Dayım otelci orayı tanıyor, kartı da var indirim alırız' dediler. Biz hem açılış yoğunluğundan hem de ekonomik açıdan zorlanmamak için 'bakarız' dedik, oyaladık ama ertesi sabah bana şöyle bir telefon geldi 'ben rezervasyonu yaptırdım, ödedim gidiyoruz!' Burada yine o demin bahsettiğim fazla düşünceli, samimi tavrın olduğunu söylememe gerek yok. Ben 'keşke bize danışsaydınız' desem de geçiştirdi. 'Gideceğimiz zaman ödersiniz acelesi yok ki' dedi. Ancak tabii ki öyle olmadı.
Kısa bir süre sonra beni arayıp 'dayımın acil bir ödemesi varmış bizim paramızı çıkarır mısın?' dedi. Biz de böyle durumlara karşı ekstra hassas tiplerizdir. Hakkımızda kimse laf etsin istemeyiz. Para pul alışverişinden de hoşlanmayız. O yüzden hemen çıkardık parayı. Ki bana sorarsanız o da bizim ne yapıp edip o ödemeyi yapacağımızdan emin olduğu için bu şekilde paramızı çaldı. İnsanları mizaçlarına göre dolandırıyor. Bu arada sürekli 'ucuz uçak bileti buldum alalım' diye de baskı yapıyordu. Bana sorarsanız uçak bileti parası da bir sonraki hedefti. Onu da aldım diyerek bizden tahsil edecekti herhalde ama öyle olmadı.
Tatil parasını yolladıktan sonra beklemeye başladık. Ama eşimin de telkinleriyle benim de içime kurt düştü ve oteli arayıp rezervasyonu kontrol ettim. Sonra da ona 'Bizim rezervasyon yokmuş' dedim. Tabii ki üste çıktı, inanın bana bu konuda da çok başarılıdır. Yanlış şubeyi aramışsındır, ben sana atacağım evrakları vs. diye birkaç gün daha kazandı. Burada bence en enteresan olan her telefona çıkması asla kaçmaması.
Pelin Hanım bu kadının KAÇMIYOR oluşu kurbanlarının kafasını karıştıran yegane şey. Dolandırıcı dediğin parayı alır yok olur sanıyoruz ya bu öyle değil. Her mesaja cevap veriyor, görüşmeye geliyor.
(TELEFON VAADİYLE DOLANDIRILANLAR ARASINDA BU KİŞİNİN YÜZÜNE KARŞI 'SEN DOLANDIRICISIN' DİYEN DE OLMUŞ. ÜZERİNE GELİNDİĞİNDE KARŞISINDAKİNE KENDİNİ KÖTÜ HİSSETTİRMEK İÇİN HEMEN SAĞLIK SORULARINDAN BAHSEDİYOR. TÜM MAĞDURLARDA AYNI. KİMİNDE ANNESİ KANSER, KİMİNDE ARKADAŞININ EŞİ, KİMİNDE YEĞENİ HASTANEDE OLUYOR. 'HASTA YEĞENİM' DİYE PAYLAŞTIĞI FOTOĞRAFIN GOOGLE'DAN BULUNMUŞ BİR GÖRSEL OLDUĞU SONRADAN ORTAYA ÇIKMIŞ. ANNESİ DERSENİZ HİÇ KANSER GEÇİRMEMİŞ.)
Hukuki yola başvurmadık çünkü ben olaya kötü niyetli bir arkadaş kazığı olarak bakıyordum. Ya da öyle bakmak istedim. Ama size de meseleyi ileten DİDEM BİRKAN bana da ulaştı. Hikayeyi ondan dinleyince insanları uyarmak için bunları anlatıyorum.
(BU DA KLASİK BİR DURUM. MAĞDURLAR ARASINDA HEP BİR ÇETİN CEVİZ OLUYOR. İNATÇI BİRİ VE SİSTEM ANCAK ONUN ZORLAMASIYLA ÇÖKÜYOR. BU ÖYKÜDE DİDEM BİRKAN. SHOW TV'DEN BAŞLADI NERELERE GETİRDİ MESELEYİ. DEVAM DA EDECEK BİLİYORUM.)
Eşi bir soğuk zincir gıda firmasında çalışıyor. Didem Hanım o firmanın patronuna kadar ulaşmış. Patron yapabileceği bir şey olmadığını söylemiş. Bence eşi her şeyin farkında, ORTAKLAR. Kadın dominant taraf, planı yapan, kararları veren taraf erkek ise uygulayan taraf.
Bence hayatında bir şeyleri başaramamış ama o hayalini kurduğu şeyleri olmuş gibi anlatan biri. Arkadaşı yok, boş zamanı çok ve bolca kitap okuyor. Hukuk konusunda da bilgili. Bir keresinde bir otelde zehirlendiklerini ve otelden yüksek miktarda tazminat aldıklarını da ballandırarak anlatmıştı. Şimdi o olayın da gerçekliğini sorgular oldum tabii.