Görüş Bildir
Haberler
Çölyak ve Diyabet

Çölyak ve Diyabet

berke aras
26.01.2016 - 20:00

Diyabet'i Olanlar Dikkat! Sizde Çölyak Hastası Olabilirsiniz

Tip 1 Diyabet

Tip 1 diyabet durumunda bağışıklık sistemi, pankreasta bulunan ve insülin üreten hücrelere saldırıyor ve onları yok ediyor. Vücut, gereken insülin (kandaki glikoz konsantrasyonunu ayarlayan bir protein) miktarını daha fazla karşılayamaz duruma geldiğinde, kanda kronik olarak ortaya çıkan yüksek glikoz seviyesi (hiperglisemi), kan damarlarının ve sinirlerin zarar görmelerine sebep oluyor. Bu durum; inme, kalp hastalıkları, böbrek rahatsızlıkları ve ampütasyon gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.

Diyabet belirtileri arasında şunlar vardır: sık idrar, susama, açlık, kilo kaybı, ağız kuruluğu ve yorgunluk.

Tip 1 diyabet çeşidinde otoimmün reaksiyonu başlatan net sebep, henüz anlaşılamadı. Diyabet hastası olma riskini arttırabilen genetik ve çevresel faktörler ve beta hücrelerinin belirli şekilde yıkılmalarına sebep olan bazı ilaçlar mevcut. Bu durumun tanısı, genellikle çocuklarda ve gençlerde konulduğundan, bir zamanlar bu hastalık gençlik diyabeti olarak da adlandırılırdı.

Diyabet testi, çölyak hastalığına göre oldukça kolay. Genellikle yemekten bir süre sonra yapılan kan testi, kandaki glikoz oranını ölçer. Bu ölçümün sonucu belirli bir limitin üzerindeyse, kişide diyabet ya da diyabet öncesi belirtiler vardır. Eğer yeteri kadar erken teşhis konulursa, hasta tam olarak diyabete yakalanmadan önce oto-antikorlar (vücuda saldıran antikorlar) test edilebilirler.

Diyabet tedavisinde tipik olarak diyette değişiklik ve insülin enjeksiyonları vardır. Hastalar, kan şekeri seviyelerini, hiperglisemi ve hipoglisemiden (düşük kan şekeri) kaçınmak için sürekli olarak gözlemlemeli ve kontrol etmelidirler.Tip 2 Diyabet

Tip 2 diyabete sahip olan hastalar, pankreaslarında insülin üreten hücrelere sahiptirler; ancak ya yeterli miktarda insülin üretemezler ya da diğer hücreleri insüline karşılık vermez. Karşılıktaki bu eksiklik, insülin direnci olarak adlandırılır. Bu insülin direnci, tip 1 diyabet benzeri yüksek kan şekeri konsantrasyonlarıyla sonuçlanır ve benzer semptomlar ve komplikasyonlara sebep olabilir. Tip 2 diyabetin belirlenen sebepleri, tip 1’e kıyasla daha azdır, ancak bir bireyi risk altına sokabilecek belirli şeyler vardır:

• Fazla kilolu olmak

• Pasif hayat

• Ailede tip 2 diyabet hastası olması

• Afro-Amerikan, Asya-Amerikan, İspanyol ya da Yerli Amerikan gibi belirli etnik kökene sahip olmak

• 45 yaş üstünde olmak

• Prediyabet ya da gebelik şekeri

• Polikistik over sendromuna sahip olmakDiyabet ve Çölyak Hastalığı

Tip 1 şeker hastalığı ve çölyak hastalığı arasındaki bağlantı, ilk defa 1960larda kuruldu. Tip 1 diyabet hastaları arasında çölyak hastalığının oranı %8’ken, genel nüfusta bu oran %1’di. Her iki hastalığa da sahip olan birçok hasta, sessiz seyreden çölyak hastalığına ya da var olan diyabet hastalıklarıyla alakalı olan belirtilerle karıştırabilecekleri belirtilere sahiptiler. Bu durumdan kaynaklı ve çölyak hastalığının tip 1 şeker hastaları arasındaki belirgin derecede yüksek görülme oranına bağlı olarak birçok doktor, tip 1 tanısı konduktan sonra çölyak hastalığı için ve çölyak hastalığı tanısı konduktan sonra tip 1 diyabet için de muayene olunmasını öneriyorlar.

2013’te Çölyak Hastalığı Fonu Medikal Danışma Kurulu üyesi Dr. Peter Green’in katkı sunduğu bir araştırma, tip 1 diyabet hastalarını çölyak hastalığı için tarama adına standart uygulamalar olmadığını ortaya koydu. Araştırmadaki çölyak hastalığı taraması yapan tesislerin %60’ı, belirtiler görülüyorsa bu taramayı yapıyorlardı. Araştırmayı yapan bilim adamları, yekpare bir tarama protokolünün varlığının ve diyetisyenler için tip 1 diyabet hastası olan hastalarına vermeleri adına glütensiz diyet üzerine daha ileri eğitimin gerekliliğine dikkat çektiler.

Tip 2 diyabet ve çölyak hastalığı arasında kurulmuş bir bağlantı yok. Tip 2 diyabetin genetik bileşenleri var; ancak bu bileşenler tip 1 diyabetteki gibi çölyak hastalığının genleriyle alakalı değiller.

Glütensiz diyet, diyabet hastaları için glisemik kontrolü iyileştirebilir; lakin bu konu hala tartışmalıdır. Bazı araştırmalar bu iddiayı desteklerken, diğerleri normal diyabet hastaları ve glütensiz diyet uygulayan, çölyak hastalığına da sahip olan diyabet hastaları arasında glisemik kontrol açısından herhangi bir fark olmadığını savunuyorlar.

Zarar görmüş ince bağırsakla sonuçlanan tedavi edilmemiş çölyak hastalığı, hipoglisemi riskini arttırabilir; çünkü ince bağırsak, bu zarar sonrasında şeker gibi besinlerin emilimleri düzenli şekilde gerçekleştirilemez hale gelebilir ve bu durum tanı konmasını daha da zorunlu kılabilir.Bir otoimmün rahatsızlığa sahip olmak, diğerinin gelişimi konusunda sizi riskli bir pozisyona sokar.

Kaynak: http://www.glutensizdiyet.net/colyak-...
İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın