WWF: Deniz Kaplumbağaları Tehdit Altında
100 milyon yıldan fazla bir süredir dünyanın okyanuslarında kilometreler kat eden deniz kaplumbağaları, deniz ve kıyı ekosistemlerinin sağlığı açısından vazgeçilmez ve tamamlayıcı bir role sahip. Ancak son 200 yıl içinde artarak devam eden insan faaliyetleri bu eski denizcilerin yaşama şansını azaltıyor.
Akdeniz’de bugüne kadar yapılan araştırmalar iribaş deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ve yeşil deniz kaplumbağasının (Chelonia mydas) en önemli yuvalama alanlarının Yunanistan ve Türkiye’de olduğunu gösteriyor.
Yeşil deniz kaplumbağası popülasyonunun yüzde 50’den fazlası Türkiye’de bulunuyor.
Bu sebeple Türkiye, türün Akdeniz Havzası’ndaki en önemli yuvalama alanlarından biri niteliğinde.
Deniz kaplumbağalarını tehdit eden faktörler
• Doğrudan besin maddesi olarak tüketilmeleri: Tüm dünyada deniz kaplumbağalarının sayısındaki ciddi düşüş avcılık ve yumurtalarının toplanmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle besin sıkıntısı çekilen bazı ülkelerde, kaplumbağalar eti, yumurtası ve yağı için yakalanıyor, toplanıyor ve besin maddesi olarak kullanılıyor.
• Bazı türlerin kabuğunun süs eşyası yapımında, derisinin ayakkabı ve çanta yapımında kullanılması; yağından parfüm sanayinde faydalanılması: Deniz kaplumbağalarının derisi, deri ürünlerinde kullanılıyor; bazı ülkelerde süs eşyası olarak satılıyor. Türkiye’nin de taraf olduğu Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Ticaretine İlişkin Sözleşmesi’ne (CITES) göre deniz kaplumbağalarının ticareti yasaktır.
• Üreme, beslenme ve kışlama alanlarının tahrip edilmesi: Kontrolsüz yapılaşma önemli yuvalama alanlarının tahrip edilmesine yol açmıştır. Yollardan ve binalardan gelen ışıklar yumurtadan çıkan yavruları etkilemekte ve onları denizden uzaklaştırmaktadır. Kumsallardaki araç trafiği kumları sıkılaştırmakta ve dişi bireylerin yuva yapmasını imkansız hale getirmektedir.
Deniz dolguları ve dalgakıranlar kıyı akıntılarının düzenini değiştirebilir ve kumsalların erozyona uğramasına ve/veya tamamen yok olmasına sebep olabilir. Deniz kaplumbağalarının önemli kışlama alanları tortulaşma, karadaki besinlerin akıp gitmesi, hassasiyet taşımayan turizmin gelişmesi, seçici olmayan balıkçılık yöntemleri ve iklim değişikliği sebebiyle zarar görmektedir.
• Tesadüfi avcılık: Deniz kaplumbağaları sürüngendir. Nefes almak için yüzeye çıkamadıklarında boğulurlar. Dünyada her sene binlerce deniz kaplumbağası balık ağlarına, uzun mesafeli oltalara, trol ağlarına yakalanarak ölmektedir.
• Denizel-karasal kirlilik: Deniz kaplumbağaları denizde yüzen plastik malzemeleri deniz anası sanıp yediği için boğulabilirler. Denize atılan ağların deniz kaplumbağalarına dolanması sonucu boğulmaya ve beslenemeyecek/yüzemeyecek hale gelmelerine sebep olabilir. Kumsaldaki çöpler yumurtadan çıkan deniz kaplumbağalarının denize ulaşmalarını engelleyebilir.
• Doğal predasyon: Deniz kaplumbağaları, yetişkinliğe erişme sürecindeki yüksek ölüm oranını toparlamak için her yumurtlama döneminde (bazen bir sezon içinde birden fazla) bir seferde 150’den fazla yumurtayı yuvaya bırakır. Deniz kaplumbağası ve yırtıcılar arasındaki ince denge insan müdahalesiyle yeni yırtıcıların belirmesiyle veya artmasıyla deniz kaplumbağasının aleyhine dönebilir.
• İklim değişikliği: Değişen iklimler ve küresel ısınma deniz kağlumbağası popülasyonunu ciddi şekilde etkileyebilir. Deniz kaplumbağalarının cinsiyeti sıcaklığa bağlı olduğu için küresel sıcaklıklardaki artış yuvadan çıkacak erkek-dişi oranını tamamen değiştirebilir ve türün nüfusunda tutarsızlıklara yol açabilir.
Kaynak: WWF & Gaia Dergi
Yorum Yazın
İnsan türünün de tehdit altında olduğu günleri görmek dileğiyle..
Mına koduğum insanoğlu.