Görüş Bildir
Haberler
Kalemlerimize Pelesenk Olan Noktalama İşaretlerinin Tarihi ?

Kalemlerimize Pelesenk Olan Noktalama İşaretlerinin Tarihi ?

Neye Dayanarak İşaretler

Kalemlerimizin her zaman çizdiği bu işaretleri kullanan ilk insan,biraz daha açarsak eğer;medeniyet,topluluk,ırk ve kültürlerin hangisinin kullandığını merak ettik.Bizim aynı işaretleri kullanmamızın nedeni onlar diye düşündük.

M.Ö. 3. yüzyılda Yunan uygarlığının etkisi altındayken Mısır’ın İskenderiye kentinde ünlü bir kütüphane vardı. Bu kütüphanenin başında Aristofanes vardı. Buradaki yüzbinlerce parşömen tomarını okumak çok zaman alan bir işti. Yunanlılar daima kelimeleri bitişik olarak ve hiçbir noktalama işareti ve büyük ve küçük harf kullanmadan yazmıştı. Hangi kelimenin ve cümlenin nerede başlayıp bittiğini anlamak okurun işiydi.

Kaynak: http://www.cafesanat.com/?p=content_h...
İçeriğin Devamı Aşağıda

Aristophanes'in Hayal Gücünü Bir Düşünsenize

'' Kafamdaki soru işaretleri böyle bir şekildir herhalde'' dememiştir galiba...''

Bu sorun olarak görülmüyordu. Seçilmiş yetkililerin kendi görüşlerini kabul ettirmek için sözlü tartışmalara başvurduğu Yunan ve Roma demokrasilerinde hitabete yazılı dilden daha fazla önem veriliyordu. Kitle önünde iyi konuşmak içinse yazılı belgeleri önceden okuyup ezberlemek gerekiyordu. Fakat bir metni bir defada okuyup anlayana rastlanmamıştı. Bir metni ilk kez eline alan birinin onu şaşırmadan ve anlamlı bir şekilde yüksek sesle okuması mümkün değildi.

Kaynak: http://www.cafesanat.com/?p=content_h...

Çağlar Geçsede Onun Kullandıklarını Kullanıyoruz

''Tabikide dolaylı veya direkt bir bağlantısını kurmuştu''

Aristofanes ise okurlara, sonu gelmez bir şekilde birbiri ardına sıralanmış harfleri orta nokta (·), alt nokta (.) ve üst nokta (·) işaretleriyle ayırmalarını öneriyordu. Bunların her biri farklı uzunlukta duraksamalara işaret ediyordu.

Kaynak: http://www.cafesanat.com/?p=content_h...

Cicero İşaretlere Gerek Yok Demiş

''Romanın gladyatörlerinin yüzünden olabilir mi acaba?''

Fakat bu yenilik herkesi ikna etmemişti. Antik dünyada imparatorluk kurma konusunda Romalılar Yunanlıları geçtiğinde Aristofanes’in noktalarını bıraktılar. Roma’nın en ünlü hatiplerinden Cicero, cümle sonunun konuşmacının nefes almak için duraklaması ya da işaret yoluyla değil, konuşma ritminin getirdiği sınırlama ile belli olduğuna inanıyordu.

Kaynak: http://www.cafesanat.com/?p=content_h...

Üstün Esre Ötre

''Muallim Paganlar geride kalmış''

Aristofanes’in girişiminin bildiğimiz noktalama işaretlerine dönüşmesini sağlayan ise yeni bir gelişme olmuştu. Roma İmparatorluğu 4. ve 5. yüzyıllarda çöküşe girdiğinde Roma’nın paganları yeni bir din olarak Hristiyanlığa karşı zorlu bir mücadele veriyordu. Paganlıkta gelenekler ve kültür ağızdan ağıza aktarılırken, ilahileri ve Tanrının sözlerini daha iyi yayabilmek için Hristiyanlık yazıyı tercih ediyordu. Kitap Hristiyan kimliğin ayrılmaz bir parçası haline geldi. Bu kitaplar ise çoğunlukla altın yaldızlarla ve süslü harflerle donatılmış, paragraf işaretleriyle bölümlere ayrılmıştı.

Kaynak: http://www.cafesanat.com/?p=content_h...

Matbaa standartlaştırdı, bilgisayar canlandırdı!

''O zaman ki Hristiyanlık Hak din olduğundan mı ,inanç bir kez daha toplumu aydınlattı?''

Hristiyanlık Avrupa’da yayıldıkça yazı ve noktalama işaretlerini daha da benimsedi. 6. yüzyılda Hristiyan yazarlar, asıl anlamlarını korumak için eserlerini okuyucuya sunmadan önce, kendileri noktalama işaretlerini kullanmaya başladı. 7. yüzyılda Sevilleli Isidore adlı başpiskopos ve aziz, durma sürelerine işaret etmek üzere Aristofanes’in noktalarını yeniden düzenledi. Isidore ayrıca noktalama işaretleri ile anlam arasında da doğrudan bağ kurmuştu.

Daha sonra İrlandalı ve İskoç rahipler aşina olmadıkları Latince kelimeleri ayırt edebilmek için kelimeler arasında boşluk kullanmaya başladı. 8. yüzyılda ise yeni bir ülke olarak Almanya ortaya çıkmış, ünlü kral Şarlman, rahip Alcuin’e standart bir alfabe yaratma görevi vermişti. Böylece bildiğimiz küçük harfler ortaya çıkmış, yazının geliştiği bu dönemde noktalama işaretleri de onun ayrılmaz bir parçası haline gelmişti. Bugün kullandığımız nokta, virgül, noktalı virgül, soru işareti gibi birçok noktalama işaretinin kökeni işte bu döneme dayanıyor. Ünlem işareti ise daha sonra 15. yüzyılda, taksim ve tire işaretleriyle birlikte Rönesans döneminde kullanıma girdi.

Matbaanın mucidi Johannes Gutenberg 1455’te 42 satırlı İncil’i bastığında noktalama işaretleri de artık sabit hale gelmişti. 15. yüzyıl sonunda bugün kullandığımız işaretler bir daha değişmemek üzere son şeklini aldı. Böylece matbaanın zorunlu kıldığı bir standartlaşma yaşanmıştı.

Kaynak: http://www.cafesanat.com/?p=content_h...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın