Feodalite ve Kapitalizmi Başarılı Bir Şekilde Eleştiren Züğürt Ağa Filmini Başka Gözlerle Seyretmenizi Sağlayacak Detaylar
Feodalite ve Kapitalizmi Başarılı Bir Şekilde Eleştiren Züğürt Ağa Filmini Başka Gözlerle Seyretmenizi Sağlayacak Detaylar
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
1. Züğürt Ağa, Şener Şen'in komedi oyunculuğunun yanı sıra oldukça başarılı bir dram oyuncusu olduğunu gördüğümüz karakterdir. Ve buradaki Ağa, daha önceki Şener Şen ağalığından çok farklı bir boyutta ele alınmıştır.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
2. Züğürt Ağa; modern Türkiye tarihinin en önemli kırılmaları kabul edilebilecek 24 Ocak Kararları, 12 Eylül Darbesi ve ANAP iktidarı sonrası çekilmiş, toplumsal yapıdaki sarsıcı değişim karşısında yalpalayan bir Ağa’nın nasıl başarısız olduğunu gösteren 1985 tarihli sinema filmidir
3. Filmin Haraptar köyü sahnelerinin çekimleri 1985 sonbaharında Şanlıurfa'ya bağlı Sultantepe köyünde gerçekleşmiştir.
4. Filmde herkesin bir ismi olmasına rağmen, Şener Şen'in canlandırdığı Ağa karakterinin bir adı yoktur. Halbuki babası da bir ağadır ve ismi Abdo'dur. Çünkü film bize ağayı birey olarak değil statü olarak tanıtmayı seçmiştir.
5. Film aslında Yavuz Turgul'a Ertem Eğilmez tarafından ısmarlama bir senaryo teklifi olarak gelmiştir ancak Turgul o kadar iyi bir toplumbilimcidir ki, dönemin tüm kırılma noktalarını ve zorluklarını muhteşem bir eleştiriyle işlemiştir.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
6. Yoksul ve muhtaç köy halkını din istismarı ile kandırmak, filmin en belirgin temasıdır. Ağa ile karşı karşıya gelen Şıh'ın, köylüleri "cennetten tapu" vaadiyle kandırması, insanların din ile sömürülmesini oldukça çarpıcı bir örnekle göze sokar.
7. Yıllar sonra yine Yavuz Turgul - Şener Şen birlikteliğinde çekilen Eşkiya filminde, Züğürt Ağa'ya bir selam çakılmıştır. Nasıl mı?
8. Film aynı zamanda Altın Portakal'da ve İstanbul Film Festivalinde ödüllere doymuş bir başyapıttır.
9. "Üçün biri" ve "Hıyar ağası" gibi argo tanımlar, film ile birlikte toplum tarafından öğrenilip sıkça kullanılmaya başlanmış kelimelerdir.
10. Ağa'nın en büyük hobisi onun deyimiyle "Güleş"dir. Her güreşten sonra ziyafet verileceğini bilen köylü, mutlaka Ağa'ya yenilir çünkü onların derdi galibiyet değil, bedava yemek yemektir. Kendini her seferinde şampiyon hisseden Ağa'nın ise bu durumdan haberi bile olmaz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
11. Filmin başından itibaren gördüğümüz o körüklü çizmeler, Ağa'nın havasını bizlere anlatan en net objelerdir. Sonrasında elden çıkarttığı çizmelerin yerine giydiği tuvalet terlikleri ve terliklere yakıştıramadığı ayakları, bükülen parmakları mecburiyeti ve mahcubiyeti çok güzel anlatır.
12. Züğürt Ağa'nın kurak topraklara bakarak Tanrı ile monolog yaptığı sahne ise köyden kente göçün, çaresizliğin dile gelmiş en yalın örneğidir: "
13. "Ben karı istiyem" repliği ile yıllarca hatırlanan Abdo Ağa'ya hayat veren Bahri Selin, filmde sadece 64 yaşındaydı. Aslında biz onu çok daha yaşlı tahmin etmiştik değil mi?
14. Bir Ağa çocuğu olan ve hayata Ağa olarak gelen adamın, domates satarkenki iş bilmez nezaketi, utangaçlığı yine Şener Şen'in müthiş bir oyuncu dehası olduğunu gösterir.
15. Ayağında tuvalet terlikleri, üstünden kalkmış ağalık yükü ve bildiği en iyi işi yapmanın rahatlığı ile Züğürt Ağa çiğ köfte satarak kaybolur bilmediği çılgın bir memlekette. Bize de böyle bir başyapıta sahip olduğumuz için emeği geçen herkese minnet duymak düşer.
-Kız bu ağa züğürt ağadır.
-Olsun. Senin insanlığın güzeldir.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Şimdi çekilse tüm ekibi içeri atarlar
Şunu belirtmeyi unutmuşsunuz eski tarihli filmlerde şeyh,hacı,hoca gibi karakterleri hep üç kağıtçı sapık olarak gösterdiler neden toplumun bunlara karşı bak... Devamını Gör
Her şey de istisnalar olsa da geneli öyleydi, ensar vakfında olanlar, 15 temmuzlar, cinci hocaların kadın tacizleri flan hep öyleydi.Din bir tüccar terimidir... Devamını Gör
vallaha siz benden daha eyisiniz, benim cennette tapum yok. cok sıkışırsanız satar bana da borcunuzu ödersiniz:) harika bi film