Romanların, Görenleri Orta Yerinden Çatlatan Renkli ve Şatafatlı Düğün Adetleri
Düğün dernek işleri konusunda millet olarak oldukça başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. Birbirinden değişik adetlerimiz ve kültürel çeşitliliğimiz, bizi bu konuda bizi farklılaştırıyor. İçimizdeki çeşitliliği barındıran en önemli etnik grup ise Romanlar. Onların nişanları ve düğünleri birbirinden gösterişli. Bu aralar internette sık sık onlara ait düğün videolarının paylaşıldığını görmüşsünüzdür. Biz de onların düğün adetlerini şöyle bir araştırdık...
Roman düğünü denilince insanın aklına eğlencenin bol olduğu, herkesin pistte dans ettiği, rengarenk bir ortam geliyor. Tam olarak da Roman düğünleri böyle oluyor zaten.
Gelenekleri ve adetleri ise birbirinden ilginç: Örneğin bazı bölgelerde kız istemeye gidilirken ailenin büyükleri, sokakta mikrofonla merasimi ilan ediyor, sokağa boydan boya kilim seriliyor.
İstemeden sonra hemen nişan yapılıyor ve bu nişanın da gerekleri var: Mesela 10 çift terlik, 10 çift ayakkabı, 20 gömlek, kızın kardeşlerinin ve akrabalarının kuaför masrafı gibi...
Bazı bölgelerde ise nişan töreninde istenen şeylerin değeri daha da yüksek. Şaşırmayacaksanız sayalım...
Altın ayakkabı, altın eldiven, altın kolluk, altın kemer, hakiki Maraş seti, altın başlık, altın boy kordonu, dört altın bilezik...
Gelinin hamamda giymesi için gümüş nalın, hamam bohçası, gümüş tokmak (gelinin kapısını çalmak için), gümüş ayakkabı, gümüş yelpaze, gümüş ayna, gümüş tarak, gümüş sandık, aynalı süpürge... Bunların hepsi sadece ve sadece gelin için.
Nişandan sonra düğün için çok fazla vakit geçirmeyi tercih etmiyorlar. Nişandan en fazla 4-5 ay sonra hemen düğün yapılıyor.
Evlenme yaşı ise çok küçük. Gelin ve damatların yaş ortalaması 15-16 civarında. Daha fazlası, evde kalmış olarak görülüyor.
Düğünleri ise 3 gün 3 gece yapma adetleri var. Çünkü Romanlar, en az 3 sene konuşulacak şekilde düğün yapmayı seviyorlar.
Salonda düğün yapma adetleri yok, bütün düğünler sokakta gerçekleşiyor. Yani size şatafat ya da şov gibi gelen her şey, aslında onların düğünlerinin olmazsa olmazı.
Fakat sokak düğünleri yasaklandığından beri, hiç istemeseler de salonda düğün yapmak zorunda kaldılar.
Altın ise onlar için her şeyden çok daha önemli. Ünlü Roman modacı Kobra Murat bile simit yiyeceği parayı biriktirip eşine bilezik aldığını anlatır.
Sünnet düğünlerinde sünnet olacak çocuğa üç çeşit kıyafet diktirip giydirmeleri de adetten. Hatta çocuğun anne- babası da gelin ve damat gibi giyinerek düğünde yerini alıyor.
Onlar için hayat demek renk demek, şatafat demek... Her ne kadar toplumda görmezden gelinmeye çalışılan etnik bir grup olarak ötekileştirilseler de, düğünlerindeki neşeleri ve gösterişleri asla bitmiyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın