Yemek Yapmak Ruhu Besliyor! Yemek Tariflerinden Oluşan Bir Reçete: "Mutfak Terapisi"
Tarifler aslında birer reçete.
Sağlıklı zihin için mükemmel tarifler!
Psikiyatride Ana Beslenme Tıbbı:
Ne yediğinizi bilin!
Hayati bir çizgi: Farkındalık
Pişirme süreci psikolojik sağlığınızı besleyebilir: Evlilik ve aile terapisti Lisa Bahar, hastalarına mutfakta yemek yaparken izlenen süreçlerde dikkatli olmalarını öneriyor. Buradaki dikkatten kasıt, ne yapıldığını saniye saniye izlemek ve odaklanmak olarak açıklanıyor.
Örnek verecek olursak:
Bahar, 'Bir meyve salatası için soyduğunuz mandalinanın derisini, rengini, dokunuşunu, kokusunu gözlemleyerek başlayın.' diyor. O an bu noktaya odaklandığınızda, geçmiş dönemlere ışık tutmazsınız veya gelecekteki sorunlar hakkında endişelenmezsiniz.
Her şeyin tadını çıkarın!
'Daha sonra, meyveyi soyup keserken, kabuğunu kopardığınızda meyveden fışkıran veya akan o suyun anını yakalayın ve onu hissedin. Son olarak soyulmuş mandalina dilimlerinden birini ağzınıza atın ve sulu ve lezzetli dilimin tadını çıkarın.' Bu gibi farkındalıklar stresi azaltmaya yardımcı olur ve yaşam için daha fazla haz teşvik eder.
Ve biraz beyin jimnastiği
Yemeğinizi hazırlamayı bitirdikten sonra, kullandığınız ürünlerin en başından masanıza nasıl ulaştığını düşünmek için bir dakikanızı ayırın. Mandalina örneğinden devam edecek olursak: Bir tohum dikildi, bir ağaç büyüdü, ağaç çiçeklendi ve sonunda bir mandalina ortaya çıktı. Daha sonra mandalina toplandı, bir kutuya konuldu, bir dağıtıcıya nakledildi, bir torbaya konup tekrar bir süpermarkete nakledildi...
Saçma geliyor olabilir ama böylece bir mandalinaya çok şey katarsınız ve küçük bir meyveyi takdir etmek hayatın geneliyle ilgili daha iyi hissetmenize yardımcı olabilir.
Biraz yaratıcılık,
Birçok insan için yemek, yaratıcı ifade için bir çıkış noktasıdır. Daha önce deneyip dikkate aldığınız lezzetleri düşünün ve bunları farklı yemeklerde kullanmayı deneyin.
Ve sonunda başarı hissi!
Ayrıca, her zaman uzun bir market listesi yapmaktan ziyade, bazen elinizde olanlardan ilham alın. Bu size zaman ve heyecan katacak. Ve sonunda kendinize özel yeni tarifinizi oluşturmuş olacaksınız: 'Size ait bir tarif.' Sonrasında hissettiğiniz başarı hissi, benlik saygınız için bir destek olabilir.
Yemek yapmayı bir mecburi hizmet olarak görmekten çıkarın.
Yemek yapmayı diğer ev işlerinden ayrı tutup rutin bir zorundalık olarak görmeyi reddetmek zor olabilir. Kişiden kişiye göre değişir tabii ama genel olarak yemek pişirme işleminden, örneğin çamaşır ya da toz alma, ütü yapma gibi işlerden daha fazla haz duyabilirsiniz.
Bunun nedeni ise yemek yemenin doğal, ödüllendirici bir deneyim olmasıdır. Yaparken eğlenmeye bakın ve sonucun mükemmel olup olmamasını umursamayın.
Partnerinizle mutfağa girin.
Bir partnerle yemek pişirmek, iletişim ve işbirliğini teşvik edebilir. Bu işbirliği farklılıkları ve kinleri bir kenara koymak ve eldeki göreve odaklanmak demektir.
Aynı yiyeceklerden hoşlanıp hoşlanmadığınız veya farklı durumlarda, aynı zamanda sorunları çözme becerilerinizi geliştirmeniz için de bir şanstır. Uzman olan Kanner'e göre bu gibi durumlarda yapılması ve söylenmesi gereken şey: 'Patatesi sevdiğini biliyorum, bu yüzden onları bu gece yapalım, ama bir dahaki sefere kinoayı denemeye ne dersin?' olmalı.
Birbirinizi dinlemeyi öğrenin.
Partnerinizle yapacağınız bu terapiyle taviz vermeyi, birbirinizle uzlaşmayı, dinlemeyi, anlatmayı öğrenecek ve onu daha iyi tanıyacaksınız.
Sonuç olarak:
Partnerinizle, ev arkadaşınızla, anne babanızla veya kendi başınıza... Nasıl olursa olsun yemek yapmayı bir iş değil de hobi haline getirip tarif aşamalarına odanaklanarak, dikkatlice uygulamaya çalışabilir ya da elinizde kalan malzemelerle yeni tarifler yaratarak başarı hissinin hazzına varabilirsiniz. Çıkan en berbat lezzette bile sizin emeğiniz olacak, ne yediğinizi bilecek ve biraz olsun günün stresinden uzaklamış, rahatlamış olacaksınız. Unutmayın ki bu durumdan ancak inanarak, onu bir terapi yöntemi olarak görürseniz geri dönüş alabilirsiniz.
Yorum Yazın