onedio
Görüş Bildir

Ergenekon Haberleri

Ergenekon ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ergenekon ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Serhan Bolluk Tahliyeleri Değerlendirdi
İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın Oğlu Kağan Çağlayan, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in Oğlu Barış Güler ve İş Adamı Reza Sarraf'ın da aralarında bulunduğu 5 kişiye tahliye kararı çıkması hakkında değerlendirmelerde bulundu. Aydınlık'a konuşan Serhan Bolluk, AKP iktidarının büyük bir kumpas hazırlığı içerisinde olduğunu söyledi.Bolluk şöyle konuştu: 'Hiç heveslenmesinler. Halkın cebinden çaldıkları o paraları harcayacak vakitleri olmayacak. Kuruşuna kadar geri alırız. Kamu için kullanırız. Ergenekon ve Balyoz kumpaslarını paraları istifleyebilmek için kurdular. Şimdi daha büyük bir kumpasın peşindeler. Adına da özerklik diyorlar. Ancak onu da başaramayacaklar. Türkiye'yi bölemeyecekler. Bu ülke bir avuç mafya tarikat gladyo enstrümanı parayı istiflesin diye bölünmeyi kabul etmez. Bir tarafta Tayyip Erdoğanların, Abdullah Güllerin, Fethullah Gülenlerin çürümüş düzeni ve onların peşinden giden kendilerine muhalefetim diyen partileri var. Bir tarafta ise ayakta ve dipdiri bir millet. Kimin kazanacağını göreceğiz.'Aydınlık
Erdoğan’ın Yargıya Talimatı, Alevi Hâkim Fişlemesi ve FB Mahkûmiyeti TBMM'de
Umut Oran: Hakim savcılar etnik kökenlerine göre mi ayrılıyor? Adalet Bakanı’nın dava takipçiliği görevi var mı? FB yöneticileri için de Yargıtay girişiminiz oldu mu? ANKARA CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan’ın, dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in telefonla yaptığı telefon görüşmesinde işadamı Aydın Doğan'ın, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) isteği doğrultusunda mutlaka mahkûm olması için Yargıtay nezdinde girişimde bulunması talimatı vermesi, Sadullah Ergin’in ise davaya bakan hâkimin “Alevi” olmasından bahsetmesini TBMM’ye taşıdı. Oran, Erdoğan’ın, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın davasının Yargıtay’da onanması için girişimde bulunup bulunmadığının da açıklanmasını istedi. Erdoğan’dan, Ergin’e, işadamına ceza verilsin talimatı CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde dün gece sosyal medyaya düşen son telefon kaydını gündeme getirdi. Umut Oran önergesinde şunları kaydetti: “Sosyal medyaya yansıyan yasal dinleme kayıtlarına göre Recep Tayyip Erdoğan selefiniz dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’i telefonla aramış, aralarında yaptıkları konuşmada halen sürmekte olan bir davayı takip etmesi talimatını kendisine vermiş, yine davada çıkan sonucun kabul edilemez olduğunu ve sanıkların SPK’nın da istediği biçimde mutlaka ceza alması gerektiğini bildirmiştir. Sadullah Ergin ise,  davada karar veren hâkimin “Alevi” ve “kendilerine karşı olumsuz” bir kişi olduğunu ifade etmiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda Erdoğan’ın istediği sonucun alınacağını beyan etmiştir. Daha sonra aralarında yargıya “transfer edilen” hâkimler hakkında konuşulmuş, konunun Ali Babacan ve Sadullah Ergin tarafından takip edilmesi noktasında anlaşılmıştır.” Hakim savcılar etnik kökenlerine göre mi ayrılıyor? CHP’li Oran’ın, Adalet bakanı’na yönelttiği sorular ise şöyle: Bakanlığınız tarafından hâkim ve savcıların etnik kökenleri, dini ve siyasi inanışları takip edilmekte midir, bu bilgiler bir bilgi notuyla Başbakan’a sunulmakta mıdır? Bakanlıkta kaç Alevi hâkim ve savcı çalışmaktadır? Alevilik olumsuz bir özellik mi? Alevi olmak “olumsuz” bir özellik midir? Alevi vatandaşlarımızın hâkim ve savcı olma hakkı yok mudur? Alevi hâkim ve savcıların yaptığı işlemler doğrudan hukuksuz mudur? Hukukta “Aleviler hâkim, savcı