onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Barbaros Hayreddin Paşa'nın Önderliğindeki Preveze Deniz Zaferi 479. Yılını Dolduruyor!

Barbaros Hayreddin Paşa'nın Önderliğindeki Preveze Deniz Zaferi 479. Yılını Dolduruyor!

Anıl Göç
28.09.2017 - 14:03

28 Eylül 1538 tarihinde Preveze muharebesinde, tarihimizdeki ünlü denizcilerden olan Barbaros Hayreddin Paşa komutasında elde edilen zaferin ardından tam 479 yıl geçti. Bu meşhur deniz zaferini anmakla beraber, önemli bilgileri de sade ve akılda kalıcı bir şekilde toplamayı uygun gördük.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Barbaros Hayreddin diye tanınan ünlü denizcimizin adı aslında ne Barbaros ne de Hayreddin idi.

Barbaros Hayreddin diye tanınan ünlü denizcimizin adı aslında ne Barbaros ne de Hayreddin idi.

Bunlar unvan ve lakaptı, paşanın gerçek adı ise Hızır'dı. Kendisi gibi denizci abisi Oruç Reis'in lakabı olan Barbarossa, ölümünden sonra abisinin konumuna yükseldiği için Hızır Reis'e de geçmişti. Hayreddin namı ise paşaya bizzat Sultan I. Selim (Yavuz) tarafından verilmişti.

Barbaros diye anılacak olan Hızır Reis esasında 4 denizci kardeşin en küçüğüydü.

Barbaros diye anılacak olan Hızır Reis esasında 4 denizci kardeşin en küçüğüydü.

Abileri Oruç Reis kumandasındaki 4 kardeş, 2 gemiyle başladıkları denizciliği Kuzey Afrika kıyılarındaki faaliyetleriyle geliştirerek, 1515'te Akdeniz'de ciddi bir güce ulaşmayı başardılar. Fakat Oruç Reis 1518'de İspanyollar ile yapılan mücadelelerde şehit düştü. Bunun üzerine abisinin yerini alan Hızır Reis, muhtemeldir ki alacağı destekleri de hesaplayarak, Osmanlı'ya bağlılık bildirdi.

Osmanlı'nın Cezayir Yöneticisi durumuna gelen Hayreddin Paşa, bu destekle İspanyollara karşı kısa sürede üstünlük sağlamayı başardı.

Osmanlı'nın Cezayir Yöneticisi durumuna gelen Hayreddin Paşa, bu destekle İspanyollara karşı kısa sürede üstünlük sağlamayı başardı.

1533'te gösterişli bir seferle başkente gelerek Kanuni Sultan Süleyman'ın huzuruna çıkan paşa, 1534'te kaptanı deryalık makamına yükseltildi. Bundan sonraki süreçte padişahın seferlerine denizden destek veren Barbaros Hayreddin Paşa, Akdeniz'de de her geçen gün adaları ve kaleleri zapt etmeye başladı.

Kanuni'nin ilk batı seferlerinden beri bir koalisyon arayışında olan Avrupa'da, Akdeniz'deki bu faaliyetlerin de etkisiyle aranan ittifak bulundu.

Kanuni'nin ilk batı seferlerinden beri bir koalisyon arayışında olan Avrupa'da, Akdeniz'deki bu faaliyetlerin de etkisiyle aranan ittifak bulundu.

Portekiz, Venedik ve İspanya'nın yanı sıra Ceneviz, Avusturya, Fransa ve Papalık da Osmanlı'ya karşı kurulan bu ittifakın taraflarıydı. 200'den fazla sayıdaki gemiden oluşan donanmanın kumandası Andrea Doria'ya verilmişti. Doria da tıpkı Barbaros Hayreddin Paşa'nın yaptığı gibi, Akdeniz'deki stratejik bazı noktaları yoklamaya başladı.

Eylül 1538 başlarında Preveze'ye hücum eden haçlı donanması, Barbaros Hayreddin Paşa'nın geldiğini öğrenince tedbir amaçlı kuşatmayı kaldırarak geri çekildi.

Eylül 1538 başlarında Preveze'ye hücum eden haçlı donanması, Barbaros Hayreddin Paşa'nın geldiğini öğrenince tedbir amaçlı kuşatmayı kaldırarak geri çekildi.

