Görüş Bildir
Haberler
Kanser Olduğunu Öğrendiğinde İlk Tepkiler

Kanser Olduğunu Öğrendiğinde İlk Tepkiler

Kanserle Tanışma

Yıl 2011 Ekim ayı, 36 yaşındaydım. Sıradan bir günde, bilgisayarın karşısına geçmiş, facebook’taki arkadaşlarımın paylaşımlarına bakıyordum. Özel bir ay olması sebebiyle arkadaşlarımdan birinin meme kanseriyle ilgili paylaşımını gördüm. Birkaç kişiyi etiketlemişti ve o etiketlenenlerden bir tanesi de bendim. Meme kanseri taraması yapılması gerektiğini belirten paylaşımı okuyunca, birkaç dakika dondum kaldım. İçime aniden bir kurt düşmüş, yüreğim cız etmişti. Sanki hissetmiştim kötü bir durum olduğunu ve garip bir telaşa kapılmıştım.

Yıllar önce komşularımızdan birinin, kanser nedeniyle ölmeden hemen önceki durumuna şahit olmuştum ve o tablo gözümün önünden yıllarca gitmemişti. Bilinçaltımda yatan en büyük korkuydu meme kanseri. Uzunca bir süredir benim de sol göğsümde dikkate almadığım, sol tarafıma yattığımda canımı yakan bir meme ağrısı vardı. Elimle kontrol ettiğimde ise ele gelen benim anlayabileceğim bariz bir şey yoktu. Üşendiğim için bir kez bile doktora gidip göstermemiştim. Arkadaşımın facebook’taki o günkü paylaşımını görünce, hemen belirtileri nelerdir diye araştırdım. Okudukça korkum arttı. Telaşla hemen o gün, nereye gitmem gerektiğini bile bilmeden bir kadın doğum uzmanından randevu aldım. Kadın doğum uzmanı kontrol edip, ultrason çektirmemi istedi. Ertesi gün hemen bir görüntüleme merkezine gittim. Doktor ultrasonu çekerken, göğsümde bir kitlenin olduğunu, mamografi ve sonrasında biyopsi yapılması gerektiğini ve hatta çıkacak olumsuz bir durumda kemoterapi gerekebileceğini söylemişti. O an dünya başıma yıkıldı, inanamadım söylediklerine. Doktor yaşayacağım zorlukları anlattıkça, anlattığı şeyleri başka birisinin hastalığıymış gibi dinledim. Kemoterapinin ne olduğunu nasıl yapıldığını bile bilmiyordum. Kafamda kemoterapiye dair olan tek şey, çok hasta olan insanlara yapıldığı ve sonrasında pek vakti olmadığıydı.

Nihayetinde bütün testler yapılıp local ileri evre meme kanseri olduğum ortaya çıkmıştı. Kanser kolumun altına lenf nodları sıçramıştı. Öğrendiğim ilk gün, gece yatağıma yattığımda hemen ertesi gün ölecekmiş düşüncesine kapıldım. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Başıma neler geleceğini bilmiyordum. Acaba nasıl zorluklarla karşılaşacaktım? Kafam, binlerce soru işaretiyle karmakarışıktı. Sanki bir kâbusun içine girmiştim ve uyandığımda her şey normale dönmüş olacaktı. Tabii ki gerçek farklıydı ve maalesef öyle olmadı. Bir süre kabullenmekte zorluk çeksem de etrafımdaki insanların da çok üzülmesine neden olmamak adına soğukkanlılığımı korumaya çalıştım. Belli etmemeye çalışsalar da biliyordum ki onlarda benim kadar kaygılıydı ve ne yapacaklarını bilmiyorlardı.

Korkulu geçirdiğim birkaç gün sonrası çok iyi bir meme cerrahına  yönlendirildim . Doktora gitmeden önce internetten araştırma yapmaya koyuldum. Kendi raporlarıma bakarak, kendi kendime hastalığımın ne boyutta olduğunu tespit etmeye çalıştım. Araştırdıkça umudumu yitirmeye başladım. Neyse ki sevgili doktorum gözlerimdeki korkuyu görmüş olacak ki bana “o günden sonra araştırma yapmamam gerektiğini, gereken her şeyi bana kendisinin söyleyeceğini, bu hastalıkla mücadele ederken bir sürü silahımız olduğunu ve bu hastalıktan ölmeyeceğimi “ söylediğinde biraz olsun rahatlamış oldum.

Tedavi süreci başladığında doktoruma sonsuz güvendim ve söylediği şeyleri harfi harfine yerine getirdim. Hastalık öncesi yoğun iş temposuyla çalışmaya alışmış biri olarak doktorumun onayıyla çalışmaya da devam ettim. Şirketteki yöneticilerim ve arkadaşlarım bana son derece hassas davranarak destek oldular. Cuma günleri kemoterapi alıyor, hafta sonu iki gün dinlendikten sonra pazartesi günleri de işe gidiyordum. Bazen kendimi çok hızlı toparlayamayıp kötü hissedersem, pazartesileri de dinlenmeyi tercih ediyordum. Yılmadan usanmadan direnerek, önce 8 kür kemoterapi, hemen ardından ameliyat, ameliyattan sonra 1 ay radyoterapi ve 1 yıl boyunca da Herseptin alarak tedaviyi tamamladım.

Hastalığımı hiç kimseden saklamadım hatta bu süreçte neden bilmem hissettiklerimi anlatma ihtiyacı oluşmuştu bende, anlattıkça rahatladım. Çok şükür ki şanslıydım; beni bıkmadan dinleyen ve anlamaya çalışan dostlarım ve en kötü zamanlarımda bütün kaprislerimi çekip hep yanımda olan bir ailem vardı.

Tedavim biteli neredeyse 5 yıl oldu. Düzenli olarak kontrollere gidiyorum ve halen ilaç tedavisine devam ediyorum. Gelecekte ne gibi sürprizle karşılaşacağımı bilmiyorum açıkçası artık bunu çok ta önemsemiyorum. Benim için önemli olan şu anda nasıl olduğum ve ne hissettiğim. Canımı sıkan olaylardan uzak durmaya özen göstererek hayatın tadını çıkarmaya devam ediyorum.

Kaynak: http://www.pembemelekler.com/kanserle...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın