Aziz Sancar: 'Çocuklarımıza Bilim Alanında Eğitim Vermemiz, Özellikle Kızlarımızı Okutmak Lazım'
Kuzey Carolina Üniversitesi’nde, bilimsel çalışmalarını yürüttüğü laboratuvarda DHA’nın sorularını yanıtlayan Sancar, Nobel ödülü kazanmayı umduğunu ancak bunu tıp dalında beklediğini, tıp dalında ödül kazananların açıklanmasından sonra bu konuda umudunu yitirdiğini, kimya dalında Nobel Ödülü kazanmasının da kendisi için bir sürpriz olduğunu söyledi. Bilimsel çalışmalarında ulaştığı başarıya, Türkiye’de gördüğü eğitimin çok büyük katkısı olduğunu anlatan Sancar kendisinin de Mardinli olduğunu anımsatarak, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan gençlere ‘çok okuyun, bilim ile ilgilenin’ çağrısı yaptı.
'Bütün çocuklarımıza bilim alanında eğitim öğretim vermemiz lazım'
Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Aziz Sancar özellikle kız çocuklarının okula gönderilmesi vurgusu yaparak, 'Türkiye'nin Mardin'den Kars'a, Edirne'ye kadar bütün çocuklarımıza bilim alanında eğitim öğretim vermemiz lazım. Özellikle kızlarımızı okutmak lazım. Kızlarımızı okutmazsak insan gücümüzün yarısını kaybetmiş oluyoruz. Özelikle Doğu ve Güneydoğu'daki kardeşlerimizden kız çocuklarını okula göndermelerini tekrar tekrar rica ediyorum' dedi.
'Türk basınını okumuyorum. Okusam o kadar moralim bozuluyor ki araştırma yapamıyorum'
Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Aziz Sancar, Türk basınının moralini bozulduğu ve araştırmalarını olumsuz etkilediği için takip etmediğini belirterek, şöyle devam etti:
'Türkiye'de siyasi kararsızlıktan bahsediyorsunuz. Beni çok üzüyor. O bakımdan Türk basınını okumuyorum. Okusam o kadar moralim bozuluyor ki doğru dürüst araştırma yapamıyorum. Başka yabancı haberlerde bile haber görünce Türkiye deyince mutlaka kötü haberdir diye onları bile geçiyorum. Maalesef Türkiye'de bu olumsuz durumlar var. İnşallah bunu atlatır ve aklıselim bir çözüm bulur. Önemli olan konular üzerinde çalışırız. Önemli olan memleketi kalkındırmak. Milletin eğitim, sağlık ve gelir durumlarını çözmek. Ancak o zaman o seviyede olunca Avrupa ile yarışır bir duruma geliriz.
'Tıp alanında Nobel'i alacağımı düşünüyordum, sürpriz oldu'
Ailem, kendim ve Türkiye için çok mutluyum. Memleketime böyle bir hizmetim olduğu için gerçekten mutluyum. Sabah saat 05.00'te İsveç'ten telefon ettiler. Eşim cevap verdi. Ben uyuyordum. Önemli bir haber demişler ona. Beni uyandırarak önemli bir haber dedi. Önemli bir haber demişler ona. Ben Nobel'i düşünmüyordum. Tıp alanında Nobel'i alacağımı düşünüyordum. Tıp alnında bir gün önce verilmişti. O nedenle Nobel aklımda yoktu. İsveç Nobel komitesi beni kimya alanında Nobel'e layık gördü. Çünkü bizim araştırmalar hem kimya hem de tıp alanında. Bir dereceye kadar sürpriz oldu.
'Çok iyi öğretmenlerimiz vardı'
Annem, babam okuma, yazma bilmezdi. Onların çocuklukları Cumhuriyet'in ilk yıllarıydı. Bir çok yerde okul yoktu. Bizim zamanımızda okul vardı. Annem ve babam bizi okutmak için ellerinden geleni yaptı. Çok iyi öğretmenlerimiz vardı. Bizi çok iyi eğittiler. Benim sınıfımdan sanırım 10 veya 15 kişi Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde profesör oldular. En önemli şey okumak. Bilimsel konularda, fizik, kimya, biyoloji, teknoloji alanlarında iyi eğitim görmek Türkiye'nin bizim görevimizdir. Bizim de bilime katkımız olsun.
'Türkiye'den sağ olsunlar çok kutlayanlar oldu'
Türkiye'den sağ olsunlar çok kutlayanlar oldu. Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, muhalefet liderleri telefon ederek tebrik ettiler. Bilim dünyasından bir çok arkadaş da tebrik etti.
Çalışmalarımız DNA onarımı üzerine ve DNA onarımı hem kanseri önlemek bakımından hem de kanser tedavisinde önemli uzun vadede etkisi olacak.
'Yurt dışında daha başarılı oluyorlar. Çünkü yurt dışında bu kargaşalık yok'
Yurt dışında daha başarılı oluyorlar. Çünkü yurt dışında bu kargaşalık yok. Yurt içinde çalışan bir çok arkadaş ile konuştum. Gerçekten fedakâr insanlar. Bilime kendisini vermiş insanlar. Ama o kadar kargaşalıkta rahat bir şekilde çalışamıyorlar dikkatleri dağılıyor. Ben de olsam benim de dikkatim dağılır.'
DHA