emre mert

Bahsi geçen bölgede karakol komutanlığı yaptım. Maalesef konu anlatıldığı gibi değil. Mazlum şark kurnazı köylümüz hayvan sürülerini sürekli uyarılmasına rağmen Tigemin ekili arazilerine otlamaları için sokuyor. Binlerce hayvanın ekili bir tarlaya ne yapacağını siz düşünün. Yakalandığında da cezasını ödememek için yaygara koparıyorlar. Durum görünenin tam tersi yani.

Ankara da yaşıyorum ve boşanma aşamasında eşinden şiddet gören, ölümle tehdit edilen, gayet okumuş yazmış kültürlü bir arkadaşımı savcılığa şikayette bulunması konusunda ne kadar zor ikna ettiğimi ben biliyorum. Çünkü artık şöyle bir algı oluştu; boşanan tüm kadınlar öldürülüyor ve devlet hiçbir şey yapmıyor. Yani aslında BU BAŞLIKLAR KADINLARA DEĞİL, FIRSAT KOLLAYAN PSİKOPATLARA HİZMET EDİYOR.

Maalesef her şeyi abarttığımız gibi feminizm olayını da abartmış bulunuyoruz. Türkiye'de feminizm fanatizme dönüşmek üzere. Şiddetin cinsiyeti olmaz demek çok sıradan olacak belki. Ayrıştırarak ve sürekli bu gibi gündem yaratarak nelere sebep olduğunuzu farketmediğiniz gibi gerçekten şiddete uğrayan kadınlara fayda değil daha çok zarar veriyorsunuz. Şiddet gördüğü ya da tehdit edildiği halde bu başlıklara sürekli maruz kalan kadınların korkup sinmesine "ben de öldürüleceğim" diye korkmasına, "devlet beni zaten koruyamaz" diye hakkını arayamamasına sebep oluyorsunuz. O durumdaki bir insanın psikolojisi zaten yerle bir oluyor, zaten ürkek ve güvensiz oluyor. Siz de bunu körüklüyorsunuz. Kadın sindiğinde de karşısındaki zaten her şeyi yapmaya cesaret buluyor. Sonra başına böyle bir şey hiç gelmemiş 3-5 ablamız burada nutuk atıyor.