Görüş Bildir
Haberler
Şaşırtıcı Çalışma Alışkanlıklarına Sahip 5 Tarihi Kişi

Şaşırtıcı Çalışma Alışkanlıklarına Sahip 5 Tarihi Kişi

23.01.2015 - 12:17 Son Güncelleme: 23.01.2015 - 12:25

1. Charles Dickens

1. Charles Dickens

Herkes çalışmaya oturmadan önce kahvesini yanına almak veya kültablasını masada bulundurmak isteyebilir ama 'İki şehrin hikayesi' kitabının ölümsüz yazarı Charles Dickens bu koşulları gerçekten ileri bir noktaya taşıdı. Her gün yalnızca sabah 9 ile öğlen 2 arasında işe koyulan Dickens, çalışmaya başladığı zaman evde tam bir sessizlik istiyor, masasındaki kalemi, mürekkebi ve heykeller belirli bir düzen içerisinde olmadıkça da çalışmaya başlamıyordu. Herhangi bir seyahat yapmak zorunda olursa bütün bu malzemelerini yanında taşıyor ve otel odasını da kendi düzenine göre yeniden düzenliyordu. Her gün çalıştıktan sonra 3 saatlik bir yürüyüşe çıkan Dickens, aynı zamanda yatağının da her zaman kuzeye dönük olmasını talep etmekteydi. Dediğine göre bu yatış şekli onu dünyadaki elektrik akımlarıyla aynı yörüngeye sokmaktaydı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

2. Ludwig Van Beethoven

2. Ludwig Van Beethoven

Beethoven işinin büyük kısmını yürüyüş halinde yapıyordu. Sabah kahvesi veya kahvaltısından sonra, masasının başına geçip bir kaç saat oturuyor ondan sonra da uzun yürüyüşlere çıkıyordu. Bu yürüyüşlerin kendi yaratıcılığını arttırdığını söyleyen Beethoven, aklına gelen notaları büyük bir not defterine hızlı hızlı not etmekteydi. Eğer yürüyüş sırasında çalışamadıysa kendisi banyo yaparken de eser yazabiliyordu. Yardımcısı Anton Schindler ise Beethoven'in oda içerisinde hızlı hızlı yürürken, bir yandan da elini yıkayıp, diğer yandan mırıldanarak derin bir meditasyon içerisinde eserlerinin bir kısmını yazdığına şahit olduğunu söylüyor.

3. Marcel Proust

3. Marcel Proust

Çalışmak başlı başına bir yükse, Proust bu yükü asgari seviyeye indirmek için elinden geleni yaptı. İlke olarak çalışmıyordu. Eğer çalışması gerekiyorsa, akşamüstü 3 veya 4'ten önce uyanmıyor, uyandıktan sonra her mantıklı insanın yapacağı gibi kahvesini için kruvasanını yiyor sonra da astımına iyi geldiğini düşündüğü afyonlu bir sigara patlatıyordu. Günün gerginliğine böyle hazırlandıktan sonra tekrar yatağına uzanıyor, bir kaç tane yastığı üstüste koyuyor ve yazmaya başlıyordu. Bu koşulların rahatlatıcı olduğunu düşünebilirsiniz ama Proust için bu koşullar bile yorucuydu. '10 sayfa yazdıktan sonra' diyordu 'kendimi bitmiş hissediyorum.' Bu yöntemle 3000 sayfalık ölümsüz eseri Kayıp Zamanın İzinde'yi bitirdi. 20'inci yüzyılın şüphesiz en büyük yazarlarından biriydi.

4. Salvador Dali

4. Salvador Dali

Sürrealizm akımının babası, gerçeklikle rüya arasındaki mesafeyi kısaltmak için uykuya dalar dalmaz hemen uyanabileceği bir düzenek hazırlamıştı. Uykuya yattığı zaman elinde içinde anahtar bulunan küçük bir kase tutuyordu. Uykuya dalar dalmaz kolu düşünce anahtar da başına düşüyor, böylece uykuya dalma aşamasında hayal ettiği ilginç görüntüleri kaydedebiliyordu. Dali aynı zamanda 'Paranoid Kritik' yöntemini de icat etmişti. Bu yöntemle kendisini bilerek mantıksız ve absürd önermeler yaparak paranoid bir ruh haline sokuyor, daha sonra duyguları tam olarak irrasyonel hale geldiğinde bu halet-i ruhiye içerisinde çizimlerini yapıyordu. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ressamlarından biri olmanın yolu, bu sıfata denk benzersizlikte bir çalışma alışkanlığı olmadan mümkün olamazdı zaten.

5. Demosthenes

5. Demosthenes

Antik Yunan'da retoriğin büyük ustası olarak bilinen Demosthenes'in görünüşte çok rahat verdiği o uzun ve etkileyici nutukların arka planında uzun saatlere yayılan katı bir çalışma bulunmaktaydı. Konuşmalarını hazırlamadan önce uzun saatler boyunca çalışıyor, tuttuğu bir aktör yardımıyla bedeni üzerindeki hakimiyetini mükemmel bir seviyeye çıkartmak için uğraşıyordu. Herhangi bir dil kayması, kekeleme yaşamamak veya konuşma esnasında nefessiz kalmamak için konuşmalarına ağzına attığı çakıl taşları ile hazırlanıyor veya yokuş yukarı koşarken kendi kendine konuşuyordu. Kişisel disiplini gerçekten örnek seviyede olan Demosthenes,  daha gençliğinde, çalışmalarından alıkonmamak ve toplumdan uzaklaşmak için saçının yarısını kestirmiş, bu sayede dışarı çıkınca karşı karşıya kalacağı bakışları kendisine karşı kullanarak, evden çıkmadan çalışmalarına devam etmiştir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
8
7
1
1
0
0
0