Hayatımızı Alışkanlıklar Şekillendirir: Peki Öğrenmeyi Alışkanlık Edinmek Ne Kadar Mümkün?
Çocukluğunuzu düşünün; sizlere neler öğretildi; ve hangi yaşam kalıplarınız sonradan alışkanlıklarınız haline geldi?
Alışkanlıklar sizin kim olduğunuz hakkında en önemli ipuçlarıdır. İşte bu sebeple, öğrenmeyi bir kez alışkanlık haline getirebildiğinizde hünerlerinize siz de inanamazsınız. Ömrümüzün her evresinde, bizi güncel ve sağlıklı tutan alışkanlıklarımız varsa, farklı bir keyifle yaşayıp öğreniyor ve bu değişimle birlikte yol alıyoruz. O halde alışkanlıklara ve öğrenmeye birlikte bakalım:
Alışkanlıklar; sevdiğimiz bir aktiviteyi yapmaya ve kendimize özel bir zaman yaratmaya yardımcı olur.
Gündelik ve iş hayatından buna benzer birçok örnek verebiliriz.
Cumartesi geceleri eğlenmek için dışarı çıkmak, sabah ofisinize gelir gelmez kahve içmek, her gün evinizden otobüs durağına yürürken yolun sağ tarafını kullanmak gibi.
Yapılan araştırmalara göre bir günümüzün %40’lık bölümü alışkanlıklarımız tarafından şekilleniyor.
Ve eğer bize iyi gelen alışkanlıklarımız var ise, bu bizi normalden çok daha mutlu, sağlıklı ve verimli kılıyor.
İş hayatımızda öğrenmek kelimesinin tercümesi, “bakış açını genişlet” veya “yeni bir şeyler öğren” demek.
Buna bağlı olarak, birçok iş yerinde terfi ile öğrenmek arasında dolaylı bir mekanizma veya bir diğer deyişle bağ olduğu söylenebilir. Öğrenmeye açık insan yenilik getirir, terfi alabilir.
İnovasyon kelimesi kadar net.
Peki nasıl öğrenebiliriz? Yıllardan beri süregelen iki seçenekli cevap; çok okuyarak mı, çok gezerek mi?
Türkiye’de genel kanı çok okumak. Avrupa’da ise çok gezmek. Çok okumak bilgiyi getirir mi? Veya sorumu farklı yönelteyim; bilgiyi öğrenmek mi önemli, yoksa bilginin günlük ve iş hayatımızda kullanılabilirliği ve sürekliliği mi?
Örneğin, “bu cümlede 23 harf var” yazısında gerçekten 23 tane harf olması işinize bir gün yarayacak mı?
Peki ya diğer yanda, sizce okumadan gezmek, öğretir mi?
Benim fikrimi soracak olursanız, cevabınız hangi yol ile olursa olsun, öğrenmeyi alışkanlık haline getirmek bu işin püf noktası. Bugün gezerken öğrenip, yarın okurken öğrenebilirsiniz.
Düşünme kabiliyeti insana bahşedilen en büyük özellik.
Bundan dolayı kendinizi hiçbir zaman sınırlandırmayın.
Gretchen Rubin’in çok satan kitabı Better than Before'da, öğrenmeyi alışkanlık edinmenin farklı stratejileri yer alıyor.
Gelin bunlardan en önemlilerine beraber bakalım:
1. Büyük düşünmek.
Yoğun geçen bir günün ardından, geriye doğru bakıp neyin ne kadar önemli olduğunu düşünmek fazlasıyla zor. Bunun için en güzeli günde yarım saatinizi veya bir saatinizi tamamen düşüncelerinize ayırmak.
En önemli sorular; ben şu anda hayatımın hangi basamağındayım? Nerede olmak istiyorum? Bunun için plan yapıp aksiyon alıyor muyum?
2. Küçük düşünmek.
Bazen insanlar büyük hedefler koyup, kendine zor sorular sormaktan, daha yakın ve üstesinden gelebileceği adımları atlayabiliyor.
'Gelecekte nasıl daha zengin olabilirim' sorusu büyük düşünce iken, 'bu zenginliğe ulaşabilmek için bugün ne yapabilirim', daha küçük bir düşünce.
3. Kendimize kimi kıskandığımızı sormak.
Mesela akşam iş çıkışlarında, siz fazlasıyla yorgunken bir meslektaşınızın onca işten sonra MBA diploması almak için akşam derslerine gitmesi ve iş yerinde bundan dolayı yöneticiler tarafından takdir edilmesi.
Başka bir örnek ise, sigara bağımlısı bir arkadaşınızın söylediği gün sigarayı bırakması, ve bir daha içmemesi gibi.
Dozunda kıskançlık gelişim ve değişimin ön habercisidir, sadece doğru adımların atılması gerekmekte. Unutmayın; eyleme geçmeden sonuç alınmıyor.
4. Kendimize sorduğumuz sorularda net olmak.
Genellemelerden olduğunca uzaklaşmak ve spesifik olmak avantajınıza olacaktır. Hedeflerime ulaşmak için araştıracağım, öğreneceğim ve gerekli yerleri ziyaret edeceğim yerine hedeflerime ulaşmak için bu hafta belirlediğim şu yazıları okuyup öğreneceğim ve Cuma günü akşam ilgili konferansa gideceğim olmalıdır.
Spesifik olmak size daha yakın zamanlı hedef koymanıza, bunu gerçekleştirmenize yardımcı olur ve uzun vadedeki hedefinize adım atmanızı sağlar.
5. Kendimizi gözetlemek.
Evet, tıpkı ikinci bir şahıs gibi kendinizi gözetleyin ve not verin. İş yerinde iletişiminizin kalitesi veya telefonunuza yüklediğiniz bir adım sayarın daha önceden belirlediğiniz hedef ile eşleşmesi gibi.
Kendinizi dışarıdan izlediğiniz zaman daha iyi şeyler yapmaya başladığınızı göreceksiniz.
6. Öğrenmeyi alışkanlık haline getiren arkadaşlarımızla vakit geçirmek.
Çevrenizde olabildiğince size bir şeyler katabileceğine inandığınız arkadaşlarınızla zaman geçirin. Unutmayın ki zaman dünyadaki en değerli şey ve bunu sıradan kişilere hediye etmeyin. Her anınızı öğrenmeye açık bir bilinç ile yaşayabilme alışkanlığını kazanmaya bakın.
7. Son olarak, bahaneler bulmayı bırakıp "o" işi bitirmek.
En önemli stratejilerden biri de, eğer kendinize bir plan yaptıysanız, sizi gerçekten o işi yapmanızı engelleyecek aile, iş veya sağlık ile ilgili birvşey olmadığı müddetçe sadık kalın.
---
İnsanların hiç de azımsanmayacak kısmının en önemli çıkmazı, problem olmamasına rağmen planladığı işi başka işler ile değiştirip sürekli olarak ötelemesidir...
Tamer Perk
Harvard Business Review Türkiye
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Bize böyle şeylerle gelin, teşekkürler
Bak buraya da yazıyorum. : Böyle güzel içerikler neden bu kadar az okunuyor? Hayır abidik gubidik şeylere meraklısınız hep. Bir şeyler katsın bunları oku... Devamını Gör