olamaz” diye bir mevzuat bulunmakta mıdır? Bakanlar Kurulu’nda bu konuda izahatta bulunulacak kadar bunun alenileşmesi hükümetinizin politikalarından biri midir? Ayrımcılık suçu değil mi? Bir kamu görevlisi, hâkim-savcıyı, vatandaşı “Alevi” diye nitelemek ayrımcılık suçunu oluşturmuyor mu? Hâkim ve savcıları etnik kökenleri, dini ve siyasi inanışları nedeniyle fişleyerek ayrımcılık suçu işleyen personel hakkında tarafınızca başlatılan adli veya idari bir soruşturma bulunmakta mıdır? Bu soruşturma kapsamında kaç bürokrat soruşturulmaktadır, bu emirleri veren amirler hakkında da soruşturma başlatılmış mıdır? Adalet Bakanı’nın dava takipçiliği görevi var mı? Adalet Bakanı’nın görevleri arasında Başbakan’ın emri üzerine dava takipçiliği yapmak bulunmakta mıdır? Bakanlığın ve personelinin bu amaçla kullanılmaması için aldığınız önlemler nelerdir? Göreve geldiğiniz günden bugüne kadar Başbakan’ın şahsen sizin takip etmenizi istediği davalar nelerdir, bu davalarda Başbakan hangi kararların çıkmasını istemiştir, Anayasa’ya aykırı ve yargıya müdahale anlamına gelecek bu kanunsuz emirlere uydunuz mu? Şahsınıza bu kanunsuz emirleri veren şahıs hakkında suç duyurusunda bulunarak adli süreci başlattınız mı? Kamuoyunda Ergenekon, OdaTV, Balyoz, Poyraz, KCK adıyla bilinen davalar Bakanlığınız tarafından takip edilmiş midir, bu davayı görmekte olan mahkemelerin hangi kararları alacağı yönünde Bakanlığınız tarafından verilen sözlü veya yazılı bir talimat bulunmakta mıdır? FB yöneticileri için de Yargıtay girişiminiz oldu mu? Kamuoyunda 3 Temmuz davası adıyla da bilinen, Fenerbahçe ve Beşiktaş yöneticilerini kapsayan dava da Erdoğan ve selefiniz Sadullah Ergin tarafından takip edilmiş midir? Yargıtay 5. Dairesi’ne bu davada Aziz Yıldırım’a ve Fenerbahçe yöneticilerine ceza verilmesi yönünde bir talimat gönderilmiş midir?
'Kara Para Aşk' 3. Tanıtım Fragmanı
'Kara Para Aşk' 3. tanıtım fragmanı yayınlandı!'İLK YALANINA KADAR HERKESE GÜVENEBİLİRSİNİZ. YALAN SÖYLEYEREK TANIŞTIĞINIZ KİŞİ İSE TEK GERÇEĞİNİZ OLABİLİR. ELİF İLE ÖMER'İN HİKAYESİ BU ÇAĞDA PARAYLA SINANAMAYAN TEK ZAMANE DESTANIDIR. 'Ay Yapım'ın yapımcılığında gerçekleşen Kara Para Aşk dizisinin çekimleri başladı. Heyecanlı ve sürükleyici hikayesiyle izleyiciyi ekrana bağlayacak yapımın hazırlanan ilk tanıtımında, birbirlerine yabancı olsalar da en sevdiklerini kaybederek aynı kaderi paylaşmak zorunda kalan Elif ile Ömer'in hikayesine dair ilk görüntülere yer verildi.VAN'DAN ROMA'YA UZANAN MACERA BAŞLIYOR!Atv'nin merakla beklenen yeni dizisinde Tuba Büyüküstün (Elif) ve Engin Akyürek (Ömer) yepyeni bir ikili olarak seyirci karşısına çıkacak. Dizinin güçlü oyuncu kadrosunda Nebahat Çehre, Erkan Can ve Aytaç Arman da yer alıyor.Senaryosunu Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat'ın kaleme aldığı, Ahmet Katıksız'ın yönetmenliğini yaptığı 'Kara Para Aşk' adlı dizi çok yakında ATV ekranlarından izleyicisiyle buluşacak.HERKES GÖZ KAMAŞTIRICI BİR PIRILTININ PEŞİNDE!Engin Akyürek'in Van Organize Suçlar Şubesi Komiseri Ömer; Tuba Büyüküstün'ün varlıklı bir ailenin yurtdışında yaşayan başarılı tasarımcı kızı Elif olarak seyirci karşısına çıkacakları dizi, bir cinayetle kesişen hayatları konu alıyor. Çok sevdiği nişanlısını bir cinayete kurban veren Ömer ile mükemmel babasının aslında karapara aklayan bir mafya olduğunu öğrenen Elif'in kaderleri, cinayetin ardından yaşananlarla değişecek. Bu hikayede kimi paranın pırıltısının esiri olacak, kimi aşkın, kimi gerçeğin, kimi sırların kimi de hırslarının..Parayla sınanamayan bir aşkın hikayesini anlatacak.'Kara Para Aşk' ilk bölümüyle 12 Mart Çarşamba akşamı saat 20.00'de Atv'de başlıyor!'Kara Para Aşk'ın 3. tanıtım fragmanını izlemek için lütfen aşağıdaki bağlantıya tıklayın.
