AYM Gerekçeli Kararını Açıkladı: Erdoğan'ın 'Ucube' Dediği Heykel İçin 20 Bin TL Tazminat
Anayasa Mahkemesi, Kars'ta heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan ve 2006 yılında yıkılan 'İnsanlık Anıtı'nın yıkılmasına ilişkin başvuruyu karara bağlamış ve Aksoy'u haklı bulmuştu. Gerekçeli kararını açıklayan AYM, Aksoy'a 20 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi. Karar sonrası açıklama yapan Aksoy ise 'Heykeli yeniden aynı yerine dikmek istiyorum' dedi.
Birgün gazetesinden Hüseyin Şimşek'in haberine göre, AYM Genel Kurulu, heykelin yıkılması nedeniyle Aksoy’un ifade ve sanat özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi ve 20 bin TL tazminat ödenmesine hükmetti. Karar, 6 ret oyuna karşı 8 kabul oyu ile alındı.
"Anayasa'nın sanatsal ifade özgürlüğüne ilişkin hükümleri göz ardı edilmiştir"
AYM Genel Kurulu’nun sekiz üyesi, aldıkları kararda şu ifadelere yer verdi:
'Heykelin yapılmasına, hukuki statüsüne ve yıkılmasına ilişkin tartışmalar öncelikle kamu kurumları arasında meydana gelmiştir. Devleti oluşturan organ ve kurumların uyum içinde çalışamamaları bireylerin hak ve özgürlüklerine müdahalenin gerekçesi olarak ileri sürülemez. Anayasa Mahkemesi başvuruyu, bahse konu heykelin bulunduğu taşınmazın korunması gerekli kültür varlığı olarak ilan edilmiş olması nedeniyle yıktırılmasının bir toplumsal ihtiyacı karşılayıp karşılamadığı ve başvurulabilecek en son çare niteliğinde olup olmadığı yönünden incelemiştir. Somut olayda heykel yıktırılmadan taşınmazdaki kültür varlıklarının korunmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerekirdi. Sanat eseri tahrip edilmeden başka yere taşınmasının mümkün olup olmadığı araştırılabilir, eserin sahibi olan başvurucu ile ortak bir çözüm bulunması için müzakere yapılabilirdi. Heykelin yıktırılması sürecinde alınan idari kararlarda da mahkeme kararlarında da bu hususların tartışılmamış olması devletin sanat eserinin korunmasına ilişkin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmediğini göstermektedir. Heykelin yapımından yıkılmasına kadar geçen süreçte kamu gücünü kullanan organlar Anayasa’nın sanatsal ifade özgürlüğüne ilişkin hükümlerini göz ardı etmiştir. Üstelik söz konusu heykelin diğer ifade türlerine göre daha fazla koruma görmesi gerekirken yıktırılmasının demokratik bir toplumda gerekli ve son çare olduğu ortaya konulamamıştır. Bu sebeple idari mercilerce ve mahkemelerce alınan kararların ilgili ve yeterli gerekçe içermediği sonucuna varılmıştır. Sonuç olarak, kamu gücünü kullanan organlar bir sanat eserinin ve dolayısıyla Anayasa tarafından koruma altına alınmış olan sanatsal ifade özgürlüğünün korunması noktasında gereken hassasiyeti göstermemiştir. Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.'
"İfade özgürlüğünün ihlal edilmesi mümkün değil"
Karara muhalefet eden ve ifade özgürlüğünün ihlal edilmediğini öne süren AYM üyeleri Serdar Özgüldür ve Muammer Topal, heykelin en başından hukuka aykırı olarak inşa edildiğini, bu gerekçe ile ortadan kaldırıldığını ve ifade özgürlüğünün ihlal edilmesinin mümkün olmadığını öne sürdü. Ret oyu veren üyeler Burhan Üstün ve Kadir Özkaya da heykelin yapıldığı yerin sahibinin izninin alınmadığını, bu nedenle heykel yapımı ile ilgili hukuki sorunların İmar Kanunu kapsamında değerlendirildiğinde yıkım yoluyla çözüme kavuşturulduğunu savundu.
"Kararın adaletin tesisi anlamına geldiğinden şüpheliyim"
AYM’nin tespitlerinin 'memnuniyet verici” olduğunu ifade eden Aksoy, kararla ilgili olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
'Bu kararın adaletin tesisi anlamına geldiğinden şüpheliyim çünkü bu kadar zaman beklendi. O süre içerisinde heykelimi yıkıp bir tarlaya attılar. Kalan parçaları da un ufak ettiler. AYM’nin ülkede hukuku işleten kurumların hala varlığı konusunda kendisini umutlandırdığını da söyleyen Aksoy, “Artık hukukun kırıntısı bile bize güzel geliyor. Yargının siyasallaştığı, kuvvetler ayrılığının kalmadığı bir durumdayız. Tek adamın ağzına bakıyoruz genellikle ve o ne söylerse o oluyor. AYM, bu ezberi biraz olsun bozdu.'
"Bir müzik, şiir gibi bakıyoruz heykele"
Heykelin yeniden Kars’taki tepeye konulmasını isteyen Aksoy, “Ülkemizdeki insanların barış iradelerinin bir mezar taşı gibiydi o heykel. Bunu anlayamadılar. Anlamamaları da normal çünkü heykel deyince put diye bakıyorlar. Öteki yandan da baktığımızda kendileri her şeyi putlaştırıyorlar. Bir müzik, şiir gibi bakıyoruz heykele. Duyguyu, düşünceyi anlatmak için kullanıyoruz ama sanata uzak insanların aldığı kararla yıkılmıştı. Kültür meselesi olduğunu yeniden hatırlatmak istiyoruz. Umarım yeni bir karar alınır ve aynı heykeli aynı tepeye yeniden inşa edebiliriz” diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi, 2006 yılında Kars'ta heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından yapılan ve dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'ucube' dediği 'İnsanlık Anıtı'nın yıkılmasına ilişkin başvuruyu geçtiğimiz Temmuz ayında karara bağlamış, Aksoy’un ifade ve sanat özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vererek, tazminat ödenmesine hükmetmişti.
Yorum Yazın
İnsanların senelerini verdiği bir emeğe vatandaşın cebinden çıkan AYLIK maaşının takriben 1/4'üne denk gelecek bir tazminat cezası veriliyor. Komik.
kendisi ucube olduğunun farkındamı
Umutlanmaya gerek yok. Adalet de bozuk saat misali işte. Aynı yere imam hatip yaparlar , böylece aym'nin kararıyla öfkelenen bağnaz beyinler azıcık da olsa t... Devamını Gör