Görüş Bildir
Haberler
Battlestar Galactica’da felsefenin rolü

Battlestar Galactica’da felsefenin rolü

Rogojin
19.05.2014 - 08:35 Son Güncelleme: 19.05.2014 - 16:26

Battlestar Galactica’nın bir çok bölümünde felsefenin ya da ciddi bir düşünce çabasının önemli bir rolü olduğunu görüyoruz. Ancak felsefenin doğası ya da senaryoların yazılıp ardından değiştirilmesi sebebiyle dizideki tek bir olaya ya da temaya somut bir tarzda belirli bir felsefe akımının bir örneği olarak bakmamak önemli. İster bir senaryoda isterse izleyicinin zihninde olsun, felsefe çeşitli problemlere yönelik nadiren evrensel ya da sürekliliği olan çözümler sunar.  Diziye ve ayrıca güncel olaylara paralel giden klasik ya da kadim temalar vardır, çünkü bunlar önceden meydana gelmiştir, şu anda meydana gelmektedir ve yeniden meydana gelecektir.

Felsefenin bu tanımı ve iç doğası sebebiyle Battlestar Galactica’nın felsefi içeriği yazarların, yapımcıların ve oyuncuların zihinlerinde olduğu kadar izleyicilerin zihninde de hayat buluyor şeklinde anlaşılabilir. Bu yüzden Battlestar Galactica’nın çekiciliğinin bir çok izleyicinin hikâyelerin albenisi ve sürükleyiciğine kapılmış olmalarından kaynaklandığı düşüncesi zayıf bir iddia olabilir. Zengin konular ve temalar, izleyicileri  düşünürlerin zihinlerini meşgul etmiş olan ve etmeye de devam eden aynı soru/sorunların ortaya çıkarılması ve açıklanmasına davet ediyor. Bu şekilde insanlığın mücadelesi ve evrenin doğası hakkında diyalog elde edilmesi arzulanmış oluyor aslında.

Felsefi Tavır ve Tartışma Konuları

Battlestar Galactica’daki felsefi içerik, genel olarak hem insanların hem de Cylonların politik, askeri, dini, ekonomik, sosyal ve ruhsal mücadeleleri ve meseleleriyle  iç içe geçmiş bulunuyor. Her grubun karşı karşıya olduğu ikilemler çoğu kez  adalet, özgür irade, determinizm gibi  felsefedeki ortak ve kalıcı meseleleri gündeme getiriyor .

Doğal olarak bu ikilemler bağlam içerisinde  hukuk, politika, ekonomik, sosyoloji, kriminoloji, gibi farklı biçimlerde oluşup bazen tıp, biyokimya ve robotbilim gibi bilimlerle  ilgili spesifik konulara temas edebiliyor. Örneğin Cylonların yapay zekâsı bu varlıklara insan gibi mi yoksa bir “şey” gibi mi davranılması gerektiği sorusunu soruyor bize.

Çeşitli izleyenlerin ve diziyi sevmeyenlerin görüşleri ( ki bunların bazıları diğerlerinden birazdan felsefi) Richard Hatch’in “So Say we All: An Unauthorized Collection of Thoughts and Opinions on BSG” adlı kitapta bir araya getirildi. Bu kitapta yapay zekâ, terörizm ve politika gibi konular çeşitli yazarların görüş açılarına göre tartışılıyor.

İnsan ve Cylon Felsefesi

Battlestar Galactica’daki insanların felsefesi,  politeist-çok tanrılı insan dini ve ilk Cylon saldırısından önce var olan koloni kültüründen önemli derecede etkilenmiş görünüyor. Dizi ilerledikçe insanların  karşılaştığı kriz ve  ikilemler, insanların düşüncelerini ve karar verme süreçlerini etkiliyor.

Cylon felsefesi güçlü bir şekilde monoteist dinlerine ve kolektivist kültürlerine bağlı bulunuyor. Ancak, Cylonlar yavaş yavaş daha az hoşgörülü bir monoteizmden; deist, evrenselci ya da birleştirici- yani varolan herşeyi kapsayan, evrensel bir dine/ teolojiye doğru evrim geçiriyorlar. Bu, bazı Cylonların insan türünün tamamen yok edilmesinin Tanrı’nın plânının bir parçası olmadığı ve insanlığın Cylonların geleceğinde bir rol oynadığı şeklinde bir inanç geliştirdiğini yansıtıyor. Gerçekten de her yeni melezin doğumuyla ortaya çıkan bir düşünce de, ortak bir hedefe ulaşmak için nihayetinde hepsinin Bir olarak bir araya gelebilecekleri düşüncesi olur.

Vitalizm de Cylon dininde önemli bir rol oynuyor. Rupert Sheldrake’in sözüyle; vitalizm, telepatik bağlantı ve  kolektif hatıraların bir tür içinde var olması anlamına gelen morfik rezonans kavramının temelidir. Gerçekten de Cylonlarda böyle bir yetenek olduğu görülüyor. Antroposofi, yarı dînî bir özellik taşıyan bir  yeni çağ kültüdür. Kurucusu Rudolph Steiner öğretilerinin insanları “insandaki ruhtan evrendeki ruha” doğru yönlendirdiğini iddia etmiştir.

Felsefi sorunlar ve ikilemler

Gerçek dünyada olduğu gibi , dizide ortaya çıkan felsefi sorunlar da nadiren beraberinde net  çözümleri getiriyor.

“Water” adlı bölüm izleyicilerin özgür iradeye karşı determinizm ve ayrıca sorumluluk kavramını kavrayışı ile incelenebilir. Sharon Valeri’nin bayılmaları ya da kimlik bozukluğu, ve hemen ardından üç bölüm boyunca ihanet, sabotaj ve suikast eylemlerine girişmesi üç klasik felsefi meseleyi önümüze getirmiş oluyor: özgür iradeye karşı determinizm. Valeri iradesi üzerinde  kontrol sağlayamıyor, bu yüzden Galactica mürettebatı Cylonların deterministik olarak ya da genetik olarak insanlara yönelik kasıtlı kötülüklerde bulunacağı sonucuna ulaşıyor. Saul Tigh bu nosyonu Cylonların kendi gemisi ve mürettabatına saldırısını anlattığı savaş hikâyesiyle onaylıyor (“Scattered” adlı bölüm). Filo insan türünden olmayan esirlere işte bu ve diğer varsayımlara dayanarak insanî olmayan biçimlerde davranıyor.

İki kötüden daha az kötü olanın seçilmesi prensibi, felsefi ikilemin ortak bir sonucudur. Burada, bir çok nahoş seçenek arasından bir tanesi seçilmek zorunda. Amiral Adama’nın Galactica’yı “Lay Your Burdens-2.Kısım”’da New Caprica’dan sıçrayak kurtarma kararı arzu edilen sonuç değildir, ama insandan üstün ve giderek yaklaşmakta  olan Cylon gücü karşısında daha tercih edilebilir bir seçenektir.

Arthur Schopenhauer ve Stoacıların “sonsuz tekrar” kavramını, “Flesh and None” adlı bölümde Leoben Conoy’un tekrar tekrar dile getirilen önerilerinde görebiliriz; bu bölümde Leoben “bunların hepsi daha önceden de yaşandı, ve yeniden yaşanacak” diyor. Zaman düzgün bir ilerleme çizgisi olarak değil, döngüsel bir zamansızlık durumu ya da bir tekerrür, tekrar etme eylemi olarak görülüyor.

Felsefi Değerlendirmeyi Harekete Geçiren Ahlâki İkilemler

Özgür İrade ve Sorumluluk: Bencil ve korkak Gaius Baltar, sürekli olarak özgür iradenin öneminin altını çizen Caprica 6’nın koçluğuna rağmen, kişisel sorumluluk ve özgür irade kavramlarıyla boğuşuyor. “Taking a Break From All Your Worries” adlı bölümde, halüsinojenin etkisi henüz geçmemişken, sorguya alınmadan önce Caprica 6, Gaius Baltar’a “özgür irade olmadan” onur duygusuna sahip olmanın mümkün olup olmadığını,  “Tanrı’nın böyle bir yaratığa acıyıp acımayacağını” soruyor. Bu, insan onurunu rasyonel seçimlere, özgür iradeye ve kişinin eylemlerinden sorumlu tutulup tutulamayacağına bağlayan Kantçı felsefeye bir işaret olabilir. Bunun bir uzantısı ise insan onurunun kabulünün eylemlerin sorumluluğunu almayı gerektirdiğidir, bu da  rasyonel zihinler tarafından işlenen kötü fiillerin ciddi şekilde  cezalandırılması gerektiğine işaret ediyor.

Gaius Baltar bu kavramı bölüm boyunca kavramaya çalışıyor, geçmişteki seçimlerinin özelliklerini inceliyor ve ardından “ben sorumlu değilim!” diyor. Bu argüman,  Nuremberg Duruşmaları boyunca sadece emirleri uyguladığını söyleyerek rasyonel özerkliklerini hayata geçirmediklerini iddia eden Nazilerin savunduğu bir argümandır.

Sezon boyunca Cylonlar kendi sözbirliğine ve statükolarına karşı gelmeye başlayarak kendi menfaatlerine uygun olarak davranır ve sert neticelerine bakmaksızın bireysel seçimler yaparlar. 4.sezonda Boomer kendi modelinin aleyhine bir karar verir, bu hareket determinizden bireyselciliğe bir adımdır. Bu ayrıca Cylonların daha bariz entelektüel (öğrenmeye dönük) ve fiziksel (yeni model ve teknolojilerin icat edilmesi) evrimlerini takip eden moral evrimlerinin bir işaretidir aynı zamanda.

Cylonların Cezalandırılması:  Galactica’da  insanlar arasında Cylonlar olduğu keşfedildikten hemen sonra Cylonların cezalandırılmasıya başlanması kaygan bir zeminde artış gösterir: insanlar tarafından Sharon Valeri’nin acımasızca dövülmesi,  “tehlikeli” Cylon esirlerin hava boşluğundan dışarı fırlatılması da bu sırada olur. 6 Numaranın insanlar tarafından gaddarca dövülüp tecavüze uğraması da mürettebatın kana duydukları şehveti ve üreme arzularını tatmin etmekten başka bir anlama gelmemektedir. Bu durum izleyicilerin zihninde bu eylemlerin mantıklı, meşru, gerekli veya mazur görülebilir eylemler olup olup olmadığu şeklinde felsefi sorular sorulmasına neden oluyor. Buna ek olarak, Cylonların çeşitli formlarıyla (Centurionlar, akıncılar ve “insansı” modeller) insan gibi mi, cansız “makineler” ya da başka bir şey olarak mı davranılmayı hak ettiği şeklinde daha büyük sorular da soruluyor. Bu “daha büyük “ sorular daha sivri konular  olup günümüz düşünürlerinin de üzerinde kafa yorduğu sorulardır. Bu düşünce tarzı 4.sezonda, akıncılar lobotomize edilip Centurionlara özgür irade hakkı verilir ve Cylonlar “Tanrı” rolü oynamak ya da oynamak konusunda tartışırken varlığını sürdürüyor.

BSG’ye Siyaset Felsefesinin Uygulanması

İzleyiciler  siyaset felsefesini Battlestar Galactica’da sivil ve askeri liderlerin karşılaştığı çeşitli krizlere uygulayabilirler. “Dirty Hands” adlı bölümde Şef Tyrol ve Amiral Adama arasında  Adama’nın mürettebatın itaati ve Şef Tyrol’un tilyum tesisi emekçilerinin yanındaki popülist tavrına karşı Filo içerisinde düzeni talep etmesi üzerine bir gerilim yaşanıyor.

Bu olay, Başkan Roslin’in askeri durumlar karşısında bireysel hakların gözetilmesi, özerklik ve etik meseleler konusundaki tavrıyla da ilgili.

Siyaset felsefesindeki ortak sorular; demokrasi ve özgürlüğün değeri, askeri nüfus ve karşılıklı birbirine dayanan sivil nüfus içerisinde sivil özgürlükler kapasitesi gibi meseleler üzerine yoğunlaşıyor. Sivil çalışanlara emek ve politik gruplarda kendilerini organize etme  hakkı verilirken  kendini ve sivilleri korumak adına yeterliliği bir emir komuta zincirine dayanan askeriyede ise parametre sadakata dayanıyor. Emek mücadelesi içinde Galen Tyrol nazik bir denge üzerinde birbiriyle çatışan menfaatler arasında kalıyor. Ancak Başka Roslin ve Amiral Adama yeni rol sorumluluğuyla başa çıkması konusunda ona güveniyorlar. Bu rakip sese güç teslim ettikleri zaman aslında geçmiş otoriter duruşlarından ve hemen ardından daha çok radikal bir Marksiste benzeyen Tom Zarek’in isyanından bir şeyler öğrenmiş olmaları mümkün.

Laura Roslin ve Saul Tigh’ın “Lay Down Your Burdens-2. Bölüm” de uyguladıkları seçim hilesi etkinlikleri de siyaset düşünürleri tarafından sık sık işaret edilip tartışılan bir çok soruyu gündeme getiriyor; bu sorular temsiliyet, hükümet güçleri ve iktidar dengesi gibi kavramlar etrafında yoğunlaşıyor.

Zarek’in tutukluların insan hakları için yaptığı radikal mücadele ve Galen Tyrol’ın New Caprica’da  ve Hitei Kan’daki tilyum tesisindeki organize  emek hareketleri, ordunun ve filodaki koloni hükümetinin bireylerin özerkliğine saygı göstermesi konusunda gerginliğe sebep oluyor; bu gerginlikler Başkan Roslin, Amiral Adama, Galen Tyrol, Tom Zarek ve diğerlerine yönelik çeşitli meydan okumalara dönüşüyor.

Hukuk Felsefesinin Battlestar Galactica’ya Uygulanması

Bazı izleyiciler hukuk felsefesi anlayışlarını Koloni Filosunun legal sisteminin mahkeme salonlarında yaşanan olaylara uygulayabilirler. Filonun sivil ve askeri liderlerinin, kendi değerlerini zorlukların dayattığı sert taleplerle uyumlu hale getirmek için mücadele ederken yaşadığı zorluklar, Battlestar Galactica’nın önemli temalarından birisi gibi görünüyor. Bazı anlarda bu çatışma politik liderlerin karar verme süreçlerinin ötesine geçiyor, ve bu liderler Koloninin legal sistemine saygı duyuyorlar.  Bu legal sistemin 12 Koloni’den miras alınmış bir alt felsefesi, yapısı ve hukuk organı var. Gaius Baltar yakalandıktan sonra insanlar Amiral Adama dahil anında Baltar’ın yargısız infaz uğratılmasını istiyor. Geçmişte Cylon esirlerin yargısız infazla hava boşluğundan atılmasını savunan Laura Roslin karar verme sürecini Gaius Baltar’ın adil bir sorgulamayı hakettiği inancına veya insancıl temellere dayandırıyor. Burada Roslin suçlanan savaşçılarla sivil suçlular arasında somut bir ayrım yapıyor, bunları askeri bir mahkeme tarafından cezaya çarptırılan askeri hainler olarak görüyor. Bu mesele komplike bir mesele; çünkü Baltar, Cylon olduğu ortaya çıkan bir iş arkadaşıyla bilgi paylaştığı sırada  sözleşmeyle ordu için çalışan bir sivildi. Ayrıca Roslin’in geçmiş eylemleri de diğer yaklaşımlara kıyasla yargısız infazın ödettiği bedelleri ve faydalarını doğrudan incelemesine yardımcı olmuş olabilir (“Crossroads-1-2”).

http://ceviriler.wordpress.com/2013/11/24/battlestar-galacticada-felsefe/#more-3

http://en.battlestarwiki.org/wiki/PhilosophyinBattlestar_Galactica adresinden çeviridir.

İçeriğin Devamı Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın