Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Otelleri Bile Var! Eşlerine Sadakatte Master Yapmış Denizatlarına Dair Ufkunuzu Açacak Bilgiler
Eşlerini selamlarken sık sık çıkardıkları seslerinden son derece tek eşli doğalarına kadar, ayırt edici ve karizmatik deniz canlısı olan denizatının ata benzer kafası, uzun ağzı ve kıvrık kuyruğundan çok daha fazlası vardır. Denizatlarına dair ilginç bilgileri sizler için araştırdık. Öyleyse bu orijinal ve sevimli canlıları incelemeye geçelim...👇
Son zamanlarda su altındaki sevimli denizatlarıyla ilgili olarak 'denizatı otelleri' gündemde. Tel duvarlardan oluşan bu kutular popülasyonu artırmak için bir yöntem aslında.
Harasti, denizatı yetiştiren ve yavruları büyüten 'SEA LIFE Sidney Akvaryumu' ile birlikte çalışıyor. Bebekler yeterince büyüdüklerinde, etiketleniyorlar ve denizatı otellerinin çevresine bırakılıyorlar ve bura onların daimi ikametgahları haline geliyor.
Peki bu otelin yerlileri, havalı denizatları neden bu kadar hayranlık görüyor ve bir otelde muhafaza edilmeye çalışılacak kadar önemli görülüyor? Denizatlarını özel ve farklı kılan birçok özellikleri var.
Bilindiği kadarıyla 44 türü vardır.En belirgin türlerden biri, yalnızca Avustralya'da bulunan 'Koca Göbekli Denizatı'dır (Hippocampus Abdominalis). Maksimum boyu 35 santimetre olan bu denizatı, özellikle erkeklerde öne çıkan, belirgin bir şekilde büyük bir göbeğe sahiptir.
Denizatları, Tüm balık türlerinin en yavaş hareket edenleridir çünkü kendilerini ilerletmelerinin tek yolu sırtlarının ortasındaki yüzgeçtir. Bu yüzgeç, saniyede 50 defaya kadar ileri geri hareket edebilse de yüzgecin boyutu denizatını büyük mesafeler kat etmekten alıkoyar.
Hız söz konusu olduğunda zorlansalar da bu, türün atletik olmadığı anlamına gelmez.
Denizatlarının diğer deniz türleri gibi dişleri ve hatta mideleri yoktur. Bizimki gibi açılıp kapanan bir ağız yerine, tüm yiyeceklerini vakum gibi emmek için kullandıkları bir burunları vardır.
Pek çok denizatı, bir veya daha fazla üreme mevsimi boyunca aynı partnerle birliktedir, bu da her çiftleşme mevsiminde birden çok üreme döngüsünden geçmesini sağlar ve üremeyi artırır.
Her sabah, denizatı çiftleri birbirlerine ritüel danslar yaparlar, dakikalar ve saatler boyunca girift, ritmik kıvrımlar ve dönüşler boyunca hareket ederler. Romantik bağlarını güçlendirmek, üreme döngülerinin düzgün bir şekilde senkronize olmasını sağlamak ve her gün partnerlerine 'hayattayım ve sana bağlıyım' demenin bir yoludur.
Üreme döngüsü sırasında karmaşık bir kur yapma dansı yaptıktan sonra dişi denizatı, yumurtalarını erkeğin vücudunda kuluçka kesesi olarak bilinen bir yumurta kanalına yerleştirir.
Erkekler gebelik boyunca (birkaç haftaya kadar sürebilir) dinlenmek için bir alana yerleşirler. Nihayet doğum yapma zamanı geldiğinde, babalar minicik bebekleri fıskiye gibi dışarı iten bir dizi şiddetli kasılma yaşarlar.
Bebek denizatları doğduklarında pirinç tanesi büyüklüğündedir. Ayrıca hayatlarının ilk iki ila üç haftasını okyanusun plankton tabakasında sürüklenerek kendi başlarına geçirirler. Çok azı yetişkin olacak kadar uzun süre hayatta kalabilir.
Bu özel ve farklı canlı türü birçok kültür için de önemlidir.
Eski Yunanlılar, Avrupalı simyacılar ve Asyalılar arasında mistik bir önemi olduğu düşünülüyordu. Eski Yunanlılar ve Romalılar, denizatı deniz tanrısı Neptün/Poseidon'un bir özelliği olduğuna inanıyorlar, güç ve gücün sembolü olarak görüyorlardı
Eski Avrupalılar, denizatının ölen denizcilerin ruhlarını yeraltı dünyasına, güvenli bir şekilde taşıdığına inanırken, Çin kültürleri denizatının bir tür deniz ejderhası olduğunu düşünüyorlardı. Denizciler de uzun zamandır denizatını iyi bir şans tılsımı olarak görmüşlerdir.
Denizatı, boğaz ağrısı, idrar kaçırma, kırık kemikler ve azalan cinsel dürtüler dahil olmak üzere uzun bir hastalık listesi için reçete edilir.
Denizatlarının tedavi edici yönlerine dair inançlar geçmişe dayansa da, 21. yüzyılda çok gerçek bir etkiye sahipler. Geleneksel tıpta denizatı talebi, her yıl yakalanıp ilaç ticaretine satılan milyonlarca denizatı ile daha önce hiç olmadığı kadar artıyor.
Ancak koruma grupları ve kampanya yürütücüler, insanları bu pahalı ve nesli tükenmekte olan bu canlılara alternatifler aramaya ikna etmeye çalışıyor. Umarız bulurlar ve biz de bu özel canlıyı nesiller boyu görmeye devam ederiz diyelim. 🙌
Yorum Yazın