Ses Kayıtlarındaki 'Alevi Hakim' Konuştu
Başbakan ile Bakan Ergin arasında geçtiği öne sürülen konuşmada “Alevi” denilen hâkimin kimliği belirlendi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçtiği iddia edilen ses kaydında “Alevi Hakim” olarak bahsedilen İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi Abuzer Kara, “Alevilik Sünnilik günümüz koşullarında konuşulacak konular değil” dedi. Adliye kaynaklarından edinilen bilgiye göre Hakim Abuzer Kara’nın, konuşmaları kendisine hatırlatan meslektaşlarına da ‘Alevi olmak suç değil’ dediği öğrenildi. Radikal’den Fatih Yağmur’a konuşan Hakim Kara, ses kayıtları ile ilgili herhangi bir şey söylemek herhangi bir yorumda bulunmak istemediğini belirterek “İşimizi yapıyoruz. Zaten verilen kararlar belli” dedi. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Kanunu’na muhalefetten Aydın Doğan aleyhine açılan davada beraat kararı verilmesinin ardından yapıldığı iddia edilen görüşme kaydında, Erdoğan olduğu öne sürülen kişi “Bak dava görüldü, yani kararı verdi adam” diyor. Ergin, yanıt olarak “Mahkemenin hâkiminin Alevi olduğu yönünde bir bilgi de vardı” ifadesini kullanıyor. Bu konuda görüşü sorulan Hakim Abuzer Kara şu değerlendirmede bulundu: “Ne diyebilirim ki? Allah herkesin gönlüne göre versin. Bir şey diyemiyorum. Bugüne kadar çalıştığım yerler belli, şeyler belli… Herkeste bilir, tanır. Verdiğimiz kararlar belli. O açıdan o konular bana üzerinde konuşulacak konular gelmiyor günümüz koşullarında. Alevilik, Sünnilik falan. Bana pek, benim pek şeyim değil yani. O açıdan yorumda bulunmak istemiyorum.” Adliye kaynaklarından edinilen bilgiye göre Hakim Abuzer Kara’nın, konuşmaları kendisine hatırlatan meslektaşlarına da ‘Alevi olmak suç değil’ dediği öğrenildi. Fişlemenin kendisini üzdüğünü anlatan Kara’nın şimdilik herhangi bir hukuki girişimde bulunmayacağı öğrenildi.Cumhuriyet
Anayasa Mahkemesi'nin İlker Başbuğ Kararı Ne Anlama Geliyor?
Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan 26'ncı Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un bireysel başvurusunu görüştü. AYM, 'Kişi hak ve hürriyetleri ihlal edilmiştir' dedi. Anayasa Mahkemesi kararda şöyle dedi: 'Mahkumiyet kararının gerekçesinin yasal süre içinde dava dosyasına konulmaması nedeniyle tahliye talebi hakkında karar verilmemesi şikâyetlerinin kabul edilebilir olduğuna, gereğinin yapılması ve başvurucunun tahliye talebi hakkında karar verilmesi amacıyla karar örneğinin Mahkemesine gönderilmesine, oy birliğiyle karar verildi. Özgürlükten yoksun bırakmanın hukuki olmadığı iddiasının Mahkemesince etkili bir şekilde incelenmeden reddedilmesi ve mahkumiyete ilişkin gerekçeli kararın açıklanmamasından dolayı Yargıtay önüne götürülememiş olması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği kapsamında Anayasa’nın 19. maddesinin sekizinci fıkrasının ihlal edildiğine, oy birliğiyle karar verildi.' Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini ileri sürmüştü 26'ncı Genelkurmay Başkanı Başbuğ, avukatı İlkay Sezer aracılığıyla yaptığı bireysel başvuruda, Yüce Divan'da yargılanması gerektiğini ileri sürerek görevsiz bir mahkeme tarafından yargılandığını iddia etmişti. Başbuğ, dilekçesinde tutukluluğa ilişkin itirazlarının incelenmeden reddedildiğini belirtmiş, özel yetkili mahkemelerin uygulamaları sonucu kişi hürriyeti ve özgürlüğünün ihlal edildiğinin tespit edilmesini istemişti. CNN Türk
Yazıcıoğlu'nun Ölümünde Yanıt Aranan 7 Soru
BBP Genel Başkanı Destici, BBP liderinin ölümüyle ilgili şüpheleri sıralarken 'Eski Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in konuşması lazım' dedi. BBP'nin eski genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili iddialar son dönemde alevlenirken, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici VATAN'ın sorularını yanıtladı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili dönemin valisinin 'Bize yaşıyor diye bilgi notu geldi' sözleri hala tartışılıyor... Kayseri eski Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in konuşması lazım. Çünkü bilgiyi sayın valiye getiren kendisidir. Sayın Vali, TBMM Araştırma Komisyonu'nda