Bu Ne Cesaret! Osmanlı Padişahına Küfürler İçeren Mektubun Arkasındaki Sır
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Bu Ne Cesaret! Osmanlı Padişahına Küfürler İçeren Mektubun Arkasındaki Sır
1675'te Siç'i ele geçirmek için yollanan 10.000 kişilik ordunun neredeyse tamamı Kazaklar tarafından katledilince dönemin padişahı karşı tarafa yolladığı mektup sonrası ağır bir karşılık aldı. Daha doğrusu yazıldı ancak almadı. Bu mektup içindeki ağır hakaret ve küfürler, tarihe geçer cinstendi.
Kaynak: Cavit Pancar, Art History Project, Wikipedia
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ilya Repin'in tarihe geçen bu tablosunu daha önce illa ki görmüşsünüzdür. Kimisi hırs bulur bu tabloda, kimisi eğlence. Ancak perde arkasında nefretten doğan bir saygısızlıktan ötesi yoktur.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Osmanlı'nın Duraklama Dönemini yaşadığı 1670'li yıllarda dört yıl süren Leh Savaşının ardından alınan galibiyet, Zaporojya topraklarını Osmanlı hakimiyetine bırakmıştı. Buranın yerlisi olan Slav kökenli Zaporojyalılar ise asiliğiyle biliniyordu.
Geçimini eşkıyalıkla geçiren bu grup, 1676'da fiilen Osmanlı'ya geçince ayaklanmalar başladı. İlk adımda Osmanlı askerlerini katledip peşi sıra Müslüman köyleri ateşe vererek güçlerini göstermek istediler.
Büyük ses getiren bu eşkıyalık sonrası imparator IV. Mehmed açık bir mektup yazdı. Bu mektupta Müslümanların ümidi ve huzuru olarak Zaporojya kazaklarına teslim olmalarını ve kendisine itaat etmelerini emrediyordu.
Mektubun yazıldığı sırada grubun başında ise tablonun ön sağında gördüğümüz İvan Sirko bulunuyordu. Günümüzde etkisinin ne olduğu bilinmese de bu mektup, padişaha ağır itham ve küfürler içeriyordu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
İmparator IV. Mehmed'i Türk şeytanı, iblisin kardeşi ve Lucifer'in katibi olarak tanımladıkları mektupta imparatorun çıplak g*tle kirpi dahi öldüremeyeceğini yazıyorlardı.
İşte Bahsi Geçen O Mektup...
Yazılsa bile bu mektup aslında gönderilmedi. Yabancı kaynaklarda bu mektuba ulaşılsa da Osmanlı kaynaklarında böyle bir mektup bulunamadı. Ya gönderilmedi ya da okumaya cesaret edecek biri bulunamadı.
Ancak Slav kaynakları bu mektubu gerçekmiş gibi yayınlamaya devam etti. Kazak hayranlığıyla bilinen Rus ressam Ilya Repin, 11 sene sonunda tabloyu bitirdi ve 35.000 ruble karşılığında III.Alexander'a sattı.
Bugün Rusya ve Ukrayna'da gurur duyularak anlatılan bu tablo, ülkemizde pek de bilinmiyor. Kazaklar için bir Manifesto olarak da bilinen tablo bugünlerde Saint Petersburg'daki Rus Devlet Müzesi'nde sergileniyor.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sonuç olarak Osmanlı'nın yok edebilecek gücüne karşın mektubun gelmemesi Zaporojyalıların soyunu devam ettirdi. 1917 Ekim Devriminde Sovyet hükümetini devirmek için Beyaz Ordu'ya katılan Ukrayna Kazakları, birçok katliama sebep oldu. Ancak Bolşevikler karşısında yenildi.
Meraklısı için; Gogol'un aynı adlı romanından 2008'de uyarlanan Taras Bulba filminde mektubun yazım süreci tasvir edildi. Aynı zamanda 1962 yapımı uyarlamasında da açılış jeneriğini oluşturdu.
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Ya bu şeye benziyor. Tavşan s.kini taşa sürtmüş, dağı s.ktim demiş.
"Sonuç olarak Osmanlı'nın yok edebilecek gücüne karşın mektubun gelmemesi Zaporojyalıların soyunu devam ettirdi." bu cümleden bir şey anlayan var mı?
kazak degil kozak onlar bildigim kadariyla ve gecenlerde tam bu konuyla alakali bir filme denk geldim ukrayna televizyonunda bayagi gulmustum adamlar kendile... Devamını Gör
bı içerik ne zaman yayınlansa ismi değişiyor zaten ki olay da hurafe