Görüş Bildir
Haberler
Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Pegarose
17.04.2014 - 21:32 Son Güncelleme: 17.04.2014 - 21:39

Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarır

Meme kanseri vakaları son dönemde giderek artarken uzmanlar, düzenli olarak mamografi çektirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Meme kanseri vakaları son dönemde artmakla beraber ölüm oranı sabit kalıyor. Türkiye Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği doktorlarından Op. Dr. Cavit Hamzaoğlu, meme kanserinin akciğer kanserinden sonra dünyada görülme riski en fazla olan kanser türü olduğunu söyledi. Kadınlarda meme kanserine yakalanma oranının dünya üzerinde değişiklik gösterdiğini belirten Hamzaoğlu, Amerika’da her 8 kadında bir, Avrupa ülkelerinde 10 kadında bir, ülkemiz için kesin olmamakla birlikte 14-15 kadında bir görülmekte olduğunu ifade etti.

Meme kanserine yakalanma riskinin kadınlarda erkeklere oranla 100 kat fazla olduğunu dile getiren Hamzaoğlu, son yıllarda erkeklerde görülen vaka sayısının yüzde 50 arttığını belirterek erkeklerin de dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Meme kanserinin oluşumu hakkında bilgi veren Hamzaoğlu meme kanserini, memede bulunan süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmeleri olarak tanımladı.

Hamzaoğlu ayrıca, meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri şöyle özetledi: “50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı 4 kat daha fazladır. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı iki kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir. 12 yaşından önce adet görmeye başlanması, 50 yaşından sonra hala adet görmeye devam etmesi riski artırmaktadır. Tüm meme kanserlerinin yüzde 25′i aileseldir. 10 yıldan fazla östrojen tedavisi gören kadınlarda risk artmaktadır. Alkol ve sigara kullanımıyla düzensiz beslenme riski artırıyor.”

Erken tanının önemini vurgulayan Hamzaoğlu, yüzde 96′ya varan oranlarda erken tanı ile hayatta kalma şansı olduğunu ifade etti. Yirmili yaşlardan itibaren kişinin kendini kontrol etmesi gerektiğine değinen Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “20-40 yaşları arasında 3 yılda bir, 40′li yaşlardan sonra her yıl, daha sonraki yaşlarda risk durumuna göre yılda bir mamografi çektirilmesini tavsiye ediyorum.”

Kişinin kendisini muayenesinin önemini bir örnekle destekleyen Hamzaoğlu, yaklaşık yüzde 42′lik bir oranla kişinin kendini muayenesi sırasında tanı koyduğunu belirtti. Meme kanserinin korkulacak bir hastalık olmadığını belirten Hamzaoğlu, asıl korkulması gerekenin geç tanı konması olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: http://www.pegarose.com/meme-kanserin...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Meme Kanserinde Erken Teşhis Çok Önemli

Meme kanseri vakaları son dönemde giderek artarken uzmanlar, düzenli olarak mamografi çektirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Meme kanseri vakaları son dönemde artmakla beraber ölüm oranı sabit kalıyor. Türkiye Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği doktorlarından Op. Dr. Cavit Hamzaoğlu, meme kanserinin akciğer kanserinden sonra dünyada görülme riski en fazla olan kanser türü olduğunu söyledi. Kadınlarda meme kanserine yakalanma oranının dünya üzerinde değişiklik gösterdiğini belirten Hamzaoğlu, Amerika’da her 8 kadında bir, Avrupa ülkelerinde 10 kadında bir, ülkemiz için kesin olmamakla birlikte 14-15 kadında bir görülmekte olduğunu ifade etti.

Meme kanserine yakalanma riskinin kadınlarda erkeklere oranla 100 kat fazla olduğunu dile getiren Hamzaoğlu, son yıllarda erkeklerde görülen vaka sayısının yüzde 50 arttığını belirterek erkeklerin de dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Meme kanserinin oluşumu hakkında bilgi veren Hamzaoğlu meme kanserini, memede bulunan süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmeleri olarak tanımladı.