da söyledi. Vali, helikopterin düştüğünü öğrenince, emniyet müdürünü arıyor. Emniyet müdürü, 'Helikopter düştü. Muhsin Bey'in ayağı, kaburgaları kırık ama şuuru yerinde. Şu anda da yolda hastaneye götürülüyor' diyor. Bize gelen bilgi de böyle söylediği. Vali Bey, 'teyitli mi?' diye soruyor. Emnyiet Müdürü bir süre sonra tekrar arıyor ve 'Evet teyit edilmiş' diyor. Aramalar duruyor mu? Orasını bilemiyoruz ama mutlaka etkilemiştir. Çünkü önce 'kurtuldu' diye basına yansıdı. Bazı köylüler 'Gidiyorduk, haberi duyunca geri döndük' dedi. Bildiğimiz Kahramanmaraş Emniyet İstihbarat'tan, sadece Kayseri'ye değil, çevre illere de aynı bilgi notu geçiliyor. Bu dava açıldığında teferruatlı bir şekilde araştırılacaktır. Benim bilmediğim, muallakta olan şey, Kayseri Emniyet Müdürü'nün bu bilgiyi nereden aldığı. Maraş istihbaratının da nereden aldığı ayrıca önemli. Özdemir, 'Kahramanmaraş istihbarattan aldım' dedi ama bizim için yeterli olmadı. Maraş istihbaratın da 'bilgi kaynaklarımız çeşitlidir' gibi bir açıklaması var. Bu da bizi tatmin etmedi. 'Bu sürece alet edilmesin' Sosyal medyada Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili önümüzdeki günlerde şok bilgilerin çıkacağı iddiası geziniyor? Rahmetli Genel başkanımızın ve arkadaşımızın şehadet sürecinin Türkiye'nin şuanda bulunduğu çatışma sürecine alet edilmemesini istiyorum. Herkesin bundan uzak durmasını, titizlik göstermesini istiyorum. Gerçekten bilgisi, belgesi olan varsa dosya açık. Burada istismarcılar, provakasyoncular da çıkabiliyor. Kendi camiamıza da çağrım şu; sabırla bu işi bu noktaya getirdik. Geçmiş dönemde üzerimizde oynanmaya kalkan olayların peşinden gitseydik, hukukun dışına çıkmış olsaydık dosya buraya gelmezdi. Soruşturma istediğimiz gibi gitmedi. Ama bu tür hadiselerde bana göre Türkiye'nin en başarılı dosyası. Bu dosyanın üzeri kapatılamaz ancak geciktirilir. Sonunda aydınlanacak. Er ya da geç. 'Sokak olmasın' Ergenekon'da gizli tanık olduğu iddiaları da ortaya atıldı... Onu yapacak bir insan değil. Gidip kimseyi şikayet edecek, tabiri caizse gammazlayacak biri değildi. Ergenekon davasında yargılananlardan da diyalogda olduğu insanlar vardı. Muhsin Yazıcıoğlu'nu birisinin yanına koyup diğerinin karşısına koymak, bence ona haksızlıktır. Tüm cemaatlere yakındı. Sayın Baykal'la, Erdoğan'la, Bahçeli'yle diyaloğu vardı. Elbette PKK'ya karşı bir duruşu vardı. Ama bakın Hasip Kaplan bile cenazesine gelmiştir. Öldürülmesi için bir sebep bulamıyorum. Son günlerde sosyal medyada dolaşan iddialara inanmak da istemiyorum. Herkes soğukkanlı olsun. Neticede ne olursa olsun sokak olmasın. Hukuk içinde zaten hesabı sorulur. İki helikopter inip kalktı mı? 'Kurtuldu geliyor' bilgisi nereden çıktı? Helikopterin düştüğü 2.5 saatte tespit ediliyor ama o alan değil başka bir yer aranıyor. Neden? Helikopterin üzerinden bir takım cihazlar sökülüyor. Yakalananlar 9 ay tutuklu kalıyor ama bir şey söylemeden serbest bırakılıyorlar Bir hava hareketliliği var. Uçaklar düşürdü iddiası doğru mu? Yanlışlıkla mı, kasıtlı mı? Radar kayıtları 5 yıl olmasına karşın dört dakikalık o kayıtlardaki şüphe hala sürüyor Gizli bir tanık olaydan iki saat sonra 2 askeri helikopterin oraya inip kalktığını söylüyor. Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin kanlarındaki karbonmonoksit oranları 3 raporda farklı belirtiliyor. Zehirlenmeye neden olacak bu oran hangi raporda doğru? Gül'e video gönderilmişti Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009'da, bindiği helikopterin Göksun'da düşmesi sonucu öldü. Cumhurbaşkanı Gül'e gönderilen bir videoda, 4 askerin düşen helikopterden parça söktüğü görüldü. Yazıcıoğlu için yeni keşif yapıldı Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, Ahlatlıbel'deki Hava Radar Mevzi Komutanlığında keşif yapıldı. Malatya Başsavcılığı'nın talimatı üzerine Ankara Cumhuriyet Savcısı Mustafa Başer ve bilirkişiler Ahlatlıbel'deki Hava Radar Mevzi Komutanlığında keşif yaptı. Savcı Bayer, Genelkurmay Başkanlığı'nda rotaların takip edildiği merkezde keşif işlemi yapmıştı.Gerçek Gündem
Kılıçdaroğlu: 'Ses Kayıtlarını İstedik'
Kemal Kılıçdaroğlu, ses kayıtlarıyla ilgili 'Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ses kayıtlarını ya da telefon kayıtlarını yayınlamasını istedik. Bu yayınlandığı zaman göreceksiniz ki Erdoğan'ın oğluyla yaptığı bütün görüşmeler doğru' dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,'Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların montaj olmadığını bütün dünya biliyor. Nedeni de şu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ses kayıtlarını ya da telefon kayıtlarını yayınlamasını istedik. Bu yayınlandığı zaman göreceksiniz ki Erdoğan'ın oğluyla yaptığı bütün görüşmeler doğru' dedi. Kılıçdaroğlu, partisinin mitingine katılmak için geldiği Artvin'de, CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan'a misafir oldu. Dün partisince Artvin Valiliği önünde düzenlenen mitinge katılan Kılıçdaroğlu, ardından geceyi geçirmek için CHP Artvin Milletvekili Bayraktutan'ın Kafkasör Yaylası Ketrevan mevkisindeki evine gitti. Kılıçdaroğlu, sabah saatlerinde ise burada kahvaltı yaptıktan sonra dışarı çıkarak partililerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Kılıçdaroğlu, partisinin Rize mitinginde dün yaşanan protestolara değinerek, 'Protesto olabilir, ben bunu yadırgamıyorum. Gencecik çocuklar provokasyona alet olmuş olabilir. Başka illere Erdoğan giderken olası protesto edenler gözaltına alınıp serbest bırakılmıyordu. Biz onları eleştiriyorduk, neden yapıyorsunuz diye. Rize'de bunun olmaması memnuniyet verici' diye konuştu. 'MONTAJ OLMADIĞINI BÜTÜN DÜNYA BİLİYOR' Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin 'Sayın Başbakan oğluyla arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarının montaj olduğunu iddia ederek muhalefet liderleri için de bu şekilde kayıt hazırlayacaklarını, teknolojinin ne noktaya geldiğini gözler önüne sereceklerini söyledi. Bu noktadan hareketle Balyoz ve Ergenekon davalarındaki delillerin tartışmaya açılıp açılmaması konusunda neler düşünüyorsunuz' şeklindeki sorusunu yanıtladı. Bu ikisinin birbirinden ayrı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: 'Erdoğan'ın yaptığı konuşmaların montaj olmadığını bütün dünya biliyor. Nedeni de şu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığının ses kayıtlarını ya da telefon kayıtlarını yayınlamasını istedik. Bu yayınlandığı zaman göreceksiniz ki Erdoğan'ın oğluyla yaptığı bütün görüşmeler doğru. Onu yayınlamıyorlar. Bizimle ilgili ses kaydı oluşturabileceğini söylüyor. Oluştursun, ben oğluma telefon ederken 'oğlum, evdeki paraları sıfırlayın mı' diyeceğim. Bunu söylediğim zaman kargalar bile güler. Ev orada, gelsin ispat etsin, ispat etmeyen namerttir ama o kendi ağzıyla, kendi sözüyle 2 günde 5 kez konuşarak paraları sıfırlamak istiyor. Bunlar bir gerçek. 'Oğlum evde ne var, ne yok' diye sorarken herhalde bu bir montaj değildir.' 'MASUM İNSANLAR İÇERİDE YATIYOR' 'Balyoz ile Ergenekon davalarına gelince, buradaki delillerin sahteliği zaten pek çok uluslararası raporla ispat edildi' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: 'Orada masum insanların yattığını Erdoğan kendisi de söylüyor ama ne gariptir o davaların savcılığını kendisi yapmıştır. Kendisi o davaların savcısıyım demişti. Acaba bugün vicdan azabı çekiyor mu? O masum insanlar içeride yatıyor. Emekli olmuş Genelkurmay Başkanına terör örgütü kurucusu muamelesi yaptılar. Yazık günahtır. Devlete yazıktır, devletin bütün kurumlarını alt üst ettiler. Sırf bir kişinin hırsı yüzünden. O kişi de ne oldu sonunda, hırsızlığı ortaya çıktı. Yolsuzluğu ortaya çıktı. Yasalara uymadığı ortaya çıktı. Yargıya müdahale ettiği ortaya çıktı. İhalelere fesat karıştırdığı ortaya çıktı. O kişinin Başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım. Bir an önce oradan ayrılması lazım, eğer bu ülkeyi seviyorsa, bu ülkenin insanlarına saygısı varsa.' Kılıçdaroğlu daha sonra Hopa mitingine katılmak üzere helikopterle Kafkasör Yaylası'ndan ayrıldı. Kılıçdaroğlu, partisince Hopa ilçe merkezindeki festival alanında düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, ahlaklı siyaset yapılması gerektiğini belirterek, 'Siyasetçi yargıya müdahale etmeyecek, özgürlüğün önüne set çekmeyecek. Benim istediğim siyaset budur. Bu siyaset nedeniyle en büyük güvencem halktır' diye konuştu. 'KEMALPAŞA İLÇE OLACAK' Teklif sunmalarına rağmen hükumetin Kemalpaşa beldesinin ilçe yapılmasını önlediğini savunan Kılıçdaroğlu, 'Size sözüm var. CHP iktidarında Kemalpaşa ilçe olacaktır. Hopa benim gönlümde zaten bir il. Karadeniz'in incisi zaten' dedi. Hopa Belediye Başkanı Burhan Kasımoğlu'nun çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, 'Hopa Belediye Başkanımız herkes evine alın teri ile ekmek götürsün diyen birisi. Başçalan gibi değil' diye konuştu. Başbakan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmelerine de değinen Kılıçdaroğlu, '30 milyon avro ile 3 tane Hopa yaratılır' dedi. Türkiye'de bir üniversite öğrencisinin cebindeki notta 'hırsız var' yazdığı için Başbakan Erdoğan'a hakaret ettiği gerekçesiyle polislerce gözaltına alındığını söyleyen Kılıçdaroğlu, 'Ben o polislere sesleniyorum. Hırsız artık devlet sırrı olmaktan çıktı. Onun kim olduğunu artık Türkiye ve bütün dünya biliyor' diye konuştu. Kılıçdaroğlu, siyaseti 76 milyon yurttaş için yaptığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'İnsanlar evlerine huzur içinde dönsün diye siyaset yapıyorum. İşsiz kimse olmasın, herkes kazansın, herkes üretsin diye siyaset yapıyorum. Siyaseti kendim, çocuklarım, yakınlarım, dayım, amcam, oğlum için değil, bu ülkenin 76 milyon insanı huzur içinde yaşasın diye yapıyorum.' 'İNŞALLAH BİR GÜN BAŞBAKAN OLARAK GELECEĞİM' Kılıçdaroğlu, miting öncesi kendisine hediye edilen el dokuması bir atkıyı göstererek, 'Buna paha biçilmez. Çünkü bu alın teri ile üretilmiş bir üründür. Hırsızlık malı değildir. Onun için bunu şerefle, onurla, gururla boynuma asıyorum. Çünkü benim için alın teri her şeyden önemlidir' ifadelerini kulandı. Kılıçdaroğlu, defalarca geldiği Hopa'ya tekrar geleceğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: 'İnşallah bir gün de Başbakan olarak Hopa'ya geleceğim. Bütün Türkiye Hopa olduğu gün, Avrupa Birliği'nin kapıları sonuna kadar açılacak. Bu ülkede hırsızlık, yolsuzluk olmayacak. Her ailede huzur olacak. Ülkeye barış, dostluk ve kardeşlik gelecek. Bütün dileğim, tüm Türkiye Hopa olsun.' Kılıçdaroğlu, miting öncesi bir alışveriş merkezinin açılışının ardından yanına gelen Saadet Partisi Hopa ilçe belediye başkan adayı Daim Yılmaz ile kısa süre sohbet etti. Kılıçdaroğlu bu sırada, söz konusu adaya, yerel seçimlerde başarılar dileyerek, 'Rahmetli Erbakan milliyciydi, ülkesini severdi. Saadet Partisi'ne her zaman saygımız sonsuz' dedi. Kılıçdaroğlu, miting sırasında da boynuna, el dokuması atkının yanı sıra Hopaspor'un atkısını da taktı. Kemal Kılıçdaroğlu, konuşma yaparken platforma çıkan kız çocuğunu sevdi.AA
Gül, ÖYM Düzenlemesini Onayladı
Cumhurbaşkanı Gül, Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeyi onayladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül; Ergenekon, Balyoz, KCK, Devrimci Karargah, Oda TV gibi davalarla gündeme gelen özel yetkili mahkemeler (ÖYM) ile Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kurulan ağır ceza mahkemelerini kaldıran yasayı onayladı. ÖYM'lerin görev alanına giren suçlarda azami tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indirildi. Özel yetkili cumhuriyet savcılarınca yürütülen soruşturma dosyaları, cumhuriyet başsavcılıklarına devredilecek. Henüz gerekçesi yazılmamış Ergenekon davası gibi davaların gerekçeleri 15 günde yazılacak. Cumhurbaşkanlığı'ndan bugün yapılan açıklamada; '6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir' denildi. Yasa, yarın Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Davlar devredecek Yasada yer alan bazı hükümler şöyle: Yasayla dinleme, teknik takip, arama ve el koyma kararlarına ilişkin uygulamalar değişecek. Ergenekon, KCK ve Balyoz gibi önemli davalara bakan ÖYM'ler ile TMK 10'a göre oluşturulan imtiyazlı mahkemeler kaldırılacak. Bu mahkemelerin kapanmasıyla kritik davalar ağır ceza mahkemelerinde yeniden görüşülebilecek. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay'ın yargılayacağı kişilere ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara özgü kovuşturma hükümleri saklı kalacak. Ağır ceza mahkemesinin suç işleyen bir kişinin mal varlığına el koyabilmesi için BDDK, MASAK, SPK, Hazine'den en fazla 5 ay içinde rapor alması gerekecek. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), ÖYM'lerde görevli hakim ve savcıları uygun göreve atayacak. Yargılaması devam eden dosyalar, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nda veya Yargıtay'ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam edilecek. Henüz gerekçesi yazılmamış hükümlerin gerekçeleri, düzenleme yürürlüğe girince 15 günde yazılacak. Kaldırılan mahkemelerde bulunan ve kesinleşen dosyalara ait arşiv ve dokümanlar HSYK'nın belirleyeceği mahkeme veya mahkemelere devredilecek. Müteakip işlem ve talepler bu mahkemelerce yerine getirilecek veya karara bağlanacak. 149'dan fazla tahliye Önleme dinlemelerine karar vermeye HSYK'nın belirleyeceği Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkili olacak. ÖYM'lerin kapsamına giren suçlarla ilgili açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden bahisle durma veya düşme kararı verilemeyecek. ÖYM'lerin alanına giren suçlarda uygulanan azami tutukluluk süresi 10 yıldan 5 yıla indirilecek. 5 yılı aşkın süredir tutuklu bulunan 149'dan fazla kişi tahliye olacak. Avukatların soruşturma dosyasını incelemesi yönündeki kısıtlama kalkacak. Somut delil şartı Gözaltı kararları için, 'kuvvetli suç şüphesi' yerine 'somut delil' şartı aranacak. Şüpheli ya da sanığın üstü, eşyası, eş yeri ya da evinde yapılacak arama 'makul şüphe' yerine 'somut delile' dayanacak. İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbiri için verilecek kararda da suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığına bakılacak. Bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde arama, kopyalama ve elkoyma kararını veren hakim, kuvvetli şüphe oluşturan somut delilleri gerekçelendirmekle yükümlü olacak. Yedeklemenin kopyasının şüpheliye veya vekiline verilmesi isteğe bağlılıktan çıkarılıp zorunlu hale getirilecek. Suçun işlendiği hususunda somut delilere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surette delil elde edilememesi halinde, kamu görevlileri gizli soruşturmacı olarak görevlendirilebilecek. Dinlemede yeni düzen Bozdağ'ın, Meclis görüşmeleri sırasında 'sonsuz dinlemeye son veriyoruz, dinlemeleri sınırlandırıyoruz' diye açıkladığı yasa uyarınca dinleme kararı ve dinlemelere itiraz için sulh ceza hâkimi yerine artık ağır ceza mahkemesi karar verecek. Karar, oy birliğiyle alınacak. Teknik araçlarla izleme tedbiri için 4 hafta olan tedbir süresi 3 haftaya, 4 hafta olan uzatma süresi 1 haftaya indirilerek, en fazla 8 hafta olan teknik araçlarla izleme süresi azami 4 haftayla sınırlandırılacak. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bir hafta süreyle müteaddit defalar uzatılarak teknik araçla süresiz izleme uygulamasına son verilerek, örgütlü suçlar bakımından uzatma süresi 4 haftayla sınırlandırılacak. Örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda daha önce süresiz yapılan teknik araçlarla izleme, toplam 8 haftaya indirilecek. İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması tedbirinin 3 ay olan süresi 2 ayla, 3 aylığına uzatılmasına ilişkin süre de bir ayla sınırlandırılarak, toplam 6 ay olan süre 3 aya indirilecek. Tahliyeler olabilecek TCK'nın 220. maddesi, dinleme yapılabilecek katalog suçlar kapsamından çıkarılacak. Yolsuzluk operasyonunda tutuklanan Rıza Sarraf ve iki bakanın oğlunun da soruşturulduğu TCK'nın 220. maddesindeki, 'suç işlemek amacıyla örgütü kurmak' suçlamalarında savcılıklar dinleme talep edemeyecek. Devlete karşı suçlar ve terör suçunda azami tutukluluk 10 yıldan 5 yıla, normal suçlar ve örgütlü suçlarda gözaltı süresi 24 saate inecek. Telefon dinlemesine ilişkin süre 6 aydan 3 aya indirilecek. Teknik araçlarla izleme tedbirine ilişkin süreler 8 haftadan 4 haftaya indirilecek. Fuhuşa teknik takip Dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler, nitelikli hırsızlık ve yağma suçlarında uygulanacak. Ayrıca, teknik araçlarla izleme, nitelikli hırsızlık, yağma ve fuhuş suçlarında da yapılabilecek. Kişisel verileri kaydedenlere hapis cezası Kişisel verileri hukuka aykırı kaydedenlere verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 1 yıla, hukuka aykırı olarak başkasına veren, yayan veya ele geçirenlere verilecek cezanın alt sınırı 1 yıldan 2 yıla çıkarılacak. Kanunların belirlediği sürelerin geçmesine karşın verileri sistemde yok etmeyenlere 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. Suçun konusunun CMK hükümlerine göre ortadan kaldırılması veya yok edilmesi gereken veri olması halinde, verilecek ceza bir kat artırılacak. Üst düzeye soruşturma izni HSYK'dan En üst dereceli kolluk amirleri hakkında inceleme ve soruşturma izni Adalet Bakanı yerine mevcut durumda olduğu gibi HSYK tarafından verilmeye devam edilecek. TCK'nın 302, 309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316. maddelerinde düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapabilecek. Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 26. maddesi hükmü saklı olacak. Hâkim ve cumhuriyet savcılarının kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarına ilişkin usul ve esasları belirleyen 2802 sayılı Kanun'un 93/a maddesi yürürlükten kaldırılıyor. Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi halinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilecek. Tahliyesi gündeme gelecek Ergenekon sanıkları İddialara göre; Ergenekon davasında 5 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Alparslan Arslan, Oktay Yıldırım, Mehmet Demirtaş, Muzaffer Tekin, Fikret Emek, Ergün Poyraz, İsmail Yıldız, Veli Küçük, Mehmet Fikri Karadağ, Kemal Kerinçsiz, Sevgi Erenerol, Zekeriya Öztürk, Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek, Hasan Atilla Uğur, Durmuş Ali Özoğlu, Tuncay Özkan, Ataman Yıldırım, Levent Göktaş, İbrahim Şahin, Mustafa Dönmez, Levent Ersöz'ün haklarındaki kararın bozulması durumunda tahliyeleri gündeme gelecek. Bahar Atakan/Ankara | Milliyet
Cumhurbaşkanı Gül'den Facebook ve Youtube Açıklaması
Abdullah Gül: Youtube ve Facebook tüm dünyada geçerli olan platformlar. Kapatılması gibi bir şey söz konusu olmaz Cuma namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gül, Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın 'Youtube ve Facebook'u kapatabiliriz' sözlerinin hatırlatılması üzerine, 'Önce bilinmesini isterim ki Türkiye demokratik bir hukuk ülkesidir. Özgürlüklerin güçlenmesini arzu ederiz. Gerilemek söz konusu olmaz. Kimse de gerilemeyi özlemez zaten Türkiye'de. İnternet yasasını biliyorsunuz. Sıkıntılı durumlar vardı. Noksanlıkları düzelttiler. Youtube, Facebook, dünyada geçerli platformlar, kapanması söz konusu olamaz. Biz her zaman özgürlüğün genişletilmesiyle ilgili gurur duyuyoruz. Herhangi bir şekilde suç işlenirse, özel hayata saldırı söz konusu olursa mahkeme kararıyla bunlar kapatılır. Gerçek ortamda suç neyse, sanal ortamda da suç aynıdır” dedi. İlker Başbuğ kararı Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan, Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararıyla tahliyesi gündeme gelen eski Genelkurmar Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ ile ilgili bir soru üzerine Gül, 'Sayın Başbuğ'un kararının oy birliğiyle alınmasını çok değerli bir karar olarak görüyorum' diye konuştu. Bakan Bozdağ'ın tahliye açıklaması Gül, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın 'Bugün bazı tahliyeler olabilir' sözleriyle ilgili olarak ise, 'Bunlarla ilgili bir şey diyemem. Bu hukukçuları ilgilendiren bir konu. Fikir beyan etmem doğru olmaz' görüşünü dile getirdi. Başbakan ne demişti? Başbakan Tayyip Erdoğan, ATV ve A Haber ortak yayınında, internet yasası hakkında 'Yapabileceğimiz kadarını yaptık. O alanda da 30 Mart'tan sonra atacağımız yeni adımlar var' dedi. Başbakan, konuya ilişkin olarak 'Bu konuda kararlılığımız var. Bu milleti Youtube'a Facebook'a yediremeyiz. Kapatılmaları da dahil' ifadelerini kullandı. İnternette yayımlanan dinlemelerden sonra normal telefon kullanmaya başladığını söyleyen Erdoğan, 'Bu dinlemeler adamı ipe götürür, çok montaj var. Adamı eşinden ayırır' demişti. T24.com