Ey Güler, Ey Bağış, Ey Çağlayan...
Ey Güler, Ey Bağış, Ey Çağlayan...
'Bu işten sıyıramazsınız. Konuşmak zorundasınız. Cevaplamak zorundasınız. Açıklamak zorundasınız.' diyen Hürriyet'ten Ahmet Hakan, Güler, Bağış ve Çağlayan'a sorular yöneltti.
İşte, Ahmet Hakan'ın o analizi
Ey Güler, Ey Bağış, Ey Çağlayan
EY Muammer Güler...
Ey Egemen Bağış...
Ey Zafer Çağlayan...
Başbakan Erdoğan’ın yüksek sesli nutuklarının arkasına saklanarak...
“AK Parti yüzde 50 alacak, biz de aklanacağız” diye umarak...
Susarak, geçiştirerek, topa girmeyerek...
Hükümet/Cemaat savaşının hükümetin galibiyetiyle sonuçlanmasını bekleyerek...
AK Parti mitinglerindeki kalabalıklara yaslanarak...
Yargının hükümetin eline geçmesinden yararlanarak...
Hakkınızdaki iddialarla ilgili kamuoyuna hiçbir açıklama yapmayarak...
Bu işten sıyıramazsınız.
Şeffaflık esassa...
Hesap verilebilirlik geçerliyse...
Denetime açıklık söz konusuysa...
Konuşmak zorundasınız. Cevaplamak zorundasınız. Açıklamak zorundasınız.
“Belki buradan başlayabilirler” diyerek...Her biriniz için ayrı ayrı sorular hazırladım.Buyurunuz
ZAFER ÇAĞLAYAN’A Yedi yüz bin liralık saati hediye olarak aldın mı, almadın mı?
Aldıysan bu kadar pahalı bir hediyeyi neye karşılık aldın, almadıysan neden
çıkıp da “Almadım” diye ortalığı inletmiyorsun?
Reza’nın uçağıyla umreye gittin mi, gitmedin mi?
Reza’yı nereden tanıyorsun?
29 yaşındaki bu adamdan sana para geldi mi, geldiyse kaç para geldi?
Sütten çıkmış ak kaşıksan neden istifa ettin?
Fezlekende yazılıp çizilenler hakkında ne diyorsun?
Neden “Beni Yüce Divan’da yargılayın da aklanayım” diye meydan okumuyorsun?
MUAMMER GÜLER’E Oğlunun kaç evi var?
Nasıl oluyor da oğlun trilyona “birkaç kuruş para” diyebiliyor?
Oğlun bu kadar parayı hangi yolla kazandı?
Reza ile senin ne türden bir işin var?
Reza’ya “Sana bir şey yapamazlar, yaparlarsa önüne yatarım” dedin mi, demedin mi?
Hiçbir suçun yoksa neden istifa ettin?
Neden hakkındaki iddiaların doğru olup olmadığının ortaya çıkmasını sağlamak adına
“Yüce Divan’da yargılanmak istiyorum” diye meydan okumuyorsun?
Fezlekende yazılıp çizilenler konusunda diyeceğin bir şey yok mu?
EGEMEN BAĞIŞ’A Reza elinde para dolu olan bir çantayla senin ofisine geliyor,
görüntülerle sabit. Bu iddiayla ilgili olarak neden bir şey demiyorsun?
Neden bu korkunç iddiayla hesaplaşmıyorsun?
Reza’yı nereden tanıyorsun?
Aranızda ne türden bir ilişki var?
Reza’nın bir tür “bahşiş dağıtan” olduğu konusunda ne düşünüyorsun?
Neden “Ben rüşvet almadım, şerefliyseniz bu iddianızı ispatlarsınız” diyerek Yüce Divan’a gitmek istediğini söylemiyorsun?
Neden bakanlıktan istifa ettin?
Fezlekeni okudun mu, ne var fezlekende?
AB’nin öne sürdüğü “AB fonlarında usulsüzlük yapıldı” iddiasıyla ilgili olarak ne diyorsun?