Zayıflama Efsaneleri ve Bilinçaltında Kilo Meselesi
Evet, doğduk ne dediler?
■ Ay inşallah annesine/babasına benzemez!
■ Aman akıllı olsun da!
■ Okusun yeter!
■ Adam olsun!
■ Eli iş tutsun da!
■ Kurtarsın kendini!
Düşünün bakalım 6-7 yaşlarında oynamayı en çok sevdiğiniz oyunun adı neydi? Çocukluk arkadaşlarınızın adları? Okuldan hiç kaçtınız mı, yoksa harika bir öğrenci miydiniz?
Zaman geçti okula başladık. 6-7 yaşlarında oyundan, hayâllerden koparıp rutin okul düzenine geçirdiler. “Oyunu, eğlenmeyi, hayâl kurmayı bırak. Çok çalışman, başarılı olman gerek!” dediler. Zaman geçtikçe bilinçaltımıza ekim devam etti.
Daha sonra şanslıysak ve yanımızda spor, müzik konusunda eğitim almamızı sağlayacak birileri varsa yaratıma devam ettik, bedenimize ve ruhumuza seslendik. Yoksa hep çalıştık hep koştuk. Hasta olduk, yorgun olduk yine de okulumuza, işimize gittik. Hastalığımızı ilaçlarla geçiştiriyoruz, semptomları baskılıyoruz. Gerçek tedavi bedeni güçlendirmektir, buna izin vermiyoruz.
Sonra koşturmaca ve ne demekse “yaşam kavgası”, yani stres bizi hasta ediyor.
Komutanın emir eri gibi olduk, olumsuzu kolayca alıp hedefimize koyduk.
Menopozda kilo alınır, en az 10 kilo...
■ Bunun annesi de böyleydi, asla kilo veremezsin!
■ Sigarayı bırakınca kilo alınıyormuş...
■ Ailede kanser var, ben de olursam diye çok korkuyorum!
■ Tiroidlerim çalışmıyor, vücudum durdu, asla kilo veremem!
■ Yediğim her şey kalçamda toplanıyormuş...
■ Şeker hastasısın diyet yapamazsın!
■ Boş ver senin yüzün güzel yeter!
■ Tansiyonun var, sakın fazla hareket etme!
■ Dikkat et arkadaşlarına, aldatırlar seni!
■ Yeme kilo alırsın!