Ünlü Ressam Van Gogh Aslında Bilim Alanında da Bir Dahi miydi?
Van Gogh'un bir dahi olduğunu biliyor muydunuz? Aslında kendisi tam anlamıyla ''çılgın bir dahi''.
Van Gogh oldukça etkileyici bir sanatçı.
Ayrıca bir bilim adamıydı.
İşte Van Gogh'un hikayesi
Fransa'da bir akıl hastanesindeyken (Psikotik epizod geçirdikten sonra kulağını sakatladığında.)
Bilimin en anlaşılmaz konseptlerinden birini yakalamayı başardı.
Türbülans
Matematik yoluyla anlaşılması gerçekten zor olsa da, Van Gogh bu konsepti sanatına muazzam bir şekilde yansıtmış.
Peki türbülans nedir?
Türbülans ya da türbülanslı akış, bir enerji çağlayanı olduğunda ortaya çıkan, kendi içinde benzerlik gösteren bir sıvı dinamiğidir. Yani büyük girdapları, küçük girdaplar oluşturuyor. Onlarda daha küçüklerini oluşturuyor ve böylece devam ediyor.
Böyle bir görüntü ortaya çıkıyor.
Resimlere baktığınızda bu olguyu algılamak daha kolay oluyor değil mi?
Asıl olay, bilim adamlarının bu olayı daha yeni yeni algılamaya başlıyor olması.
Ama Van Gogh 100 yıl önce kulağı kesik bir şekilde akıl hastanesinde iken zaten bulmuştu.
Van Gogh'un türbülansı sanatına aktarabildiğini farkeden insanlar, başka empresyonistlerin de aynı şeyi yapıp yapmadığını kontrol ettiler. Empresyonistlerin pek çoğu ''parlaklık'' olgusunu sanatlarına aktarmışlardır ( Bir çeşit darbeleme yöntemi, bir resmi incelediğinizde ışığın gerçekten nasıl göründüğünü yansıtabiliyor.)
Başka sanatçılar Van Gogh gibi türbülansı aktarabildiler mi?
Hayır. Hatta ''Çığlık'' tablosu bile Van Gogh'un eline bu konuda su dökemez.
En karanlık zamanlarda bile Van Gogh bu olguyu ürkütücü derecede doğru yakalayabilmişti. Doğanın en karışık ve kafa karıştırıcı konsepti, 100 yıl önce ortaya çıkarılmış.
Bilim adamları ise sadece yüzeysel olarak inceleyebilmişler.
Daha fazlası için:
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!