Canı Sıkıldığı İçin Tünel Kazıp Banka Soyan Çılgın Bir Fransız: Albert Spaggiari
Yıl 1976, Yer Fransa'nın Nice şehri. Alber Spaggiari ve arkadaşları herkesi hayretler içerisinde bırakacak bir soyguna karıştı. İşte biraz ironik biraz macera dolu bu garip olayın hikayesi!
Spaggiari bir fotoğrafçıydı. Kendine göre iyi bir kazancı ve hayatı da vardı. Önceden birkaç ufak suça karışmıştı ama 1970'lere gelindiğinde Nice'teki fotoğraf stüdyosuyla normal bir hayat yaşıyordu.
1976'ya gelindiğinde ise, Spaggiari büyük bir macera arıyor olacak ki ''Société Générale'' adlı bankayı gözüne koydu.
Plana ve olayın gidişine bakıldığında, bu soygunun bir anda ortaya çıkmamış olduğu anlaşılıyor. Muhtemelen kafasında bir süredir bu tarz bir soygun düşüncesi vardı. Spaggiari ekibini hazırladı, planını kurdu. Bankanın hemen yakınındaki kanalizasyondan tünel kazılarak kasa odasına girilecekti.
Tünel kazma işi o kadar da kolay değildi. Nitekim 8 metrelik tüneli açmak tam 2 ay sürdü. Spaggiari bu süre içerisinde ekibini sıradan bir patron gibi idare etti.
Ekibine en az günde 10 saat uyumalarını, alkol ve kahve kullanmamalarını tavsiye etti. Bunlar, tüneli kazarken herhangi bir dikkatsizlikle tehlikeye sebep vermemek için alınan önlemlerdi.
Neticede bir cuma gecesi, banka kapandıktan sonra tünelin sonuna ulaşıldı. Kasa odasına giren soyguncular hafta sonu boyunca 400 kadar kasa kutusunu açtılar ve yaklaşık 29 milyon euroluk soygunla kayıplara karıştılar.
Pazartesi sabahı manzarayı görenler için Spaggiari bir not bırakmıştı: “Sans Armes, ni Violence, ni Haine” (Ne silahlar, ne şiddet ne de nefret olmadan). Çalınan miktar, o güne kadarki en büyük banka soygunlarından birisiydi.
Fransız polisi kısa bir soruşturmadan sonra Spaggiari'nin ekibindeki bir soyguncunun kız arkadaşına ulaştı. Gözaltına alınan kadın, sevgilisi ve Spaggiari dahil bütün ekibi ele verdi ve her şeyi anlattı.
Alber Spaggiari havaalanında tutuklandı. İlk sorgularında susma hakkını kullandı. Fakat bir süre sonra kafasında yeni bir plan kurdu. Polislere, bazı gizli servislerle ilişkisi olduğunu, her şeyi anlatacağını söyledi. İlginç simgelerle dolu, şifreli bir belge uydurdu ve bunu hakime gönderdi.
Davanın hakimi belgeye baktığında bir şey anlayamadı ve açıklaması için Spaggiari'yi yanına getirtti. Hakimin odası tam olarak caddeye bakan taraftaydı.
Spaggiari odaya girdi ve hakimle yalnız başına kaldı. Söz konusu belgedeki şifreleri gösterip açıklama bahanesiyle hakimin yanına sokuldu. Hiç beklenmedik bir anda camdan atladı ve park edilmiş araçlardan birinin üzerine düştü. Hemen kalkıp kendisini bekleyen motora yöneldi ve daha ne olduğu anlaşılamadan oradan uzaklaştılar. Her şey saniyeler içerisinde olmuştu ve Albert Spaggiari artık yoktu.
Bu kaçışın ardından Spaggiari bir daha yakalanamadı. Tahmin edilene göre Güney Amerika ve Avrupa'nın çeşitli yerlerinde saklandı ve 8 Haziran 1989'da hayata veda etti.
İşin ilginç tarafıysa, Spaggiari'nin kaçış esnasında üzerine atladığı arabanın sahibine, aracın tavanı çöktüğü için masrafı karşılamak üzere 5 bin Frank yolladığı iddiasıydı. Bu olay üzerine birkaç film ve kitap yayınlandı. Ayrıca Spaggiari'nin ve soygun ekibindeki bir başka kişi Jacques Cassandri'nin bu konuyu anlatan kitaplar yazdıkları bilinmektedir.
Yorum Yazın
Helal valla bi de yakalanmamış :)