Yeni Düzenlemeyle Kağıt Toplama İşi de Elinden Gitti: 10 Yıldır Atanamayan Ramazan Öğretmen
Devleti devlet yapan en önemli unsur, insandır. Çizdiğimiz sınırlar ne kadar büyük olursa olsun, o topraklarda insan yoksa devlet varlığından söz edemeyiz. Ayrıca devlet, vatandaşlarının güvenliğini, refahını sağlamak, hayatı bizlere kolaylaştırmakla yükümlüdür. Buraya kadar mutabıksak, 10 yıldır öğretmen olarak atanamayan ve kağıt toplamayla geçimini sağlayan Ramazan Gezer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın geçtiğimiz günlerde uygulamaya koyduğu düzenlemeden sonra bir kez daha işsiz kalma noktasında. Peki devlet neydi?
Ramazan Gezer, Ankara'da yaşıyor ve geçimini kağıt toplayarak sağlıyor
Gezer, ayrıca 10 yıldır atanamayan bir öğretmen. 10 yıldır atanamadığı için bu işi yaptığını söylüyor. Malatya Üniversitesi Fizik bölümünden mezun. İşini yapmak istemiş ancak 500 liraya sigortasız olarak çalıştırılmış. Zaten devlete yapılan yapılan atamalarının büyük çoğunluğu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi için yapılınca haliyle mesleğini yapamaz halde şu an.
Atamalar için kaynak (13.sayfa): http://ikgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2016_01/26115345_2016_subat_atama_duyurusu.pdf
Bunun yanı sıra bölgede zaten iş olanakları yok denecek kadar az olması sebebiyle, Doğu'da birçok insanın yaptığı gibi tası tarağı toplayıp büyükşehire göçmüş.
Günde 70-80 km yol katederek çalışıyor ve ortalama 30 TL kazanarak, gecekonduda yaşayan 5 kişilik ailesine bakmaya çalışıyor.
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı geçtiğimiz günlerde bir uygulamayı yürürlüğe soktu.
Bundan sonra firmaların kağıt işçilerinden atık almaları halinde firmaya 140 bin TL, işçiye de 20 bin TL ceza verileceğini açıkladı.
Ramazan diyor ki;
'10 yıldır atamam yapılmadı, devletimiz bir türlü atamamızı gerçekleştirmedi. Ondan dolayı geri dönüşüm işi yapıyordum. Günde 70-80 km yol kat ederek yaklaşık 30 TL kazanıyorum, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın çıkardığı yasayla -ki bu yasa daha önceden çıkmış, şimdi uygulanmaya başladı- sonuçta bugün biz işsiz kaldık, bu iş de elimizden gitti. Doğu tarafında zaten iş imkânı yok, çoluk çocuğumuzu nasıl geçindireceğiz? Bu işin elimizden alınmamasını istiyoruz. Türkiye genelinde yaklaşık 3 milyona yakın kişi bu işe bakıyor, devlet yetkililerinin bu işe çözüm getirmesini istiyoruz. Biz de sonuçta bu sistemin içinde yer alıyoruz. Sosyal güvencemizin olmasını istiyoruz. Belli bir firmayla anlaşıp, belediyelerin yardımıyla da bu işi yapabiliriz.'
İçeriğin başında sorduğumuz soruyu tekrar sormamız gerekiyor belki de,
Devlet neydi?
Yorum Yazın