Deprem Uzmanı Naci Görür: Deprem O Bölgede 9 Şiddetinde Hissedilecek
Deprem Uzmanı Naci Görür: Deprem O Bölgede 9 Şiddetinde Hissedilecek
Bilim Akademisi üyesi ve yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, yine yurttaşı uyardı ve beklenen Marmara depremiyle ilgili çok konuşulacak açıklamalarda bulundu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Kamil Yılmaz, Hilton İstanbul Bosphorus Conference Center'de yapılan T24 Yıllık Buluşmaları'nın Dördüncü Paneli'nde, beklenen Marmara depreminin olası sonuçlarını ve ekonomiye olası etkilerini konuştu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Görür, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolunun her 250 senede bir, ortalama olarak 7 ve üzeri deprem ürettiğini belirtti. ''Bugün tekerrür periyodu doğmuştur'' diyen Görür sözlerine şöyle devam etti: ''Marmara denizinde artık deprem olacak mı olmayacak mı bunu bırakalım. Bilimsel gerçek, bu depremin olacağı yönünde.'' Görür, depremin İstanbul'un Avrupa yakasında 9 şiddetinde hissedileceğini belirtti.
Marmara Denizi'nin bir deprem denizi olduğunu ifade eden Görür, ''Deprem olduğu için, Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey kolu o bölgede aktif olduğu için bu deniz oluşmuştur. Denizin oluşum nedeni bu bölgedeki fay hareketi ve depremlerdir. Kuzey Anadolu Fayı'nın bir özelliği var, yüzyıllardır böyle devam ediyor. Depremlerin doğudan batıya doğru taşıyor. Biz buna depremlerin göçü adını veririz'' dedi.
Görür, "20. yüzyılda 1939 Erzincan depreminden sonra olan depremler: 42, 43, 57, 67, 99'da 2 tane... Bu depremler Erzincan'dan başlayıp Marmara'ya kadar geliyor. Bu depremlerin her biri yedi civarında ya da daha büyük.'' dedi.
''Doğudan başlıyor 39'da, 99'da İstanbul'un kapılarına dayanıyor. 99 depremleri olduğu zaman biz alarm verdik, İstanbul'u depreme hazırlayın diye. 99'da Kocaeli depremi oldu, onun batısında Marmara Denizi var. Kuzey Anadolu Fayı nerede bir deprem yapıyorsa, bir sonraki deprem onun batısındaki bir alan. Yani stresi transfer ederek kıra kıra geliyor. Marmara Denizi'ne dayandı şimdi ve Marmara Denizinin kırılmasını bekliyoruz.''
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Görür, yukarıdaki haritaya işaret ederek, Marmara'da meydana gelmesi beklenen depremle ilgili ''Adalar'ın güneyindeki fay kilitli faydır. Kırılmasını beklediğimiz faydır. Kumburgaz Fayı var bir de, o da kilitlidir. Marmara'nın batısında olan fay ise, Tekirdağ Fayı; 1912 yılında Şarköy depreminde kırılmıştır. Deprem beklediğimiz iki fay kolu var: biri Kumburgaz Fay Kolu, ve Adalar Fay Kolu. Bu faylar kırıldığı takdirde Marmara'da minimum 7,2; maksimum 7,6'ya varacak deprem oluşacaktır." dedi.
Görür "Avrupa yakasında, sarı-kahverengi zemin hakimdir. genç zemin, göreceli olarak çökenlerdir, fazla dayanıklı değildir. Zemini bu yerler oluşturuyorsa depreme dayanıklı değildir, depremi büyütecek niteliktedir. Bunların üstüne yapılan yapıların çok dikkatli yapılması gerekir.Çünkü deprem açısından alttaki zemin de sorun çıkartır. Asya tarafında, daha eski kayalar vardır. Asya yakası, deprem açısından Avrupa yakasından görece daha iyidir zemin ve jeolojik koşullar bakımından" dedi.
Görür "Asya yakasında zemin, Avrupa yakasına göre çok daha farklılık gösteriyor. Avrupa yakasında zemin iyi ölçüde değil. Yer ivmesi deprem sırasında sahile yakın alanları etkileyecek. Depremin şiddetine baktığımız zaman Avrupa yakasında, özellikle sahile yakın yerlerde şiddet 9 seviyesinde. Avrupa yakasında, depremin şiddeti kaçınılmaz olarak çok daha fazla. Asya yakası nispeten daha az etkilenecektir.Asya daha iyi zemin açısından ama sahil bölgesinde iki kıta arasında çok bir ayrım söz konusu değildir.'' diye konuştu.
Görür, ''Mal kaybında, 37 bin 984 bina yıkılmış 11 ilde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmasına göre, İstanbul'da yerle bir olacağı düşünülen bina sayısın minimum 98 bindir. Bu da İstanbul'da yapı stokunun özelliğinden ve yoğunluğundan kaynaklıdır. Yüzde 60'ı gecekondu mantalitesiyle yapılmıştır, iyi malzeme kullanılmamıştır, malzemeden yasadışı olarak çalma çırpma yoluyla dayanıksız yapı stoğu ortaya çıkmıştır.''
''İstanbul'da bu depremin diğer önemli sonuçlarından biri de ekosistem ve çevre kirliliğidir. Bununla baş etmek için daha şimdiden çok yoğun hazırlanmak lazım. 100 milyon ton atık, bugünkü deprem bölgesinden çıktı. Bu molozu bertaraf edemedik, kentlere yakın yerlere yığdık, gömdük, güya hallettik!''
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
''Moloz gömüldüğünde içindeki bileşenler, asbest de dahil fizikokimyasal biyolojik olaylar bu bölgedeki bütün istenmeyen zehirli kanserojen maddeler toprağa sızar ve akarsular vs. üzerinden besin zinciri üzerinden vatandaşın masasına gelir.Depremin öldürmediği insanlar, bu sebepten etkilenecektir.''
deprem büyüklüğü ve deprem şiddeti aynı kavramlar değildir. Depremin şiddeti ve depremin büyüklüğü aynı anlama gelecek şekilde kullanılmamalıdır. Depremin büyüklüğü nedir?
Deprem şiddeti ne demektir?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
2016 yılında Erciyes Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldum. Kayseri'de gördüğüm eğitim sonrası Ankara'da bulunan Uğur Mumcu Vakfı'nda Uğur Mumcu Vakfı Araştırmacı Gazetecilik eğitimimi tamamladım. Aldığım eğitimlerin ardından Türkiye'nin en köklü gazetelerinden birinin İstihbarat Servisi'nde haber editörlüğü ve muhabirlik yaptım. Buradaki görevimin ardından çeşitli haber portallarında özel haber ve röportajlar ürettim. 2022’den bu yana Onedio bünyesinde çalışıyor ve deneyimlerimi okuyucularımızla paylaşarak, sizleri gündem ve ilginç içeriklerle buluşturuyorum.
Tüm içerikleri
Yorum Yazın
Deprem olmadan insanları öldürdünüz yaşama sevinci denen şeyi herkes unuttu.
Gerçekten öyle ya tamam uyarıyorlar işleri gereği haklılarda fakat bazen okudukça bu haberleri çok korkuyorum.
ne düşünürsen, ne söylersen olur diyorlar. hep bir ağızdan yapacaklar bunu.
Kahramanmaraş depremi içinde aynı şeyi söylemişti ve kırıldı o fay depremden sonra Erzincan Bingöl Karlıova bölgesi için uyardı 500 yıllık enerji birikimi va... Devamını Gör