Artan Yemekleri Çöpe Atarken Vicdanınızın Sızlamaması İçin Uygulayabileceğiniz 16 Öneri
Bazen markete aç gitmek gerektiğinden fazla ürün almamıza veya aldığımız, yaptığımız ya da sipariş ettiğimiz ürünleri ve yemekleri bitiremememiz yiyeceklerin çöpe gitmesine sebep oluyor.
Gerçekler çok acı: Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre dünyada üretilen gıdaların yaklaşık üçte biri (yaklaşık 1,3 milyar ton) her yıl çöpe gidiyor. Küresel olarak bu gıda atıklarının %25'ini bile geri alabilmek 870 milyon aç insanı beslemeye yeterli olabilir. Hem dünya hem de kendi ekonominiz için iyi şeyler yapmaya ne dersiniz?
1. Öğle yemeklerinizi paketlettirin.
Çoğumuz çalışırken öğle arasında çeşitli şekillerde yemek yiyoruz. Eğer firmanızın sağlamış olduğu çalışanlara özel bir yemek şirketi varsa, bu yemek şirketiyle kalan yemeklerin diğer günlerde farklı bir menüyle değişmesini önerebilirsiniz. Böylece sürekli aynı şeyleri yemekten sıkılmaz ve kalan yemeklerin de değerlendirilmesini sağlamış olursunuz. Dışarıdan söylüyorsanız, ya da dışarıda yiyorsanız kalan yemekleri paket yapıp bir sonraki öğün tüketmeyi deneyebilirsiniz.
2. Bir gıda defteri oluşturun.
Defterenizin bir kısmına atılan yiyecekler kısmı oluşturun. Günlük olarak ne attığınızı yazın. Ardından, alışveriş yapmadan önce market listenize, notlarınıza göz atarak alacağınız ürünlerin miktarını ekleyin. Almanız gereken ürünleri daha net biliyor olacaksınız.
3. Bir güveç yapın.
Eğer taze taze aldığınız sebzeler artık ayrı ayrı yemek yapılacak kadar canlı değilse hepsini kullanabilmeniz için bir güveç hazırlayabilirsiniz. Ya da örneğin tavuk suyu çorbasına bile tatlı patates veya lahana ekleyebilirsiniz.
4. Sebze ve meyvelerinizi tatlıya dönüştürün.
Eğer kabak ve tatlı patates gibi çok fazla taze sebzeniz varsa, bunları ince bir şekilde dilimleyin, pişirin ve birkaç gün boyunca onları abur cubur olarak tüketin (cips tariflerine göz atabilirsiniz). Ya da tatlılarda kullanıp farklı tarifler deneyebilirsiniz.
5. Atık sandığınız ürünleri belki de kullanabilirsiniz.
Aldığınız notları tekrar kullanabileceğiniz ürünler olup olmadığına dikkat ederek gözden geçirin. Örneğin limon kabuklarıyla bir kek yapabilir, kemikleri kaynatarak çorbalarda, yemeklerde kullanabilirsiniz. Hatta pancarlarınızı ve portakal kabuklarınızı kumaş boyası olarak kullanabilirsiniz. Meyve kabuklarını cildiniz için birer maskeye dönüştürebileceğinizi de unutmayın.
6. Haftalık bir yemek planlaması yapın.
Yemek planlamasının kilo kaybının anahtarı olduğunu biliyorsunuz. Yemeklerinizi planlayın ve ayrıntılı bir alışveriş listesi yazıp ona sadık kalın. Ayrıca bu şekilde, buzdolabınızda, dondurucuda ve kilerinizde dağınıklığı önleyebilir ve buralarda neyin bulunduğunu her zaman bilir ve unutmazsınız.
7. Detoks suyu sağlık deposu.
Son kullanma tarihi yaklaşmış ürünlerinizle detoks suları hazırlayarak onların besin kaynaklarından en iyi şekilde faydalanabilirsiniz.
8. Besinleri doğru şekilde saklayın.
Her sebze ve meyve farklı şekillerde saklanmak ister. Bazılarını buzdolabına koyarak bazılarını ise oda sıcaklığında ama güneş ışığına maruz kalmayacak şekilde bulundurarak daha uzun süre taze tutabilirsiniz.
Saklama önerileri için:
9. Kilerinizi düzenleyin.
Kuru yiyeceklerinizi ve konservelerinizi bulundurduğunuz kiler veya dolaplarınızı bir düzene sokun ve son kullanma tarihi yaklaşan ürünleri ön kısma taşıyın. Her yeni ürün aldığınızda bu düzeni uygulamaya devam edin.
10. Bağış yapın.
Herhangi bir yemeği bitiremeyeceğinizi fark ettiyseniz, onu yerel bir gıda bankasına getirin. Kendinize yakın bir gıda bankası bulmak için küçük bir araştırma yeterli olacaktır.
11. Fazlalıkları dondurun.
Kalan yemeklerinizi, yiyemediğiniz sebze ve meyvelerinizi bozulmadan daha sonra tüketebilmeniz için dondurucuya koymanız en doğrusu olabilir. Üzerlerine bir etiketle ne zaman koyduğunuzu yazar ve kiler düzenindeki gibi bir düzen uygularsanız ürünlerin dondurucuda tutulma süresini de takip etmiş olursunuz.
12. Buzdolabınızı düzenleyin.
Buzdolabınızda yeni bir düzen oluşturun. Kilerinizde kurduğunuz düzeni buzdolabınızda da uygulayın. Örneğin yoğurtlarınızın son kullanma tarihi daha yakın olanı öne alın, bozulma süresi yakın olan sebzelerinizi üst kısımda tutun.
13. Açık tezgahlardan alışveriş yapın.
Eğer çok fazla kuruyemiş tüketmiyor ya da bir ürünü denemek istiyorsanız bayatlamaması için az miktarda almanız en iyisi. Bazen ambalajlı ürünler, açık satılanlardan biraz daha pahalıya gelebiliyor. Eğer güvendiğiniz bir satıcı varsa ve ambalajlı ürünlerden daha az tüketiyorsanız, tezgahlardan satın almayı tercih edebilirsiniz.
14. Porsiyonlarınızı bölün.
Bazı restoranlar çok büyük posiyonlarda yemek sunuyorlar. Hem kilo vermek hem de atık kontrolü yapmak için büyük gelen porsiyonlarınızı ikiye bölüp yarısını paketlemelerini rica edin. Böylece hem daha fazla yemeyecek hem de yiyemediğiniz kısmın atılmasını önlemiş olacaksınız.
15. Sebze ve meyvelerinizi konservelere dönüştürün.
Mevsiminde taze olarak aldığınız fakat tüketemeyeceğiniz sebze ve meyvelerinizi konserve yiyeceklere, turşulara dönüştürerek atılmasını önleyebilir hem de tezgahlarda bulamayacağınız mevsimde tüketme şansı yakalayabilirsiniz.
16. Derece kontrolü:
Buzdolabınızı ve dondurucunuzu, doğru sıcaklıkta ayarlandığından emin olmak için kontrol edin.
Bunların hiç birini yapamıyorsanız kalan yiyecekleri hayvan dostlarımızla paylaşabilirsiniz.
Kalan yiyecekleri ayrı bir poşete alarak onlarla paylaşabilirsiniz. İçerisinde kürdan, peçete gibi şeylerin karışmamasına dikkat edin. :)
Yorum Yazın
Ne güzel bir içerik.