Osmanlı donanmasını körfezde konuşlandıran Hayreddin Paşa, Preveze Kalesinde oluşan hasarları tespit ve tamir ettirdi. Haçlı donanmasının 140 kalyon ve 168 kadırgasına karşı, Osmanlı'nın 122 kadırgasının olması, savaşa nasıl girileceği konusunda bir tartışmayı vücuda getirdi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Hayreddin Paşa, donanmanın körfezden çıkarak açık denizde savaşması gerektiğini savunuyordu. Zira haçlı donanması körfezde karşılanırsa, manevra imkanı kısıtlı olduğundan, ateş hattından çıkmak zorlaşacaktı.

Hayreddin Paşa, donanmanın körfezden çıkarak açık denizde savaşması gerektiğini savunuyordu. Zira haçlı donanması körfezde karşılanırsa, manevra imkanı kısıtlı olduğundan, ateş hattından çıkmak zorlaşacaktı.

Müttefik Haçlı donanmasında ise karaya asker çıkartma fikri ön plandaydı. Bu yolda 23-25 Eylül arasındaki teşebbüsler Osmanlı kuvvetlerince geri püskürtüldü. 27 Eylül'de Hayreddin Paşa, planladığı gibi donanmayı körfezden çıkartıp ilerlemeye başladı. Hilal şeklinde dizilen Osmanlı donanmasının ilk atışları sonucunda, Andrea Doria donanmasını geri çekmeyi tercih etti.

28 Eylül 1538'de yaklaşık aşağıdaki gibi bir savaş düzeninde karşı karşıya gelen iki donanmadan Osmanlı tarafı, aleyhine esen rüzgar dolayısıyla şansız bir konumdaydı.

28 Eylül 1538'de yaklaşık aşağıdaki gibi bir savaş düzeninde karşı karşıya gelen iki donanmadan Osmanlı tarafı, aleyhine esen rüzgar dolayısıyla şansız bir konumdaydı.

Fakat kısa süre sonra güneyden esen rüzgar aninden kesildiğinde, Andrea Doria'nın donanması ve özellikle de kalyonlarının hareket kabiliyeti kısıtlandı. Osmanlı donanmasının hilal şeklinde dizilmesinin yanı sıra, tamamen manevra kabiliyeti ve top menzili yüksek kadırgalardan oluşması da bir avantajdı. Bu özellikleriyle kadırgalar, henüz tam manasıyla geliştirilmemiş olan kalyonlara karşı daha kullanışlıydı.

Andrea Doria'nın kalyonlarından atılan isabetsiz güllere karşı, Osmanlı kadırgalarının hızlı manevraları ve uzun menzilli topları üstün gelmekteydi.

Andrea Doria'nın kalyonlarından atılan isabetsiz güllere karşı, Osmanlı kadırgalarının hızlı manevraları ve uzun menzilli topları üstün gelmekteydi.

Doria, 100'den fazla gemisini ve birçok askerini kaybederek güçlükle geri çekilebildi. Osmanlı için ise Preveze muharebesi, Akdeniz hakimiyetinin tescillenmesi demekti. Osmanlı'nın denizlerdeki bu kuvveti ise 1571'deki İnebahtı Savaşına kadar zirvedeki konumunu muhafaza edecekti.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
175
64
6
5
1
1
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
M

Barbaros ismi Avrupalılar tarafından verilen bir isimdir, sakalı kızıl olduğu için Barbaros denilmiştir. Karayip Korsanları filminde ki Barbosa aslında Barba... Devamını Gör

alpagut-han

ULAN AVRUPANIN TARİHİNDEDE BİR YIĞIN SAVAŞ VAR ACABA HANGİSİ ÇIKIP BÖYLE SALAK SALAK 500 YIL ÖNCE OLMUŞ SAVAŞI KUTLUYOR CİNSMİSİNİZ SİZ..MİLLİYETÇİLİĞİNDE AD... Devamını Gör

Murat Berktaş

dostum zoruna ne gitti anlamadım, inşAllah Atatürkçü falan değilsindir, daha doğrusu Türkçü de değilsindir diye umuyorum