Görüş Bildir
Haberler
Şebnem Oral Yazio: Covid'i Kötü Haliyle Deneyimlemek

etiket Şebnem Oral Yazio: Covid'i Kötü Haliyle Deneyimlemek

Onedio Arena
19.10.2021 - 19:31 Son Güncelleme: 24.10.2021 - 10:07

Ambulansın kulak tırmalayan tiz sesini duyarak yoğun bakımda kalacağınız hastaneye doğru gidiyorsunuz. Daha önceden ciğerlerinizin bu kadar sıkıştığını ve nefes almanın zor olduğunu hatırlamıyorsunuz. Halbuki soluk alıp vermek sıradan, farkında olmadan, istemsiz yaptığınız bir reflekstir. Ama şu an için en önemli, en hayati şey.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bütün bunları neden yaşıyorsunuz?

Bütün bunları neden yaşıyorsunuz?

Daha dün işinizde hırsla, azimle sanki hiç hastalanmayacak, hatta hiç ölmeyecekmiş gibi çalışmıyor muydunuz?

Evet, bütün Dünyanın bir buçuk yıldır mücadele verdiği, insanların zor koşullarda vefat ettiği güncel bir hastalıkla tanıştınız. Aile öykünüz ve bağışıklığınızın zayıf olduğu bazı hastalıklar yüzünden, virüs siz farkında olmadan ciğerlerinizi sarmış ve soluk alıp vermek sizin için dünyanın en önemli olayı haline gelmiş. Hastaneye doğru giderken, henüz aklınız yerinde, bilinciniz açıkken olabilecek bütün olumsuz düşünceler, kopuşmuş üzerinize doğru yıldırım hızı ile geliyorlar.

Eşinizi evde yalnız bıraktınız. Ya o da hastalandıysa?

Maaş ödeme günü yaklaştı. İç ve dış borç ödemeleri. Siz yokken halledilebilecek mi?

Daha önemlisi siz bir daha iyi olup evinize, ailenize dönebilecek misiniz?

İşte tam o an içinizi derin bir sıkıntı ve korku kaplıyor. Ölüm korkusu. O güne kadar çok düşünmediğiniz, vakti gelince biz de göçeriz deyip burun kıvırdığınız kavram, ensenizde bir nefes kadar yakın size varlığını sıcacık hissettiriyor.

Hastaneye vardığınızda sizi hızlıca yoğun bakıma alıyorlar. Tahliller, tomografiler, satürasyon ölçümleri. Sonuçlar çok iç açıcı değil. Her iki kolunuzdan açılan damar yolları, yüzünüzde kocaman, soluk alıp vermenize yardımcı bir maske. Yataktan kalkmanıza, tuvaletinizi yapmanıza, sevdiklerinizle konuşmanıza imkan yok. Doktorlar aile öykünüzü duyunca daha da telaşlanıyorlar; çocukken geçirilmiş zatürre, 30 yıl yoğun sigara içiciliği, bağışıklığınızı yok eden FMF Akdeniz ateşi, abinin akciğer kanserinden, babanın da akciğer enfeksiyonundan vefatı. Babanızın vefatı yakın bir tarihte gerçekleştiği için onun yaşadıkları, hastanedeki halleri gözünüzün önüne geliyor ve moralinizi ayakta tutmak pek de mümkün olmuyor.

Yirmi gün yoğun bakımda zorlu bir süreçte tedavi ediliyorsunuz.

Yirmi gün yoğun bakımda zorlu bir süreçte tedavi ediliyorsunuz.

Ağzınızda tat, burnunuzda koku yok olmuş. Sadece yaşamak için biraz yiyorsunuz. Yoğun bir antibiyotik ve kortizon tedavisi. Kollar mosmor, saç sakal birbirine girmiş, yüz çökmüş. Sanki yaşayan bir ölü.

Yoğun bakımdan normal odaya alındığınızda bazı şeyleri fark etmeye başlıyorsunuz. Hareketsizlikten bütün kaslar kendini bırakmış, yatakta bir yandan diğer yana dönemiyorsunuz. Ve 20 kilo kaybettiğinizi öğrendiğinizde, bu kadar kısa sürede bunun nasıl olduğuna inanamıyorsunuz. Halbuki yıllarca diyetisyenlere gittiniz yemediniz, içmediniz bu kiloyu veremediniz. Ama mikron büyüklüğündeki bir virüs size bunu yapmayı başardı. Gelin görün ki ne yaman bir çelişki; yürüyebilmek, yataktan kalkabilmek için kilo almanız lazım.

Bir buçuk ayın sonunda kan değerleriniz ve satürasyon ölçümünüz evde tedavinizin devam etmesine izin verir hale geliyor. Sanki yeniden doğdunuz. Yürümeyi yeniden öğreniyorsunuz. Evinize, ailenize kavuşuyorsunuz. Ve en önemlisi, ölüme bu kadar yaklaşınca hayatınızı yeniden sorguluyor, gelecek yaşamınız için kararlar alıyorsunuz. Yoğun bakımda yüzü koyun yatarken doktorlardan, hemşirelerden duyduğunuz bir yer adı, eğer gitmediğiniz bir yerse büyük pişmanlık duyuyor, çıkar çıkmaz oraya gitmeyi planlar arasına alıyorsunuz.

Anneniz aklınıza geliyor; her şerde bir hayır vardır ve bir virüs bin nasihatten evladır. 

Hala hayatın temposuna eski günlerde olduğu gibi katılamadınız. Evden çalışarak ve eşinizin yardımı ile iyileşmeye çalışıyorsunuz.

Aklınızda şu soru: ben gerçekten eskiden yaşadığım gibi mi yaşamak istiyorum? Bu yüzden virüse minnet duyuyorsunuz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
1
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın