Görüş Bildir
Haberler
Büyük Bir Saygıyı Hak Ediyor: Beşiktaş'ın 36 Yıllık Malzemecisi Süreyya Soner

etiket Büyük Bir Saygıyı Hak Ediyor: Beşiktaş'ın 36 Yıllık Malzemecisi Süreyya Soner

O belki de Beşiktaş'ta herkesten çok şampiyonluk gördü. Beşiktaş'ta herkesten çok onun emeği var: Siyah beyazlı ekibin emektar malzemecisi Süreyya Soner. 

1981 yılında kulüp kapısından içeri girip malzemeci oldu. O gün bugündür, tam 36 senedir bir daha bağını koparmadı kulüpten. 1981, o kadar eski. Daha Süleyman Seba başkan bile olmamış. İdman olsun olmasın sabahın 5 buçuğunda çıkıyor evden, artık akşam kaçta dönebilirse. En son ne zaman evde yemek yediğini hatırlamıyor bile. Bunca yıldır kullandığı izinleri toplasan senin benim yıllık iznimiz etmez belki de. Öyle bir emekçi malzemeci Süreyya Soner.

Böyle bir adam da hakkında bir şeyler yazılmasını hak ediyor. Süreyya abinin Beşiktaş'taki en güzel anılarını derledik. Keyifli okumalar.

Kaynak: 1 2 3

İçeriğin Devamı Aşağıda

En güzel anısını kendi ifadeleriyle duyun :)

Futbolcuların gol atmasını beklerken çocuğuna 2,5 ay isim koyamadı.

Futbolcuların gol atmasını beklerken çocuğuna 2,5 ay isim koyamadı.

Eşi ilk çocuğuna hamileyken Beşiktaş Kıbrıs'ta kamp yapıyor. Tabii Süreyya da orada. Haber geliyor ki Süreyya'nın bir oğlu olmuş. Kampın da bitmesine 20 gün var. 

Süreyya Soner arıyor eşini ve 'Oğlana isim koymayın. Kamptan sonra maçlar başlayacak. İlk golü atanın ismini koyalım.'

Neyse. Kamp bitiyor, maçlar başlıyor. İlk maç 0-0. İkinci maç 0-0. Sonra araya milli maç giriyor, bir hafta da öyle zaman geçiyor. Sonra Kocaelispor maçı var. 'Onların kadrosu zayıf, en az 3 4 gol atarız.' diye düşünüyor. 

Maç başlıyor. Beşiktaş'ın ilk golünü Walsh atıyor. Haydaa. Süreyya abi devre arasında Metin-Ali-Feyyaz'a gidip durumu anlatıyor ve 'Gol atın' diyor. 

İkinci yarı başlıyor. Dakika 90, golü yine Walsh atıyor. Maç da böyle bitiyor. Metin-Ali-Feyyaz gelip Süreyya Soner'i teselli etmeye çalışıyor: 'Haftaya Bursa maçı var, o zaman atarız.'

Ama Süreyya'nın sabrı kalmamış. 'Oğlan neredeyse askere gidecek, sizin yüzünüzden hala isim koyamadık.' diyor. Oğluna da babasının ismini koyuyor: Şevki Yasin.

İkinci çocuğunun isim babası ise Del Bosque

İkinci çocuğunun isim babası ise Del Bosque

Süreyya Soner'in ikinci çocuğu ise kız oluyor. Bu sefer de takım İsviçre'de. Hava yağmurlu. 

O zamanki teknik direktör Del Bosque, Süreyya'yı yanına çağırıp 'Yağmur yağıyor, kızının adına yağmur mu koydun?' diyor. Süreyya Soner de 'Tamam' diyor ve eşini arayarak çocuğa Yağmur ismini koymalarını söylüyor.

Maç oynanırken soyunma odasında nöbet tutarmış.

Maç oynanırken soyunma odasında nöbet tutarmış.
turkagram.com

Eskiden stadyumlarda güvenlik zayıfmış. Maç sırasında soyunma odasının kapısı kırılarak eşyalar çalınırmış. Süreyya Soner de maç boyunca soyunma odasında oturup nöbet tutarmış. Binlerce kişi tribünlerde bağırırken o küçük radyosuyla soyunma odasından maçı takip edermiş.

Takımla beraber gitmediği şehir, görmediği ülke kalmadı

Takımla beraber gitmediği şehir, görmediği ülke kalmadı

Süreyya abinin bütün hayatı şehir şehir, ülke ülke gezmekle geçti. Takım Fizan'a deplasmana gitse, Süreyya Soner de takımla birlikte.

Bir gün eşi arıyor Süreyya'yı. 'Akşam eve gelirken meyve de al.'

'Ne meyvesi hanım, ben Diyarbakır'dayım.'

İçeriğin Devamı Aşağıda

Fenerbahçe galibiyeti sonrası rakip takımın soyunma odasına girip kaleci Schumacher'den saat istediği hikaye

Fenerbahçe galibiyeti sonrası rakip takımın soyunma odasına girip kaleci Schumacher'den saat istediği hikaye

1988'de Alman kaleci Toni Schumacher Fenerbahçe'ye transfer olmuştur. Dönemin başarılı kalecilerinden olan Schumacher, 'Bana ilk golü atana altın bir saat hediye edeceğim.' diye de bir açıklama yapıyor gazetelere. İlk golü de Beşiktaşlı Ferdinand atıyor. 

Süreyya abi de Ferdinand'a giderek 'Saati ben alayım.' diyor. Gidiyor Fenerbahçe soyunma odasına, ortam gergin. Dil de bilmediğinden el işaretleriyle Schumacher'den saati istiyor. Sinirlenen Schumacher ayağındaki kramponu fırlatıp Süreyya'yı kovalamaya başlıyor koridorda. Tabiri caizse zor alıyorlar Süreyya abiyi Schumacher'in elinden.

Süreyya abi ise duruşunu hiç bozmadan Ferdinand'ın yanına gelip 'Saat olmadı, istersen krampon vereyim.' diyor.

"Oğlum, bir Arap seni soruyor."

"Oğlum, bir Arap seni soruyor."

Bir seferinde de hastalanmış Süreyya Soner. İki gün gidememiş işine. O dönem Beşiktaş'ta forma giyen Les Ferdinand da merak edip sormuş takımdakilere. Bununla da kalmayıp adresini alıp Süreyya'nın Zeytinburnu'ndaki evine gitmiş ziyarete.

Süreyya'nın annesi: 'Oğlum bir Arap seni soruyor.'

Ferdinand almış o gün Süreyya'yı özel bir hastaneye götürmüş. 3 günlük bir tedaviden sonra da tesislere.

Quaresma ile çok iyi anlaşıyor.

Quaresma ile çok iyi anlaşıyor.

Quaresme ile Süreyya'nın arası çok iyidir. Ama ilk tanışmaları kavgayla olmuş. Şöyle ki;

Quaresma'nın takımda imza töreni olduğu gün Süreyya abi hazırlamış soyunma odasında malzemeleri. Quaresma da soyunma odasının başka bir bölümünde soyunmaya başlamış. 'Orada rahat edemezsin gel burada soyun.' 'Hayır sen malzemeleri buraya getir.' derken ufak bir uyuşmazlık olmuş aralarında. 

Tercüman da iş olsun diye 'Süreyya abi malzemeci. Onu dinlersen uzun süre takımda kalırsın. Dinlemezsin gönderirler.' demiş.

Sonrasını biliyorsunuz zaten.

Futbol tarihinin en efsane kaptanlarından biri de olsan Süreyya abinin dost eline ihtiyacın olabilir.

Futbol tarihinin en efsane kaptanlarından biri de olsan Süreyya abinin dost eline ihtiyacın olabilir.

2007'de Beşiktaş'ın 2-1 kazandığı Liverpool maçı sonrası siyah beyazlılar sevinç, Liverpoollular hüzün içindeyken Süreyya abi yerde oturan Gerrard'ın yanına giderek efsane kaptanı yerden kaldırıyor. Soyunma odasına doğru birlikte yürüyorlar.

Yırtık diye Amokachi'nin kot pantolonunu çöpe atmış.

Yırtık diye Amokachi'nin kot pantolonunu çöpe atmış.

Beşiktaşlı futbolcu Amokachi, o zaman yeni moda olan yırtık kot pantolonunu yıkamaya vermiş. O zaman da tesiste işçiler çalışıyormuş. Süreyya abi de o kotun bir futbolcuya ait olabileceğini düşünememiş. 'Futbolcuların çamaşırları bitti işçilerin mi kaldı' diyerek atmış çöpe. 

Pantolonunu bulamayan Amokachi de kulübü seferber etmiş. Gerçek ortaya çıkınca da olay tatlıya bağlanmış tabii.

Yırtık pantolonun moda olduğunu Süreyya abi o gün öğrenmişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Beşiktaş'ın etkili mi etkili forma tanıtım reklamında boy gösterdi. Bu role ondan daha iyi kimse gitmezdi.

Adına bir de belgesel çekildi. Bu da belgeselin tanıtım klibi.

Beşiktaş'a 66 sene ev sahipliği yapan İnönü Stadı'nın veda maçında da tribünlere son üçlüyü ne başkan, ne teknik direktör, ne de bir futbolcu çektirdi.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
904
312
55
11
7
7
3
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?