Görüş Bildir
Haberler
Sibel Erdem Yazio: Ne Kadar İz Bırakıyorsun?

etiket Sibel Erdem Yazio: Ne Kadar İz Bırakıyorsun?

Onedio Arena
19.10.2021 - 17:55 Son Güncelleme: 23.10.2021 - 14:04

Dünya’ya gelmişiz bir kere buradan göçüp gideceğiz. Aşık Veysel ne güzel söylemiş “Benim sadık yârim kara topraktır.” Peki hepimiz bu yolun yolcusu iken bu yolda ne kadar iz bırakıyoruz? İz bırakmak denilince aklınıza ilk neyin geldiğini bilmiyorum ancak ben ekolojik ayak izinden bahsediyorum.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Özellikle 20. yüzyılda hızlı nüfus artışı, insanların taleplerinin artması, bilinçsizce tüketimleri, karşılığında geri dönüşüm sağlamaması ve üretim yapmaması nedeniyle doğal denge bozulmakta, pek çok tür yok olmakta, temel kaynaklar azalmaktadır.

Özellikle 20. yüzyılda hızlı nüfus artışı, insanların taleplerinin artması, bilinçsizce tüketimleri, karşılığında geri dönüşüm sağlamaması ve üretim yapmaması nedeniyle doğal denge bozulmakta, pek çok tür yok olmakta, temel kaynaklar azalmaktadır.

Hiç düşündünüz mü? Yaşamamızı sürdürebilmek için Maslow’un belirttiği gibi yemek yemek, ısınmak ve barınmak gibi en temel ihtiyaçları karşılarken kaç tane kaynak tüketiyorsunuz? İşte bunun cevabını ekolojik ayak izi kullanarak bulabilirsiniz.

1990’lı yılların ilk başlarında Dr. Mathis Wackernagel, Prof. William Rees ve arkadaşları tarafından ekolojik ayak izi kavramını ortaya atılmıştır. Diyelim ki telefonunuzdan banka hesabınıza giriyorsunuz. Hesabınıza ne kadar para yattığını, oradan ne kadar para çekildiğini ve hesabınızda ne kadar para olduğuna dair özet bir dökümü görebiliyorsunuz. Ekolojik ayak izi de; bir nüfusun gereksinimlerini karşılamak için doğanın ne kadar tahrip edildiğini, doğadaki kaynakların ne kadar tüketildiğini, bu doğal ekosistemin ise kaynaklarının üretken olduğu alan miktarının ne kadar olduğunu ölçer. Sadece nüfusun değil, bir kişi, bir ürün, bir şehir, bir ülke hatta tüm gezegen için hesaplama yapılabilinir.

Ekolojik ayak izi neleri içeriyor diye basitçe bakalım.

Ekolojik ayak izi neleri içeriyor diye basitçe bakalım.

Yediğimiz bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetiştirilmesi için kullanılan arazi, bunların yetiştirilmesi için kullanılan kimyasal girdiler karbon tutma ayak izidir ki en büyük paya bu sahiptir. Ayrıca yediğimiz gıdalar yine tarım arazisi ayak izini; kestiğimiz odunlar kullandığımız kağıtlar orman ayak izini; et, süt ve yün ürünleri için hayvancılık yapılan alan otlak ayak izini, oturduğumuz konutlar, kullandığımız ulaşım, enerji santralleri yapılanmış ayak izini, tüketilen balık ve deniz ürünlerini temin etmek için gereken deniz ve tatlı su alanı balıkçılık sahası su ayak izini oluşturuyor. Örneğin;  biz bir hamburger yediğimizde yaklaşık 2500 litre su harcanırken, 1 bardak kahve içtiğimizde 140 litre su harcamış oluyoruz.

Küresel Ayak İzi Ağı’nın web sayfasında (Global Footprint Network) 200’den fazla ülkenin ekolojik ayak izi hesaplanıyor. Hem ekolojik ayak izi hem de biyolojik kapasite, küresel hektar (kha) birimiyle gösteriliyor. 2007 yılında Türkiye’de yaşayan bir kişinin ekolojik ayak izi 2.7kha’ydı. Yani küresel biyolojik kapasitenin %50 üzerinde olduğu anlamına gelir. Dünya’daki herkesin ortalama 2.7 kha kadar ekolojik ayak izi olsa 1.5 gezegene ihtiyacımız olacaktı.

Madem biz de bu dünyanın bir evladıyız ve madem bizden sonra gelecek bir nesil var. O zaman hayatımızda kullandığımız ürünlerin çevreye ne kadar zarar verebileceği konusunda bilinçlenerek hem kendimiz hem de gelecek nesil için yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.

Sevgiler,

Sibel Erdem

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
6
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın