Biz 'Kesinlikle Bir Şeyler Olan' İstanbul Seçimleriyle Uğraşırken Bilim ve Teknoloji Dünyasında Geçtiğimiz Günlerde Neler Oldu?
Bildiğiniz gibi her ülkenin, coğrafyanın kendine özgü dertleri var. Dolayısıyla bizim gündemimiz 'hiçbir şey olmasa da bir şeyler oldu' sözüne sıkışıp kalmışken teknoloji dünyasını şekillendiren ülkelerin dertleri bizimkilerle bir değil.
Teknoloji dünyasında geçtiğimiz ay neler yaşandı, bir bakalım mı?
Çin'de, Xiamen Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmayla ısı ve elektriği en iyi ileten malzeme olarak kabul edilen ve çelikten bile 200 kat daha güçlü olan grafenden daha güçlü ve esnek bir madde ürettiler.
Özel bir yöntemle sentezlenen borofende bulunan bor atomları farklı bağlar kullanarak özel desenler oluşturuyor, bu onu benzersiz yapıyor.
Boston Dynamics laboratuvarlarından bazı yenilik haberleri var.
Zira doğada hareket kontrollü ortamlardan farklı olarak düzensiz engeller de barındırıyor.
Engellerle karşılaştığında biraz yavaş olsa da Atlas tüm bunlardan başarıyla sıyrılıyor. Peki bu başarı bize ne kazandıracak, Boston Dynamics'in gelişmelerinden haberdar olan herkesin aklında bu soru var ve hiç de iyiye alamet olmadığı düşünülüyor.
Bu bıçak ultrasonik dalgalar kullanarak yumuşak sert demeden her şeyi rahatça kesmeye olanak sağlıyor.
Dışarıdan bakıldığında sıradan bir bıçak fakat her ne kesiyorsak ekstra güç uygulamadan üstesinden gelmemiz için bize yardım ediyor, ileri geri hareket ettirilen geleneksel bıçakların devrini kapatmayı amaçlıyor.
Kullanmayı planlayanlar için şimdiden parmaklara dikkat uyarısı yapalım, ne olur ne olmaz.
Denizaltı ve jet-skinin birleşiminden oluşan bu araç hem su yüzeyinde hem de suyun altında seyir imkanı sağlıyor.
Su içerisinde birkaç metreye kadar dalış yapabilen ve içeride topladığı enerjiyle yine metrelerce su üstüne zıplayabiliyor, birden fazla yönde, birden fazla düzlemde ilerlemeye olanak sağlıyor.
Şimdilik bir eğlence aracı bu fakat geliştirildiği yakın gelecekte su altı çalışmaları için hayli önemli olacağını tahmin etmek zor değil.
Ayrıca hangimiz istemeyiz böyle bir deneyimi!
Su içmek çok mu sıradan geldi? O halde yemeyi deneyelim...
Plastik şişelerde satıla sulara alternatif olarak üretilen su küreleri hem çevreye hem de bize dost. Su yosunundan üretilen kapsüller hem şeffaf hem de tatsız, yani içtiğimiz sudan hiçbir farkı yok.
Alglerden üretilen kapsülü ağzınıza atın ve erimesini bekleyin, ardından yutun!
Tüketilmeyen, atık haline gelen kapsüller 1 ayda doğada hiçbir iz bırakmadan yok oluyor. Belki gelecekteki su ihtiyacımızı çözmedik ama su için harcanan milyonlarca ton plastiği sınırlandırabilecek çözümlerimiz doğmaya başladı.
İnsan eliyle kirletilen suların temizliği ve suda yetişen bitkilerin bakımını kolaylaştıracak yeni bir yardımcı makine üretildi.
Sucul bitkilerin hasat zamanında çalışanların işini kolaylaştırmak için kullanılan makinenin yarattığı daha büyük fayda ise bu suların temizliğiyle ilgili. Yıllardır toplanamayan atıkları kolaylıkla temizliyor ve tüm bunu doğaya hiçbir zarar vermeden gerçekleştiriyor.
Hindistan, Bellandur Gölü'nde denemeleri başarıyla gerçekleşen bu makine sulara olan hakimiyetimizi artırmaya aday.
Sadece atıkların temizliği değil, suyun birkaç metre altında yer alan bitkilerin temizliğini sağlaması da cabası.
Ne kadar sevinmemiz gerekiyor bilmiyoruz ama bu makine gerçeğiyle benzer etkiler yaratan dalgalar üretiyor.
Metrelerce yüksekliğe ulaşabilen, dünyanın en büyük yapay dalgalarının üreticisi olan makine şimdilik sörf tutkunlarının emrinde.
Karşınızda, dünyanın en büyük hava aracı Stratolaunch!
Altı motorlu, iki gövdeli ve Dünya’daki en uzun kanat genişliğine sahip uçak olarak kayıtlara geçen araç geçtiğimiz haftalarda ilk uçuşunu başarıyla gerçekleştirdi.
Basit bir yolcu uçağından bahsetmiyoruz, bu bir buluş.
Plan, on bin metre irtifaya dek çıkması ve uyduları uzaya taşıması. Hem taşıyabildiği ağırlık hem de alternatiflerine göre düşük bir maliyete sahip olduğu için bu buluş geleceğin uzay teknolojisini yönlendirmeye aday.
Araştırmalar sonucunda domuzların beyni ölümlerinden birkaç saat sonra canlandırıldı.
32 domuz beyni mezbahadan alındı ve dört saat boyunca bir sisteme bağlandı, nabzı artıracak yapay kan ve ilaçları barındıran özel bir sıvıyla beyin canlandırılmaya çalışıldı.
Birkaç saatlik çabanın ardından beyinlerde kısmen canlanma gözlendi ve 'kısmen' dediğimize bakmayın, hayli önemli bir gelişme.
Gelecekte yapılacak ileri çalışmalarla ölümle yaşam arasındaki çizginin tartışılmasına ve hatta ölüler üzerinde bazı deneylerle kısa süreli diriltmelere bile yol açabilir.
Acaba neler olacak, heyecanla takip ediyoruz!
Bilim ve teknoloji dünyası bunları konuşuyor, bu da son iki haftadır bizim gündemimiz:
Acaba bizim gündemimizin de böyle 'basit' mevzulara kayacağı günler gelir mi? Biz umutluyuz, peki ya siz?
Yorum Yazın
Çok gerideyiz. Bizi harcarlar.
seçim olmadığı zaman ne yapiyoruz ki
kim ne çalmış onu bulmaya çalışıyoruz , çocukları istismar edenleri bulmaya çalışıyoruz , kadınların öldürülmemesi için çalışıyoruz , hayvanlara tecavüz edil... Devamını Gör
İlim cesaret verir cehalet ise küstahlık. - Terry Neil