Seni Neden Sevmedi?
Birini sevmek, onunla özel anılar biriktirmek, onunla hayatın tüm zorluklarına karşı birlikte durmak... Bunlar hepimizin arzuladığı ve hayatımızın anlamını belirleyen duygusal deneyimler. Ancak bazen, tüm çabalarımıza rağmen, karşımızdaki kişi bizi sevmez. Bu durumda, genellikle kendimizi suçlar, değersiz hissederiz. Ancak unutmayın ki, birinin sizi sevmemesi sizin değerinizi belirlemez.
Seni Neden Sevmedi?
Haydiiii!
1. Cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını da seçer misin?
3. Onunla bir şeyler yaşadın mı?
4. Seni sevmediğini hissediyor muydun?
5. İlişkinin içinde veya sonrasında hayatlarınızda başka biri oldu mu?
6. En çok hangi konuda eksiklik hissediyordunuz?
7. Ona olan sevginin karşılık bulduğunu düşünüyor muydun?
8. O, seninle birlikteyken kendini nasıl hissederdi?
9. Son olarak onun burcunu seçer misin?
Çünkü senin hissettiğin sevgiyi hissetmiyor.
Çünkü sen ona çok fazla geldin.
Çünkü sen ona çok fazla geldin, belki de seni taşıyamayacak kadar büyük bir duygunun içinde boğuldu. Bazen insanlar, birine duydukları ilgiyi ya da sevgiyi kaldıramazlar. Senin varlığın, onun sınırlarını zorladı; belki de seni kendine bu kadar yakın tutmak, ona ait olan alanı daraltıyordu. Sevgi ya da ilgi, bazı insanlar için bir yük haline gelebilir. Özellikle de kendi iç dünyasında halletmesi gereken şeyler varsa, dışarıdan gelen bu yoğun duygu seline karşı savunma mekanizmalarını devreye sokar. Belki de senin her adımın, her bakışın, her sözün onu boğuyordu; içinde bulunduğu karmaşanın üstüne bir de senin bu yoğun hislerin eklendiğinde, ne yapacağını bilemedi. Sana karşı bir şey hissetmediği için değil, sadece kendi duygusal kapasitesi o kadar fazla değil. İnsanlar bazen, başkalarının sevgisiyle bile baş edemeyebilirler, çünkü kendilerine dair eksik ya da çözülmemiş parçalar vardır. Bu, seni değersiz kılmak anlamına gelmez, aksine senin sevgini hissetmek, ona çok fazla gelir çünkü o, duygusal anlamda hazır hissetmiyor. Ve belki de tam o yüzden, uzaklaşmak istiyor; seni kaybetmek değil, sadece kendi içindeki huzuru bulmak için biraz nefes almak istiyor.
Çünkü seni sevmekten korktu.
Çünkü seni sevmekten korktu. Belki de içinde yıllardır biriktirdiği kırıklar, acılar ve hayal kırıklıkları, ona sevmenin ne kadar zorlayıcı ve kırılgan bir şey olduğunu öğretmişti. Sevgi, onun için bir risk haline gelmişti; birini kalbinde barındırmak, duygusal bir açıdan kendisini savunmasız bırakmak demekti. Seni sevmenin, onu yeniden yaralayabileceği korkusu vardı. Belki de geçmişte sevdiği biri ona büyük bir acı yaşatmıştı, ya da sevgiye dair güvenini kaybetmişti. O yüzden, seni sevmenin getireceği derin duygular, onun için büyük bir tehdit gibi görünüyordu. Sevgi, ona özgürlük değil, bağlanma hissi veriyordu; oysa o, bağlanmaktan ve kendisini birine tam olarak açmaktan korkuyordu. Bu korku, onu hem seni hem de duygularını itmeye zorluyordu. Bazen insanlar, sevdikleri zaman kendilerini kaybedeceklerini düşünürler; sevgi, onlara bir tür bağımlılık gibi gelir. Oysa gerçek sevgi, insanı özgürleştirmeli, korkutmak yerine güçlendirmelidir. Ama o, henüz sevmenin nasıl bir şey olduğunu, gerçek anlamda sevmenin ne kadar güvenli ve dönüştürücü olabileceğini bilmiyordu. Ve bu yüzden seni sevmenin getireceği hislerden korktu. Kendi duygusal duvarlarını yıkıp seni içeri almanın, ona daha fazla acı vereceğini düşündü.
Çünkü aklı hala eski sevgilisinde.
Çünkü aklı hala eski sevgilisinde. Ne kadar seni seviyor gibi görünse de, kalbi bir yerlerde geçmişin gölgelerinde kalmıştı. Onun için eski ilişki, bitmiş olmasına rağmen hala bir iz bırakmıştı; o anı, o sevgiyi, o hissi tam anlamıyla bırakmak kolay olmamıştı. Eski sevgilisinin hatıraları, onun zihninde bir tür yankı olarak devam ediyordu. Belki de eski sevgilisiyle yaşadığı anlar, onun için bir ideal halini almıştı; o ilişkiyi, duygusal olarak bir tür referans noktası olarak kabul ediyordu. Seninle olan ilişkisini bu anılarla kıyaslıyor, her küçük farkı eski sevgilisiyle yaşadığı anlarla ölçüyordu. Belki de unutamadığı bir söz, ya da yaşadığı bir anı, hala zihninde dönüp duruyordu. Seni ne kadar sevse de, o geçmişten bir türlü sıyrılamıyordu. Bu, aslında sana karşı bir şey hissetmemesi değil, sadece eski ilişkisini bir türlü geride bırakamamasındandı. Bir yandan seninle yeni bir şeyler inşa etmeye çalışıyor, ama diğer yandan eski sevgilisinin hayaletleri, ona geçmişteki duyguları yeniden yaşatıyordu. Bu içsel çatışma, ona her yeni duyguyu kucaklamakta zorlanmasına sebep oluyordu. Çünkü aklı hala geçmişte, eski sevgilisinde takılı kaldığı için, kalbi yeni bir sevgiye tam anlamıyla yer açamıyordu.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın