Japonlar Tasarladıkları Bu Yeni Çiple Zihin Okumayı ve Yeni Düşünceler Oluşturmayı Başardı!
Artık Google'ın arama cümlelerimizi tamamlamasına alıştık, Facebook'un arkadaşlarımızı temel alarak bize yeni arkadaşlar önermesiyle bir sorunumuz zaten yok. Peki ya yüz tanıma teknolojileri, bizleri bakışlarımızdan tanıyan, ne istediğimizi kavrayan bu yeni teknolojilerle ne yapacağız? Alın çayınızı kahvenizi, araştırdık, açıklıyoruz!
Kyoto Üniversitesi'nde yapılan araştırmanın sonucuna şaşırarak başlayalım.
Zihinlerden geçeni okumanın yöntemleri farklılaşsa da görüntülerin farklı katmanlarını tanımlayan yeni yöntem şaşkınlık yaratan sonuçlar verdi.
Beynimiz çalışma prensibi itibarıyla görsel verileri farklı seviyeleriyle, hiyerarşik bir sınıflandırmayla işliyor.
Bu katmanlı yapısıyla yapay zekanın üretiminde bir nevi kolaylık sağlıyor. Formülize edilmiş bu sinirsel işleyiş artık sadece zihnimize özgü değil, teknolojiye adapte olmuş durumda.
Hayatımıza ne denli adapte olduğunu görmeden 10 ay süren çalışmanın detaylarına inelim.
İnsanlara gösterilen bu örnek iki görsel sonrası zihindeki aktiviteler ölçüldü. Bu görüntüler ardından sinirsel ağlar yardımıyla kişiler ilginç biçimde zihinlerinde görüntüleri yeniden oluşturmaya başladı. Bu görseller de zamana bağlı değişimleriyle sağdan sola benzeşerek oluşan görseller sonrasında farklı biçimlerde denemeleri yapılan araştırma zihnimizin kodlarını bir ölçüde çözmeyi başardı.
Bu dönüşlü mekanizmanın ilginç yansımaları olabilir.
Örneğin düşüncelerinizden imal edilen düşünceleri temel alan bir teknolojiyle sadece düşünerek bir sanat eseri ortaya çıkarmak mümkün olsa, nasıl olurdu? Hatta aktif bir düşünce akışına da gerek yok, rüyaların hayata geçirilmesi fikri bile hayli heyecan verici!
Bu model sadece bizim yaratıcılığımızı keskinleştirmek için kullanılıyor sanmamak gerek.
Örneğin iyi tanımlanmamış bir çerçevede distopya olarak düşüncelerimizin etraflıca herkes tarafından okunabilecek olması biraz korkutucu. Nöroetik üzerine çalışan bilim insanları, bu teknolojinin insan hakları ihlali riskleriyle çizgi üzerinde seyredecek bir yenilik olduğunu savlıyor.
Bizler detaylarla uğraşalım, Elon Musk her zamanki gibi bizden bir (belki daha fazla) adım ilerisini düşünerek yatırımlara başladı.
Arkasında olduğu Neuralink girişimiyle Musk insan zihniyle bilgisayarları ortak bir platformda buluşturmayı amaçlıyor. Bilgisayarların bilgi kaynağı olarak zihinleri tanımladığımızda teknolojinin yeni ürünü olarak kendimizi tanımlayacağımız günler yakın olabilir.
Musk bu zihin-bilgisayar ortaklığıyla bedensel engellerin etkisinin en az seviyeye ineceğini düşünüyor.
Önemli bir atılım olacağı kesin. Daha genel perspektiften bakalım, ortaya çıkacak, insanoğlunun varoluşundan bu yana taşıdığı bedensel yetersizlikler bu ortaklıkta ne hale gelecek? İyi yanlarına odaklanalım, iyi sonuçlar alalım!
Bir adım ileriye, Matrix evreninin eşiğine gidelim.
Kernel, Neuralink'in bir adım ötesine gidiyor ve sinirsel kodlarımızı okuyacak ve en önemlisi bu kodlarda değişimler gerçekleştirebilecek çipler üzerinde çalışıyor. Kontrolün tamamen bizde olmayacağı bu yeniliklerin getirecekleri, götüreceklerini aşar mı, yoksa yepyeni bir evrenin kapılarını mı aralıyoruz, ne dersiniz?
Yorum Yazın
Hoş değil, hiç hoş değil, tırstım resmen. Herifler bizi ileride oyuncak gibi kullanacaklar. Zihnimizi okuyorlar, sahte anı yüklüyorlar. Gelecek güzel gözükmü... Devamını Gör
Bizim ülkemizde de çok güzel buluş yapan insanlar var ama ödüle lâyık görülen ve kabul edilen "Kendi Etrafında Dönen Semazen Robotu" oluyor. Ve Japonlara'da ... Devamını Gör
Ne diyelim ,aynılarının bizim ülkemizde de yankı bulması dileğiyle o halde.
Helal olsun ama hiçbir şey anlamadım