

Ali: çünkü, akşam babama sultan bana altın verdi desem, babam inanmaz; 'koskoca sultan, bir altın verir mi?' diye. 

bu cevap, Fatih'in çok hoşuna gider ve Fatih, çocuğa bir kese altın verir.

Eflatun ve Bir Öğrencisi

Bir gün Eflatun,

talebelerinden birini kumar oynarken yakalamış ve şiddetle azarlamış. 

Talebesi : 'İyi ama ben çok az bir paraya oynuyordum.' diye itiraz edecek olunca, 

Eflatun cevap vermiş 'Ben seni kaybettiğin para için değil, kaybettiğin zaman için azarlıyorum..

Fidel Castro ve CHE Guevara

Castro: 'Ernesto, Şimdi benimle Kübaya gelip devrimi yapacak mısın?'

Ernesto: 'Sen biraz delisin! Devrimi yapacağız halkı kurtaracağız.'

(Birbirlerine bakıp gülerler)

Castro: 'Evet Ernesto, cevabını bekliyorum '

Ernesto: 'Tamam geleceğim ama bir şartım var; Kübadan sonra, Bütün Latin Amerikada sonrada dünyada yapacağız bu devrimi!'

Castro (Gülümseyerek): 'Ben biraz deliyim fakat dostum, sen zır delisin!'

İçeriğin Devamı Aşağıda

Galile ve Hasımlarından Biri

Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galile' ye hasımlarından biri:

- Efendim, demiş. Kulaklarınız, bir insan için biraz büyük değil mi? 

Galile:

- Doğru, demiş.

Benim kulaklarım bir insan için biraz büyük ama,seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
30
19
14
1
1
1
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Zeynep Koç

Güzel olmuş