Hamzaoğlu ayrıca, meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri şöyle özetledi: “50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı 4 kat daha fazladır. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı iki kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir. 12 yaşından önce adet görmeye başlanması, 50 yaşından sonra hala adet görmeye devam etmesi riski artırmaktadır. Tüm meme kanserlerinin yüzde 25′i aileseldir. 10 yıldan fazla östrojen tedavisi gören kadınlarda risk artmaktadır. Alkol ve sigara kullanımıyla düzensiz beslenme riski artırıyor.”

Erken tanının önemini vurgulayan Hamzaoğlu, yüzde 96′ya varan oranlarda erken tanı ile hayatta kalma şansı olduğunu ifade etti. Yirmili yaşlardan itibaren kişinin kendini kontrol etmesi gerektiğine değinen Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “20-40 yaşları arasında 3 yılda bir, 40′li yaşlardan sonra her yıl, daha sonraki yaşlarda risk durumuna göre yılda bir mamografi çektirilmesini tavsiye ediyorum.”

Kişinin kendisini muayenesinin önemini bir örnekle destekleyen Hamzaoğlu, yaklaşık yüzde 42′lik bir oranla kişinin kendini muayenesi sırasında tanı koyduğunu belirtti. Meme kanserinin korkulacak bir hastalık olmadığını belirten Hamzaoğlu, asıl korkulması gerekenin geç tanı konması olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: http://www.pegarose.com/meme-kanserin...

Meme Kanserinde Erken Teşhis Çok Önemli

Meme kanseri vakaları son dönemde giderek artarken uzmanlar, düzenli olarak mamografi çektirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Meme kanseri vakaları son dönemde artmakla beraber ölüm oranı sabit kalıyor. Türkiye Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği doktorlarından Op. Dr. Cavit Hamzaoğlu, meme kanserinin akciğer kanserinden sonra dünyada görülme riski en fazla olan kanser türü olduğunu söyledi. Kadınlarda meme kanserine yakalanma oranının dünya üzerinde değişiklik gösterdiğini belirten Hamzaoğlu, Amerika’da her 8 kadında bir, Avrupa ülkelerinde 10 kadında bir, ülkemiz için kesin olmamakla birlikte 14-15 kadında bir görülmekte olduğunu ifade etti.

Meme kanserine yakalanma riskinin kadınlarda erkeklere oranla 100 kat fazla olduğunu dile getiren Hamzaoğlu, son yıllarda erkeklerde görülen vaka sayısının yüzde 50 arttığını belirterek erkeklerin de dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Meme kanserinin oluşumu hakkında bilgi veren Hamzaoğlu meme kanserini, memede bulunan süt bezleri ve kanalları döşeyen hücrelerin kontrol dışı olarak çoğalmaları ve vücudun çeşitli yerlerine giderek çoğalmaya devam etmeleri olarak tanımladı.

Hamzaoğlu ayrıca, meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri şöyle özetledi: “50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı 4 kat daha fazladır. İlk çocuğunu 30 yaşından sonra doğuran kadınlarda meme kanseri görülme oranı iki kat fazladır. Hiç çocuk doğurmayan kadınlarda risk hafif yükselmektedir. 12 yaşından önce adet görmeye başlanması, 50 yaşından sonra hala adet görmeye devam etmesi riski artırmaktadır. Tüm meme kanserlerinin yüzde 25′i aileseldir. 10 yıldan fazla östrojen tedavisi gören kadınlarda risk artmaktadır. Alkol ve sigara kullanımıyla düzensiz beslenme riski artırıyor.”

Erken tanının önemini vurgulayan Hamzaoğlu, yüzde 96′ya varan oranlarda erken tanı ile hayatta kalma şansı olduğunu ifade etti. Yirmili yaşlardan itibaren kişinin kendini kontrol etmesi gerektiğine değinen Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “20-40 yaşları arasında 3 yılda bir, 40′li yaşlardan sonra her yıl, daha sonraki yaşlarda risk durumuna göre yılda bir mamografi çektirilmesini tavsiye ediyorum.”

Kişinin kendisini muayenesinin önemini bir örnekle destekleyen Hamzaoğlu, yaklaşık yüzde 42′lik bir oranla kişinin kendini muayenesi sırasında tanı koyduğunu belirtti. Meme kanserinin korkulacak bir hastalık olmadığını belirten Hamzaoğlu, asıl korkulması gerekenin geç tanı konması olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: http://www.pegarose.com/meme-kanserin...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın