Görüş Bildir
Beirut Ağustosta İstanbul'da
Indie rock ile Balkan müziğini birleştirerek yeni bir tarza imza atan Zach Condon önderliğindeki indie folk projesi, 17 Ağustos'ta Küçükçiftlik Park'ta sahne alacak 'The Gulag Orkestar', 'The Flying Club Cup' ve 'The Rip Tide' albümleri ve 'Lon Gisland' EP'si ile Balkan müziği ile indie rock'ın füzyonunu yaratan Beirut, 17 Ağustos akşamı Maçka Küçükçiftlik Park'ta müzikseverlerle buluşacak. 2007 ve 2012 yıllarında Kuruçeşme Arena’da konser veren, biletlerini günler öncesinden tüketen grup farklı enstrümanları ve müzikleriyle İstanbullular'la yeniden buluşacak. Dinleyiciler Zach Condon, Perrin Clouiter, Jason Poranski, Nick Petree, Kristin Ferebee, Paul Collins, Jon Natchez, Kelly Pratt ve Ben Lanz'dan oluşan grup ile çello, akordiyon, gitar, keman, bateri, tef, ukulele, saksafon ve mandolin gibi bir çok enstrüman performansını dinleme şansını yakalayacak.Milliyet Sanat
Onun Tek Suçu Popüler Olmak!
Teknoloji dünyasında popülerliğini koruyan Android sistem, bu nedenle siber suçluların da gözdesi… KasperskyLab’e göre, mobil cihazları hedef alan mevcut kötü amaçlı yazılım örneklerinin %99’u Android platformu için geliştirilmiş. Buna karşılık Android kullanıcılarının yarısından fazlasının koruması bulunmuyor. Dünyanın lider online güvenlik firmalarından KasperskyLabve araştırma şirketi B2B International tarafından gerçekleştirilen ankete göre, Android tabanlı akıllı telefon ve tablet bilgisayarlar tehdit altında. Çünkü bu cihazları kullananların %50’sinden fazlası, siber tehditlere karşı herhangi bir güvenlik yazılımından destek almıyor. Bununla birlikte Android, sıradan kullanıcılar ve bu kullanıcıları dolandırmak için kötü amaçlı yazılım kullanan siber suçlular için uzun süredir en popüler platform olmaya devam ediyor. Yapıla ankete katılan akıllı telefon sahiplerinin sadece %40’ı ile tablet bilgisayar sahiplerinin sadece %42’si, cihazlarına güvenlik çözümü kurduklarını ve bu çözümü kullanmakta olduklarını belirtiyor. Katılımcıların geri kalanı ise güvenliklerini sağlamak adına işletim sistemine entegre edilmiş sınırlı güvenlik özellikleriyle ya da kendi sezgilerine güvenmekle yetiniyor. Bununla birlikte, Android’in siber suçlular için mobil platformlar arasında bir numaralı hedef olduğundanartık kuşku yok. Siber tehditlerle ilgili verileri toplayan KasperskyLab bulut hizmeti Kaspersky Security Network’e göre, mobil cihazları hedef alan mevcut kötü amaçlı yazılım örneklerinin %99’u Android platformu için geliştirilmiş durumda… Ve bu tehditler hızla artmaya devam ediyor: KasperskyLab uzmanları, 2012 yılı boyunca 35.000 zararlı örnek tespit ederken, 2013’ün ilk yarısında bu rakamın 47.000’i aştığı görülüyor. EYVAH MOBİL CİHAZIM ÇALINDI! Siber suçluların Android platformuna ilgi göstermelerinin iki ana nedeni, popülerlik ve işlevselliktir. Kötü amaçlı bir program, bir akıllı telefonun özel tarifeli kısa numaralara SMS göndermesini sağlayarak, kullanıcı hesabından para çalmayı deneyebiliyor. Ayrıca, tüm aramalar, yazışmalar, sosyal ağ ve e-ödeme hesaplarının şifreleri dahil olmak üzere cihaz sahibi ile ilgili bilgilerin dolandırıcıların eline geçmesini sağlayarak akıllı telefonları casusluk cihazlarına dönüştürebiliyor. Diğer bir ifade ile Android tabanlı cihazların bütün haberleşme, eğlence ve bilgi işlem özellikleri düzenli kullanıcılar için popüler olduğu kadar suçlular için de popüler… Tehditler bununla da sınırlı değil… Cihazların kaybolması ya da çalınması karşısında, fotoğraf ve videolar, aile ve arkadaşlarla yapılan yazışmalar, iş ile ilgili belgeler de yanlış insanların eline geçebiliyor. KasperskyLab’in tüm bu tehditler için oluşturduğu “Kaspersky Internet Security forAndroid”, yeni bir kötü amaçlı yazılım örneği ya da tehlikeli bir bağlantıyla ilgili güncelleştirmeleri birkaç dakika içinde alarak, kapsamlı anti-virüs veri tabanlarına dayalı en yeni teknolojileri bir araya getiriyor. Ek olarak KasperskyLab ürünü, bilinmeyen en yeni tehditlerin bile davranışlarını izleyerek proaktif olarak tespit edebilen bir dizi akıllı mekanizma bulunduruyor. Mobil cihazınız kaybolması ya da çalınması durumunda yazılım, dolandırıcıların kişisel verilerinize erişmesini önleyen özel olarak tasarlanmış bir dizi mekanizma bulunduruyor.veteknoloji
Efsane Bir Dizi Daha Ekrana Veda Ediyor!
2007 yılında, 1960’da başlayan dizi, 2015’te 1970’te yılında bitecek. Dizinin yaratıcısı ve yapımcısı Matthew Weiner son sezonu iki parça halinde yayınlamaya karar verdi. Medyatava---
Plastik Kasalı HTC One (M8) Geliyor!
Bazılarımız metal Galaxy S5 beklerken HTC, metal HTC One'ını bakın ne şekilde sunmayı düşünüyor! Özellikle üzerinde bulundurduğu üçüncü kamerasıyla dikkat çeken HTC'nin yeni amirali One (M8) , bir süre önce test merkezimize girmişti, biz de detaylı bir şekilde incelemiştik hatırlarsanız . Alüminyum gövdeli tasarımıyla oldukça kaliteli görünen One (M8), gelen habere göre ' plastik ' dokunuşuyla karşı karşıya. Evet, HTC One (M8)'i yakında plastik kasalı olarak görebiliriz. HTC'nin önceki amiralinde olduğu gibi yine alüminyum gövdeyle karşımıza çıkan HTC One (M8), plastik kasalı ceplerin yanında kaliteli tasarımıyla dikkat çekici kalıyor. Ancak diğer yandan gövdede plastiği tercih etmemesi fiyatına da yansıyor. Bunu gören HTC yetkilileri yeni amiralin ayrıca bir plastik sürümünü de yapmaya karar vermişler. Birebir One (M8)'in özelliklerini taşıyacak olan 'plastik' (M8) , böylece kullanıcılara fiyat avantajı yaratacak. Böylece 850 dolar civarındaki One (M8)'in fiyatı 482 dolar seviyesine inecek.Chip
Serinin Yeni Filminde Penelope Cruz Bond Kızı Olabilir
Bond serisinin 24’üncü filminde Bond kızı olarak Penelope Cruz’un rol alacağı konuşuluyor. Serinin yapımcısı Sony’den sızdırılan bir belgede, Cruz’un filmde rol almasının “neredeyse kesin” olduğunun altı çiziliyor.  İngiliz The Sun gazetesine konuşan kaynaklar, “Bond patronları, Daniel 2006’da 007 olduğundan bu yana Penelope’nin peşinde koşuyor zaten. Ne ki, daha önce imzalanmış kontratlar ve Penelope’nin hamile kalması yüzünden bir türlü uygun zaman bulunamadı. Ama şu aşamada Sony’den kimse bu söylentiyi doğrulamaz” dedi. Daniel Craig’in dördüncü kez James Bond’u canlandıracağı filmi Sam Mendes yönetecek. 23’üncü James Bond filmi Skyfall’da kötü karakteri Penelope Cruz’un eşi Javier Bardem canlandırmıştı.  HP
World Of Tanks Xbox 360 Edition
Bu yazı daha önce Oyungezer Dergisi'nde yayınlanmıştır.**Son 20 senedir FPS’ler en popüler oyun türü. Call of Duty ’ler, Battlefield ’lar, Counter-Strike ’lar oyuncuların gönlünü ve vaktini çalmak konusunda hep başarılı oldular. Ama görünen o ki artık oyuncular zavallı birer piyade olarak savaşmaktan sıkıldı. Elbette geleceğin teknolojisi silahlar veya atlayıp gidebildiğimiz araçlarla zaman zaman güçlendik. Ama bütün bunlar eninde sonunda elinde eften püften bir tüfekle ortalıkta koşan şaşkınlar olduğumuz gerçeğini değiştirmedi. Kulağınıza saçma gelebilir, benimkine de çok akıllı bir önerme gibi gelmiyor ama World of Tanks ’ın başarısının arkasındaki en önemli sebeplerden biri bu bence. Yüz kiloluk bir askeri bırakıp yüz tonluk bir çelik canavara dönüştüğünüzde, Kalashnikov yerine 88mm bir topu ateşlediğinizde oyunun kuralları, hissiyatı ve size verdiği tatmin çok değişiyor.Elbette oyunun ücretsiz olması, parayla satın aldıklarınızın oyunda adaleti bozmaması, tank ve harita zenginliği (hem kalite hem sayı olarak), oynaması kolay uzmanlaşması zor yapısı gibi pek çok sebep var World of Tanks ’ın başarısının ardında. Sonuçta bunlar başarılı bir online oyunun anahtarı. Ama başarılı olmak ve fenomen olmak arasında hayli kalın bir çizgi var ve bence bunun ismi de 'oyunun büyüsü'. WoT için bu büyü, çeliğin farkından geliyor.Simülasyonun inceliği, çatışmanın hızıWorld of Tanks ’ın türü de ayrı bir tartışma konusu. Tanklarla giriştiğimiz bu ölüm kalım savaşının büyük kısmında tankımızı dışarıdan görüyoruz, ancak nişan alıp düşmanı vurmak için veya uzak noktaları taramak için kullanıyoruz iç görümü. Bunun sebebi tankın namlusunu kafamızı çevirir gibi hızla çeviremeyişimiz. Bu yüzden oyun sadece iç görümle oynansa, hareket etmekte ve çevremize hâkim olmakta çok zorlanacaktık. Ancak oyunda ölüm kalım savaşının düşmanı neresinden vurduğunuza bağlı olduğunu, on santim aşağı vuran bir merminin sekmek yerine düşman tankını paramparça ettiğini düşününce iç görümün oyundaki anahtar nokta olduğunu anlıyorsunuz. Oyunun bir tank simülasyonu ile hızlı bir çatışma oyunu arasında gidip geldiği yer de burası. Bu yüzden WoT ’un kendine has bir formülü olduğunu ve niş bir oyun türünü sahiplendiğini söylemek yanlış olmaz. Her ne kadar Hawken ve Titanfall gibi oyunlarla birlikte yüksek tonajlı oyun sayımız artsa da WoT kendisinden birebir kopyalanmış klonlarını bir kenara koyduğunuzda halen kendine has bir oyun.(Terimlerin zorlama Türkçeleştirmeleri beni de rahatsız ediyor ama üstteki paragraftaki şu Türkçe terimler sizi rahatsız etti mi: Ölüm kalım savaşı (Deathmatch), iç görüm (First Person), çatışma (Shooter). Beni etmedi öyle devam edelim)WoT mu büyüktür, Xbox mı?World of Tanks ’ın kendine has formülü ve çeliğin büyüsü bugüne dek 80 milyon bilgisayar oyuncusunu kendine çekti. Ancak Wargaming’in tank istilasının bununla yetinmeyeceği ortada, çünkü şimdi de Xbox 360’a çıkarma yapıyorlar. Bu Wargaming için olduğu kadar oyun dünyası için de büyük bir adım. Çünkü PC tarafında son beş senedir inanılmaz bir hızla yükselen free2play oyunlar bugüne dek konsol tarafına pek dokunamamıştı. Konsollara çıkan free2play oyunlar kutulu oyunların çok gerisinde kalmıştı. Ama bu oyunların hiçbiri bir World of Tanks değildi, onun oyuncu sayısının onda birini dahi görmemişlerdi, böylesine popüler bir online oyun konsolları hiç denememişti.Abartıyor muyum? World of Tanks ’ın kayıtlı kullanıcı sayısının Xbox 360’ın ömrü hayatındaki satış sayısından fazla olduğunu düşünürsek, hayır. Muhtemelen siz bunları okurken dünya üzerinde WoT oynayan insan sayısı Xbox 360 oynayanlardan fazla. Zaten oyunun daha yeni çıkmış Xbox One yerine satacağını satmış Xbox 360’a çıkmasının sebebi de bu. Bu yüzden WoT ’un konsollarda free2play devrini başlatacak potansiyeli olduğu ortada. Ve eğer WoT çok başarılı olursa bütün free2play üreticileri (aynı bağımsız oyunlarda olduğu gibi), bir şekilde konsola da çıkmanın yolunu arayacak ve dalga dalga Xbox Live’a, PS Store’a akacaklar. Eğer başarısız olursa konsollardan soğuyup uzaklaşacaklar. Kısacası World of Tanks Xbox 360 Edition , öyle ya da böyle oyun sektörünün bu konudaki gidişatına yön verecek.Gamepad’in ucundaki tonlarca çelikPeki, oyunun Xbox 360 sürümü bu baskıyı, bu yükü kaldıracak güçte mi? Bilgisayar versiyonunu kadar iyi mi? Öncelikle şunu söyleyelim ki bu bilgisayar sürümünün Xbox’a aynen taşınmış hali değil. Wargaming’in geçen sene başında satın aldığı ve Xbox oyunları konusunda deneyimli WG Chicago stüdyosu tarafından sıfırdan hazırlanmış. Öyle ki kullandığı grafik motoru bile farklı. Ancak oyunun grafikleri, tankları, haritaları, kuralları birebir aynı. Chicago ekibi orijinal oyuna her şeyiyle sadık kalmış. Benim gördüğüm kadarıyla oyunun iki sürümü arasındaki asıl fark arayüz ve kontrollerde. Oyunu bilgisayarda yüzlerce saat oynamış biri olarak Xbox kontrolünü elime ilk aldığımda hayli afalladım. Zaten konsoldaki hiçbir iç görümlü oyunda iyi değilimdir. Ancak oyunun kontrolleri gamepad’e çok iyi geçirilmiş ve tanklara çok ani hareketler yaptıramadığınız, stratejik oynamanız gereken bir oyun olduğundan gamepad ile oynanması daha az zorluyor. Diğer çatışma oyunlarının aksine gamepad ile oynayan birinin, klavye - fare ikilisini kullanan bir oyuncuya karşı çok büyük bir dezavantaj taşımadığını bile söyleyebilirim.Oyunun bilgisayar versiyonuna göre en zayıf olduğu nokta arayüz. Hem çatışma sırasında hem de menülerde bilgisayardaki detaylı, bol bilgili ve ince arayüzün bir konsolda kullanılamayacağı ortada. Oyunun lansman etkinliğinde sohbet ettiğim baş tasarımcısı Jeff Gregg de en çok zorlandıkları ve üzerinde en çok çalıştıkları konunun arayüz olduğunu söylüyor. Bu yüzden konsolda hayatınızı kolaylaştıracak daha basit ve kullanışlı bir arayüz kullanmışlar. Bunu yaparken teknoloji ağacı da biraz daha sadeleşmiş; tankınıza tek tek parçalar takmak yerine bu parçaların gruplandığı paketleri açarak ilerliyorsunuz. Bu sayede konsol oyuncularının kolay alışıp kullanabileceği bir arayüz geliştirilmiş. Ama yine de bilgisayardaki çalışma hızından ve o detay seviyesinden çok uzak.Altınla zafer olmazWoT ’u Xbox 360’da oynamak için Live Gold üyeliğine ihtiyacınız var. Zaten aksi olsa şaşardık, Live Gold olmadan online hiçbir şey yaptırmıyor Microsoft size. Ama bunun dışında oyunun ekonomisi birebir aynı. Premium üyelik çatışmalardan daha fazla para ve deneyim kazanmanızı sağlıyor, altın ile aldığınız her şeyi oyun içi parayla da alabiliyorsunuz. Bunun tek istisnası az sayıdaki premium tanklar ama bilgisayarda olduğu gibi bunlar oyundaki en güçlü tanklar olmaktan çok uzak (cidden Löwe’ye kim para verir yahu?).Xbox 360 Edition bu ay piyasaya çıktı ve aynı bilgisayarda olduğu gibi sürekli olarak yeni güncelleştirmelerle içeriği gelişecek. Zaten şu an oyunda sadece Amerikan, Alman ve İngiliz tankları var. Aslına bakarsanız oyunun mevcut içeriğini bilgisayara çıktığı ilk günlerle kıyaslayabiliriz. Yani Xbox 360 sürümü orijinal oyunu birkaç sene geriden takip ediyor. Hızlı bir tempoyla aradaki bu farkı kapatacak mı, yoksa hep birkaç yıl geride mi kalacak bunu zaman gösterecek.Toparlarsak; World of Tanks bilgisayardaki rahatlığında ve zenginliğinde olmasa da Xbox 360’a gayet güzel uymuş. Bana şurasını da şöyle yapsalarmış dedirten bir şey olmadı (ki nadiren olur bu). Zaten bilgisayarda oynuyorsanız daha kısıtlı ve yavaş çalışan bir WoT ’un kimseye çekici gelmeyeceği ortada. Sonuçta Xbox 360 sürümünün, ayaklarınızı uzatabilmekten başka getirdiği fazla bir yenilik yok. Ama bilgisayarda oyun oynamayan Xbox 360 sahipleri için World of Tanks yepyeni bir çatışma deneyimi sunuyor ve yepyeni bir dünyanın kapılarını açıyor. Xbox’ta böylesine bağımlılık yapacak bir shooter bilmiyorum ben. Halen Halo ve CoD mu oynuyordunuz? O diskleri rafa kaldırmanın vakti geldi.WOT360 KünyeTür : SavaşYapım : Wargaming ChicagoDağıtım : WargamingDahası için worldoftanksxbox360edition.com+Orijinal oyunun dinamikleri değişmemişKonsola adaptasyonu için çok uğraşılmış-PC sürümüne göre içeriği şu an çok zayıfMenüler PC’deki kadar akıcı çalışmıyorNotu : 8+Son Karar WoT bilgisayarda olduğu kadar popüler olur mu Xbox’da bunu herkes çok merak ediyor. Kesin olan Xbox’da bulabileceğiniz en iyi oyunlardan biri olduğu.
Reklam
Giyilebilir Cihazlar Vücut Isımız İle Şarj Olacak
Günümüzde akıllı saatler olmak üzere giyilebilir cihazların bir hayli rağbet gördüğünüz söylemek mümkün. Giyilebilir cihazlar kullanıcılarına birçok alanda yardımcı olabiliyor. Ancak bu cihazların bataryaları için iyi şeyler söyleyebilmek mümkün değil. Çünkü bu cihazların pil ömürleri akıllı telefonlardan bile daha az. Bu anlamda araştırmalar yeni bir çalışma yürütüyorlar. Kore Bilim ve Teknoloji Yüksek Enstitüsü (KAIST)'in yürütmüş olduğu çalışmalar sonucunda giyilebilir cihazların vücut ısımızla şarj olabileceği ortaya çıktı. Araştırmacılar termoelektrik malzemeden üretilmiş hafif ve esnek bir jeneratör modeli (~500 μm) oluşturmayı başardıklarını duyurdu. Öte yandan bu teknoloji sadece giyilebilir cihazlarda kullanılmayacak. Ortam sıcaklığına sahip birçok şeyde bu teknoloji ileride kullanılabilecek ve şarj sorunu ortadan kalkacak. Bununla birlikte ileride araçların yakıt sorunu da çözülebilir. Öte yandan bu jeneratörün henüz geliştirme aşamasında olduğunu hatırlatalım.teknokulis
Reklam
Ayakta Çalışma Düzeni Ne Kadar Mümkün?
Evde ya da işyerinde, uzun süreler boyunca hareketsizce oturmanın sağlığa zararlı olduğuna dair tıbbi veriler her geçen gün artıyor. Kardiyovasküler sorunlar ya da diyabete yatkınlık geliştirmek gibi.Ofiste çalışırken tüm gün masamızda oturuyoruz. Mesai bittiğinde spor salonuna yollanmak ise bu sorunu çözmeye yetmiyor.Peki, ortalama bir ofiste çalışma düzenini ayakta çalışmaya elverişli şekilde tasarlamak mümkün mü? Mimari açıdan ofisleri yeniden tasarlamaktan, harcamaların artmasına, ofislerin çalışma düzenlerini baştan aşağı değiştirmeye kadar karşımıza çıkacak sorunlar var.Hem oturmaya hem ayakta çalışmaya elverişli ayarlanabilir çalışma masalarının maliyeti ise milyarca lirayı bulabilir.Halihazırda fazla yer işgalinden kaçınmak için tasarlanan sabit ve sıkışık masa düzenleri, işteyken daha fazla alan isteyen çalışanlar için uygun değil. Ayakta çalışmayı savunanlar, bunu sadece sağlık için değil, enerji ve yaratıcılık için de gerekli olduğunu söylüyor. Bazı büyük firmalar ve kurumlar ise bu konuyu ciddi şekilde düşünmeye başladı.ABD’li General Electric (GE) firmasının İngiltere'nin Groby kasabasındaki merkezinde işveren çalışanlara bu konuda seçenek sunmayı düşünüyor.Şirketin mühendislerinden Jonathan McGregor şöyle diyor: “Uzun süre hareketsiz kalmanın sağlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu artık daha da iyi bilinir hale geliyor, o nedenle ayakta çalışmaya elverişli masalar getirmeyi düşünüyoruz.”Ancak maliyetler dikkatle hesaplanmalı. Merkezdeki yöneticiler karar vermeden önce hastalık izinlerine dair verileri değerlendirmek istemişler.Ofisleri ayakta çalışmaya uygun hale getirmenin maliyeti tasarıma göre değişiyor.Birleşik Krallık’taki Elite Office Furniture şirketi, ayakta ve oturarak çalışmaya izin veren masaların 50’den fazla sipariş verilmesi durumunda tanesinin 500 sterline (yaklaşık 1800 lira) mal olacağını söylüyor. Firmanın en büyük müşterilerinden olan Google, Londra ofisine yüksek miktarda satın almış bile. Ancak firma sayı konusunda bilgi vermiyor.Başka bir Birleşik Krallık firması National Office Furniture Supplies da benzer bir fiyat veriyor ve eski masaları ofisten kaldırmanın maliyetine de masa başına 15-20 sterlin (yaklaşık 60 – 70 lira) diyor. Şimdiye kadar bu firma özel ihtiyaçları olan çalışanlar için birkaç tane benzer masa satmış.Örneğin bir firma, bin kadar masanın değişmesine karar verse, maliyetin nasıl bir engele dönüşebileceği ortada.Bir mesele daha var; çalışanlar ayakta çalışmayı kendi istekleri ile seçmeliler. Yoksa aksi bir durum moral bozucu olacaktır.Ergonomi uzmanı Alan Hedge, çalışanların bu tarza ne derece uyum sağlayacağı konusunda şüpheli. Ona göre bazıları oturmaya devam etmek isteyecek. Ayakta çalışmak isteyenlerin oturanlara uyumu da zorluklardan biri.Fakat Hedge’e göre çalışanlar yine de daha fazla hareket etmeye teşvik edilmeliler. “Oturmayı araba kullanmak gibi düşünmeliyiz… Düzenli olarak ara verilmesi gerekir” diyor. Ofis içerisinde yapılacak küçük düzenlemeler bunu sağlayabilir. Çay arabasıyla çalışanlara çay gelmesine son vermek gibi.Royal College of Art’tan tasarım profesörü Jeremy Myerson işyerlerinde oturmanın yeni bir norm olduğunu söylüyor. Myerson, 19. yüzyıldaki Viktoryan dönem memurlarının ayakta çalıştığını ve etrafta daha fazla dolaştığını belirtiyor. Myerson’a göre bin yıllık bir çalışma hayatında meydana gelen garip bir değişiklik sonucunda son 100 yıldır oturuyoruz.20. yüzyılda iş yaşamında oturmamıza neden olan değişiklik, Taylorizm. Myerson, “İnsanlar otururken onları yönetmek çok daha kolay” diyor.Ona göre ABD ve Birleşik Krallık’ta işyerinin düzeni yatırımdan ziyade maliyet olarak görülüyor, Danimarka’da ise çalışanlar için ayakta çalışmaya izin veren masalar zorunlu hale gelmiş durumda.Her ne kadar ayakta çalışmayı bir seçenek olarak sunmak iyi bir fikir olarak görünse de, insanları döner sandalyelerini bırakmaya zorlamanın bazı sonuçları olabilir. Myerson “Birçok insan bir masaya, bir sandalyeye sahip olmayı işlerinin güvencesi ve statü olarak görüyor” diyor.Sonunda işleri değiştirecek olansa oturmanın sağlığa zararları konusunda delillerin artması, sağlık harcamalarının artması ve çalışanların uzun süre boyunca oturmasına engel olmanın işverenin yasal yükümlülüğü olması olacak.Peki ya ben ayakta çalışmaya başladığımdan beri ne değişti? İlk başlarda daha uzun süre ayakta olduğum için ağrım oluyordu fakat alışmaya başladım. Bir sandalyede oturmak bana çok daha fazla sıkışmışlık duygusu veriyor. Fakat ayakta iken de, diğer meslektaşlarımdan ayrı kalıyorum. Birçoğu benim orada ne yaptığımı merak eder halde oluyor.
Fragbite Masters Turnuvası'nda Dünya Rekoru Kırıldı
DotA'da kırılan bir rekor.YAZANNedim CelepGeçtiğimiz gün dünyanın en uzun süren DotA competetive maçı oynandı. Team Dog ile 4FC arasında geçen maç tam tamına iki saat beş dakika yirmi altı saniye sürdü! Bu maça süre olarak en yakın iki maç ise iG ve DK'nın TI13'deki efsanevi doksan sekiz dakikalık maçı ve geçen hafta oynanan First Departure vs Gx Brutal maçı idi.Böylesine önemi az olan bir teselli maçının bu kadar uzun sürmesi tabiki de tahminlerin dışında oldu. Oyunu kazanan taraf 4FC seksen kill almışken Team Dog altmış kill aldı.Takımların oyunda seçtikleri karakterler işe şunlardı:4FC büyük bir kapışmadan sonra sadece üst melee barracks ile kalmasına rağmen late game'de müthiş bir üstünlük sağlayan ve Lifestealer'a anti olan Ember Spirit, Ancient Apparition ve Viper sayesinde kazanan taraf oldu. Ember spirit tam tamına bin otuz beş tane last hit aldı ve arkasından sekiz yüz yirmi sekiz last hit ile Viper geldi.Malesef DotA tarihine geçen bu maç stream edilmediği için Fragbite Masters online bileti olmayanlar bu olaya tanıklık edemedi.Maçın son istatistikleri ise:
Reklam
NASA'nın Düzenlediği Hackathon Yarışması'nın Türkiye Ayağı Sonuçlandı
Amerikan Ulusal Uzay ve Havacılık Dairesi'nin (NASA), tüm dünyada 48 ülke ve 96 şehirde eşzamanlı düzenlediği 'Uluslararası Uzay Uygulamaları Yarışması'nın Türkiye ayağı sonuçlandı. 12-13 Nisan tarihlerinde İstanbul'daki Sabancı Üniversitesi Tuzla Kampüsü’nde gerçekleştirilen Uluslararası Uzay Uygulamaları, Hackathon Yarışması'nda Türkiye jürisi Türkiye'yi 'En İyi Donanım Kullanımı ve En İyi Misyon Konsepti' kategorilerindeki iki projenin temsil etmesine karar verdi. 'En İyi Donanım Kullanımı' kategorisinde jürinin oybirliği ile seçtiği takım Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi öğrencilerinin kurduğu Fentek Allstarz oldu. Takım, teknoloji maratonuna, robotik alanında hazırladıkları projeleriyle katıldı. Lego parçalarından oluşan, modellemesi internete yüklenerek herkes tarafından kullanılabilen bir robot tasarlayan öğrenciler, projeleriyle Mars'a malzeme taşıma probleminin çözümüne odaklandı. En İyi Misyon Konsepti kategorisinde ise Bilkent takımı, 'İnsanın Uzaya Uçuşu' alanında 'Mars Sofrası için Yiyecek Yetiştirme' isimli dalda Mars'ta yeraltında kurulan bir serada sebze yetiştirme projesiyle birinci oldu. Projesi küresel değerlendirmede dereceye giren takım, NASA'nın Uluslararası Uzay Merkezi'ne malzeme göndermek için Eylül 2014'te yola çıkacak olan Space X Dragon için yapılan törene katılma hakkına sahip olacak. Etkinlikte asteroidler arası seyahat için oyun geliştiren 4 (3+2+1) isimli grubun After Dawn isimli projesi, Asaf Yurdakul'un 11 yaşındaki oğlu ile birlikte geliştirdiği 'Fisheye Projection for 3D Model Space Objects' projesi ve İTÜ Apps takımının geliştirdiği 'Habitory' mobil uygulaması da, jüri oylamasında yüksek puan almayı başardı. Kaynak: AA|al jazeera
F2P, Mobil Age Of Empires: World Domination
Microsoft, Age of Empires: World Domination 'ı duyuruldu.Bu yaz iOS , Android ve Windows Phone için çıkacak olan oyun Free 2 Play modelini benimsemiş durumda. Oyunda ilk başta 4 oynanabilir uygarlık bulunacak: Celts , Vikings , Franks ve Huns .hhhh (yazar burada bir nefes verir). Adam gibi bir Age of yapacaklarına böyle abidik gubidik işlerle uğraşıyorlar. Hakikaten BU KADAR mı çok para kazandırıyor bu oyunlar bu adamlara çok merak ediyorum.Neyse en azından hâlâ Starcraft, Company of Heroes gibi seçeneklerimiz var. Duyuru videosunu da şuraya koyup gideyim bari:
Reklam
Annie'nin Uluslararası Fragmanı Yayımlandı
80′li yıllarda Broadway’de müzikal olarak sergilenen ve yetim bir kızın hikayesini anlatan Annie, 19 Aralık’ta ABD’de vizyona girecek bir sinema filmi olarak yeniden karşımızda. Will Gluck tarafından yönetilen yapımın başrollerinde ise Jamie Foxx, Quvenzhane Wallis, Rose Byrne, Bobby Cannavale ve Cameron Diaz yer alıyor. Akademi Ödülleri’nde Beast of the Southern Wild adlı yapımdaki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülüne aday gösterilen ve bu daldaki en genç aday olarak tarihe geçen Quvenzhane Wallis, bu kez Annie’yi yani filme ismini veren yetim kızı canlandıracak. Hayatı hep daha iyiye gidecek bir olaylar silsilesi olarak görmeye alışık olan Annie’nin bu düşünceleri ise zamanla başına gelen olaylar yüzünden bir hayli değişecek diyebiliriz. Yapımın ülkemizde ne zaman vizyona gireceği şimdilik belli değil. Fakat 2015 yılının ilk aylarında yurtdışında gösterildikten sonra aldığı tepkilere bakılarak ülkemizde de gösterileceğini düşünüyoruz. superkarga
David Helfgott İstanbul'da
Yaşamı Oscar ödüllü ‘Shine’ filmine konu olan piyanist David Helfgott konser vermek üzere İstanbul’da.Çocuk yaşta müzik kariyerine başlayan ancak ailesinin, bilhassa da babasının sert tutumu sebebiyle büyük sıkıntılar çeken piyanist David Helfgott, İstanbul Kongre Merkezi’nde 15 Nisan 2014’te bir konser verecek. Gerek yetenekleri, gerekse yaşam hikayesiyle müzik tarihinde çok önemli bir yer tutan Helfgott bugün dünya çapında en tanınmış piyanistlerden biri. Şizofreniye bağlı olarak yaşadığı travmalar sebebiyle oldukça zor bir yaşam süren, 12 yıl akıl hastanesinde elektroşok da dahil olmak üzere çok ağır tedaviler gören David Helfgott, albümleri dünya çapında dört milyonun üzerinde satan bir sanatçı. David Helfgott’un zor yaşamı Avrustralya’da doğup büyüyen, eğitimini sürdürmek için 19 yaşında Londra’ya giden Helfgott, rahatsızlığının etkileri fazlalaşınca yeniden ülkesine döndü. İlk evliliği sona erdikten sonra bir konser sırasında fenalaşan Helfgott, bu travmadan sonra akıl hastanesine yattı. Burada piyano çalmadan 12 yıl kalan Helfgott, kendisine uygulanan ağır tedaviler sonunda 1980’lerin başında hastaneden çıktı. Bir barda piyano çalmaya başlayan ve adeta yeniden doğuşunun da başlangıcına adım atan Helfgott bundan sonra yükselen bir çizgiyle kariyerini sürdürdü. Önemli bir piyanist olmasının sebeplerinden biri ‘çalınamaz’ denen Rachmaninov’un 3. Piyano Konçertosu'nu çalabilen birkaç kişiden biri olması. Bunun yanında romantik dönem bestecilerinin tamamına yakınını bilip çalmakta. Helfgott’un ilginç yaşam öyküsü ‘Shine’ filmine de konu oldu. Filmde Helfgott’u canlandıran aktör Geoffrey Rush, ‘En İyi Erkek Oyuncu’ Oscar’ını kazandı. Yaşamı pek çok defa televizyon, gazete ve dergilerde yer bulan David Helfgott, Yapı Kredi’nin 70. yılı etkinlikleri kapsamında İstanbul’da olacak.al jazeera
Reklam
Emma Stone ve Andrew Garfield'den ‘Örümcek Adam 2′
Amazing Spiderman – İnanılmaz Örümcek Adam’ın ikinci bölümü 25 Nisan’da vizyona giriyor. Tobby Maguire’dan boşalan Örümcek Adam kostümünü üzerine geçiren genç aktör Andrew Garfield, serinin ikinci bölümünde kendini bulmuşa benziyor. Rol ve hayat arkadaşı Emma Stone’u yanına alan Andrew Garfield’ın karşısında, kötü adam rolünde Jamie Foxx olacak. Stone ve Garfield, Studio CinéLive’ın sorularını yanıtladı.Andrew Garfield Kendime daha çok güvenip güvenmediğimi bilmiyorum ama daha rahat hissettiğim kesin. Örümcek Adam’ı daha çok sahipleniyorum. Ama dikkatli olmak lazım, özgüven fazlası tehlikeli olabilir. Size söylenenlere kulak tıkayabilir, kibirli ve yetersiz olabilirsiniz. Onun için kendime fazla güvenmek istemiyorum! (gülüyor) Emma Stone Kendimizi daha rahat hissettik. Sağlam bir senaryomuz vardı ve film setinde iyi bir hava yakalamıştık. İşler her zaman böyle gelişmeyebiliyor. Ortak bir sese sahip olup onu korumayı başarmak çok önemli. A.G Bunun böyle olacağını tahmin etmiyordum. Kafayı bir şeye yoruyorsunuz ama sonra olaylar beklendiği gibi gelişmiyor. A.G Gerçek bir kabus bekliyordum! Sonuç olarak öyle olmadı. Bütün bu tepkinin Örümcek Adam karakteriyle ilgili olduğunu, benden kaynaklanan, kişisel bir şey omadığını anladım. Hiçbir zaman şöhret benim önceliğim olmadı. Birinci Örümcek Adam’dan sonra da hayatım değişmedi. A.G Ben sadece onun vücuduyum. Her ne kadar kendimi sonuna kadar versem de, ben bir aktörüm. E.S Sağda solda yazılanları okumayı bırakıp, işinize odaklanmanız gereken bir zaman geliyor. A.G Bilmiyorum, bu zor bir soru. Ayrıca buna cevap vermek bana düşmüyor… Peter Parker’ın tatlı ekşi, umursamaz ve melankolik oluşu hoşuma gidiyor. Kendisiyle ve başına gelenlerle hesaplaşmaya çalışan biri. Böyle bir hayat yaşamak istemiyordu. Örümcek Adam olmak umurunda değil, hatta bu ona acı veriyor. Çok kontrastlı bir kişilik. Ben ona sadece insanlık katıyorum. A.G Peter Parker’ın her zaman sakar ve biraz patavatsız bir yanı oldu, bu onu tiye alabilmemizi sağladı. Ayrıca kendisiyle de dalga geçebilen biri. Örümcek Adam’ın ikinci bölümünde Peter Parker’ın mizah anlayışını biraz geliştirmek istedik. E.S Kesinlikle katılıyorum. Sorunuz bana küçük bir anıyı hatırlattı. New York sokaklarında çekim yapıyorduk ve verdiğimiz küçük bir mola sırasında Andrew, üzerinde Örümcek Adam kıyafetiyle, iki blok arasındaki basket sahasına mahalleli çocuklarla basket oynamaya gitti. Karşılarında bir anda Örümcek Adam’ı gören çocukları düşünün… A.G Canım sadece basketbol oynamak istiyordu… E.S Çocuklardan daha heyecanlıydın! A.G Onlara “Sizinle oynayabilir miyim?” diye sordum, onlar da “Nasıl istersen” dediler. Sanırım bir tek New York’ta insanlar bunu normal karşılıyorlar. E.S Sahneyi dışarıdan izlemek gerçekten çok komikti. E.S Hikayelerin ve karakterlerin çizgi roman kültüründen geldiğini unutmamak lazım. Bunu olabildiğince uygulamaya çalışıyoruz. Sonra, siz de yeni şeyler katıyorsunuz. Böyle bir karakteri geliştirmek için her zaman belli bir özgürlük vardır. Ayrıca kariyerimin başlarında çok doğaçlama yaptım. Bu tecrübem böyle rollerde işime yarıyor. A.G Benim için en önemli olan şey öğrenmekti! Çok iyi ‘hoca’larım oldu! Hepsini teker teker ele alırsanız, branşlarında birer dahi olduklarını görürsünüz. Hepsi birbirinden farklı ve kendi dünyalarına sahipler. Sanırım onları, farkında olmadan arıyordum. Bir film ya da tiyatro olsun, biriyle anlaşın ya da anlaşmayın, bunun pek önemi yoktur. Önemli olan o kişiyle çalışmayı kabul etmenizdeki nedendir. Her tecrübeden yeni şeyler öğrenirsiniz. E.S: Yer aldığım projeler beni gerçekten motive eden projeler, bundan fazlası değil. Kariyerimi önceden belirlediğim stratejiler çerçevesinde ilerletmiyorum. Sadece son yıllarda, daha temkinli olmayı öğrendim diyebilirim. Artık kiramı ödeyebilmek için önüme gelen işi kabul etmek zorunda değilim. Çekimler sırasında herşeyin yoluna gireceği umuduyla kabul ettiğiniz, potansiyele sahip senaryoları kabul etmiyorum. Bu çok nadiren olan bir şey. Ayrıca motivasyona ihtiyacım var. Mesela ‘Friends With Benefits’ filminin senaryosunda beni etkileyen dobra, dürüst, bazen şok edebilecek diyaloglar oldu. Böyle bir senaryoyu hergün okumuyoruz. ZETE
Küçük Prens 71 Yaşında
Antoine de Saint-Exupery tarafından 1943'te yazılan, dünya üzerinde 240'tan fazla dile çevrilen ve 140 milyon adetten fazla satan 'Küçük Prens' kitabının 71. yıl kutlama etkinlikleri, 10-31 Mayıs arasında Zorlu Center AVM'de yapılacak. Zorlu Center AVM'den yapılan yazılı açıklamaya göre, 'Küçük Prens' kitabının koleksiyonerler tarafından biriktirilen versiyonları, kutlamalar çerçevesinde sergilenecek. Kitabın tutkunu Yıldıray Lise'nin sahip olduğu, kitaba dair 350 parçadan oluşan koleksiyonun özel 70 parçası, ziyaretçilerle buluşacak. Sergilenecek parçalar arasında, dünyanın en küçük boyutlu Küçük Prens kitapları, aynadan okunabilen tersten yazılmış versiyonlar, Küçük Prens'in çeşitli dil ve lehçelerde örnekleri, cep telefonlarındaki kodlarla yazılmış özel basımlar ve 1948'den bu yana basılmış Türkçe özel nüshalar da yer alacak. Çocukların yanı sıra yetişkinlerin de ilgi gösterdiği kitabı yansıtan özel olarak hazırlanan alanda, girişten itibaren hikaye anlatılmaya başlanacak ve AVM'de ayrı bir bölüme fotoğraf çektirmek için 3D özel tasarım objeler yerleştirilecek. Çekilen fotoğraflar, #kucukprenszorluda hashtagi ile Instagram'da paylaşılacak. Etkinliğe ilk gün katılan herkese, isme özel 'ilk gün zarfı' ve etkinlik boyunca boyama sayfaları hediye edilecek. Etkinlik kapsamında, her gün 11.00 ile 19.00 arasında, atölye ve sergi çalışmaları da gerçekleştirilecek.CNN Türk
Benzin Yine 5 Lirayı Geçti
EPDK, İstanbul Avrupa Yakası'nda 15-18 Nisan arasında benzinin tavan satış fiyatını 5,04 lira, motorinin tavan satış fiyatını 4,33 lira olarak belirledi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, tavan fiyatı uygulamasında baz alınan İstanbul Avrupa Yakası tavan satış fiyatlarını belirledi. Kurulun, dağıtıcı ve bayi paylarının toplamını 2 ay süresince litrede benzinde 44 kuruştan, motorinde ise 51 kuruştan 37 kuruşa indiren kararı doğrultusunda, akaryakıt ürünlerinde 15-18 Nisan arasında uygulanacak fiyatlar açıklandı. Buna göre benzinin tavan satış fiyatı 5,04 lira, motorinin tavan satış fiyatı 4,33 lira olarak belirlendi. Böylece benzinin litre fiyatı 5 kuruş, motorinin litre fiyatı 3 kuruş arttı. Söz konusu tarihlerde İstanbul Anadolu Yakası'nda benzinin litresi 5,04 lira, motorinin litresi 4,34 liradan; Ankara'da benzinin litresi 5,05 lira, motorin litresi 4,34 liradan; İzmir'de benzinin litresi 5,06 lira, motorinin litresi 4,22 liradan satılacak. Milliyet
3D Printer ile Gecekondu Kültürüne Giriş
Günümüzde iyiden iyiye sihirli değnek muamelesi görmeye başlayan 3D yazıcı ile Çin’de bir günde ev inşa edildi. WinSun adlı tasarım şirketi, 24 saatten kısa sürede 32 metre uzunluğunda, 10 metre genişliğinde ve 6.6 metre yüksekliğinde bir villa yaptı. WinSun’ın CEO’su Ma Yihe, ilerleyen zamanlarda mobilyasına kadar tamamen 3D yazıcı ile oluşturulmuş bir villa yapmak istediklerini açıkladı. Sanattan sağlık sektörüne, gıdadan jeolojiye hemen hemen her alanda bir devrime imza atan 3D yazıcı ile gelecekte göreceğimiz, duyacağımız olayların sonu yok. Belki de dünyadaki konut sorununu bitirecek icat 3D yazıcıdır. Play Tuşu
Reklam