Binlerce Kişinin Canına Mal Olan Bir İhmalkarlık Öyküsü: 17 Ağustos
Öncesi ve sonrası ile, asla unutulmaması gereken yönleri ile Cumhuriyet tarihimizin en büyük felaketinin öyküsü.
İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam
17 Ağustos tarihli bir gazetenin ilan sayfası. Yalova Çınarcık'ta daire fırsatından söz ediliyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam
18 Ağustos 1999'da ise durum tam olarak buydu: Yalnızlık, sefalet, korku, çaresizlik...

Peki Türkiye neden bu duruma düştü?
Devletin eli gecikti!

Binlerce kişi bekliyordu, beton blokların altında.
Peki suçlusu hangi parti, hangi politikacı, hangi müteahhit dersek? Aslında bu sorunun yanıtı çok kısa, ama oldukça geniş kapsamlı.
Başıboş bırakılan;

Yönetmeliklerin yok sayılmasına göz yumulan sistemdi aslında on binlerce kişinin katili.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam
ve suç ortağı da, 'malzemeden çalan müteahhite affı' deprem olunca iptal eden 'diğer sistem'.

Tüm ihmallerin ardından, bir yardım eli bekleyen binlerce kişinin olduğu günlerde kurtarmayı da bilemedik.

Daha da fenası, kaos ortamında oldukça ciddi çalışmalar yürüten STK'ları hedef aldık.

Çünkü en iyisini biz biliriz.

Çünkü tüm felaketler bir şekilde aşılırdı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Reklam
Düşman bildiğimiz, ters baktığımız, pek hazzetmediğimiz ülkeler yardım için sıraya girmişken;

Hala kendi ayağına sıkmak isteyenler vardı,

ve planlı faaliyetleri hiçbir şey engelleyemedi.

17 Ağustos tarihli gazetede ilanı olan bu müteahhit, bir süre hedef tahtası oldu. Arabası yakıldı, kaçtı...Yakalandı, yargılandı, serbest kaldı. Ama bir şey unutuldu:

Sorun Veli Göçer'den çok daha fazlaydı..
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda

Reklam
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!