8 Soruda Haluk Dinçer'in TÜSİAD Başkanı Olarak İlk Konuşması
Muharrem Yılmaz'ın Başkanlık için süresinin bitimine 6 ay kala beklenmedik istifası ile TÜSİAD Başkanı koltuğuna oturan Haluk Dinçer TÜSİAD'ın Türkiye gündemine ilişkin tutumunu konu alan ilk basın toplantısını yaptı. Toplantıdaki üslubu Muharrem Yılmaz'ın bıraktığı yerden devam eder nitelikte olan Dinçer, merak edilen bir çok soruya cevap verdi.
İşte WSJ Türkiye'den 8 soruda Haluk Dinçer'in TÜSİAD Başkanı sıfatıyla yaptığı ilk basın toplantısı.
1)Tüsiad Başkanlığını zor mu kabul ettiniz?
Medyada bu yargı yoğun bir şekilde yer alıyor ama esasen zannedildiğinden kolay oluyor bu değişiklikler. Gönüllülükle çalışan çok değerli üyeler var. Yönetim makamına geliş gidişler de bayrak yarışı gibi oluyor.
2)Görevi kabul ederken Sabancı ailesinden izin aldınız mı? Kim ne tepki verdi?
Bu görevi Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyelerinden izin alarak kabul ettim. Bu kararı tek başıma alamazdım. Ama bunu hükümetten çekinme açısından değil iş yükü açısından söylüyorum. Kimin Yönetim kurulunda kişi kişi ne söylendiği de izninizle bende kalsın
3)Hükümetle ilişkiler nasıl olacak?
Garip bir soru soruluyor. 'TÜSİAD ile hükümet ilişkileri ne olacak?' diye. Bunu, Türkiye'deki ağır kutuplaşmanın bir yansıması olarak değerlendiriyoruz. TÜSİAD'ın hükümetle kırılma küsme özgürlüğü yoktur. Ama misyonu sivil toplumda iş dünyasını temsil etmektir. Bu ana gaye çerçevesinde çalıştık. Bundan sonra da çalışacağız. TÜSİAD'ın bir siyasi partinin ya da akımın taraftarı olmasına asla izin vermedik. Vermeyeceğiz Biz komisyonlardan gelen çalışmalarla görüş oluşturup şeffaf şekilde paylaşıyoruz. Türkiye'yi de dünyada temsil ettik. Etmeye devam edeceğiz
4)TÜSİAD bu dönemde hükümetten ne bekliyor?
Hükümetlerden ve siyasi partilerden beklentimiz, farklılaşan görüşleri zenginlik olarak görmeleri, tahammül etmeleri, empati kurmaları ve zaman zaman özeleştiri yapmalarıdır. Kimsenin bu ağır kutuplaşmanın bir halkası haline gelmemesini diliyoruz.
5)Gündemin en önemli konuları neler?
Türkiye gündemi son yıllarda artan ve eksikliği ağır bir şekilde hissedilen bir toplumsal kutuplaşmaya yenik düştü. Kimse kimsenin ne anlatmaya ve hangi mesajı vermeye çalıştığına akıl yormuyor. Çok acıdır, bir görüş ifade edildiğinde bu görüşün içeriğinden değil, bu görüşü kimin söylediği üzerinden eleştiriler geliyor. Yani ne söylendiğine değil, kimin söylediğine bakılıyor. Herhangi bir taraf olunduğunda herkes kendi doğrusuna sımsıkı sarılıyor ve ikinci bir görüşü asla kabul edilmez ve dinlemeyi dahi tahammül edilmez görüyor.
6)6 ay sonra Başkanlık görevini bırakacak mısınız?
TÜSİAD başkanlığı zor, fedakarlık gerektiren onurlu bir görev. Biz yönetim kurulu olarak 2 yıllığına seçildik. Başkan planlanandan erken ayrıldı. Ben ve arkadaslarımın önceliği bu dönemi tamamlamaktır. TÜSİAD'da 600 üye var. Kimin aday olacağı konuları sonraki konular.
7)Hükümetle gerilip grubun işlerinin etkilenmesinden korkuyor musunuz?
Başbakanı da Bakanları da şahsen tanıyorum. Muhalefeti de tanıyorum. Hiçbir endişem yok ve olmayacak da..
8)TÜSİAD kendisine Başkan bulmakta zorlanıyor mu?
TÜSİAD Başkanlığı önemli ama zor bir görev. Hızla karar verilen bir konu değil. Herkesin işi gücü var. Bu bir bayrak değişikliği. Ben zor bir başkan bulma sürecinden geçileceğini düşünmüyorum.
Ayşegül Akyarlı Güven | WSJ Türkiye