Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Ümit Sanlav Yazio: Facebook Neden Facebook?
Eğlenceden zorunlu iletişime, siyasetten ticari propagandaya, kitle yönlendirmeden marka yaratmaya, toplumsal farkındalıktan fenomenliğe, habercilikten profesyonel iletişime kadar birçok amaca hizmet eden pek çok sosyal ağ var. En fazla kullanılan sosyal ağlar Facebook, Instagram, Whatsapp, Twitter, Google+, LinkedIn, Pinterest, YouTube, Tumblr, Vine, Flickr, Myspace vb. olarak sıralamak mümkünken, sosyal mobil uygulamalar, bloglar, vbloglar (video bloglar) gibi farklı sosyal medya araçlarını da bu listede sıralayabiliriz.
O bir inovasyon canavarı
Facebook 2004 yılında ilk kurulduğunda ise tam olarak şöyle görünmekteydi:
Arayüz alışkanlıkları, yenilik ihtiyacının üzerinde
Sürekli kendini yenileyen ve geliştiren Facebook’un en köklü değişikliklerinden biri 13 Mart 2009 itibarıyla kullanmaya başladığı yeni arayüzü ile olmuştu. Ancak bu arayüzü bazı kullanıcılar çok başarılı bulurken, bazı kullanıcılar da beğenmedikleri halde kullanım için dayatılması konusunda protesto ettiler. Bu da insanların alışkanlık algısının, pek çok yeniliğin üzerinde bir algı olduğunu gösterdi. Facebook yöneticileri ise tüm itirazlara rağmen bu yeni arayüz için ısrar ettiler ve zamanla kullanıcılar buna da alışarak benimsediler.
Tüm dünyada en büyük sosyal ağ olmayı başaran Facebook’un, zaman içinde kimi zaman tepki çeken kimi zaman beğeniyle karşılaşılan değişikliklerine göz atalım:
Facebook 2005
Facebook’un ikinci senesi olan 2005 yılında kullanılan arayüz yukarıdaki şekildedir. Haber akışı bulunmayan sitenin arayüzünde sadece “TheFacebook” yazısı yer almaktaydı. Facebook şirketinin yönetim kurulu başkanı Sean Parker'ın önerisi ile sitenin adı Facebook olarak değiştirilmiştir. Bunun ne kadar da isabetli bir değişiklik olduğu, zaman içinde iyice anlaşılmıştır.
Facebook 2006
2006 yılındaki arayüzü de 2005 gibi oldukça sade bir yapıdaydı. Mini-Akış bölümü, 2005 yılına göre en büyük farkı oluşturuyor.
Facebook 2007
Her yıl bir öncekinden daha zengin bir arayüzle karşımıza çıkan Facebook’ta karşılıklı etkileşim, 2007 yılındaki arayüzle artmaya başladı. 2007 yılında hediye gönderme teması da eklenen Facebook, video, fotoğraf gibi aklınıza gelebilecek her türlü veri transferini yapmaya başladı. İşte o yıllarda Facebook trend olmayı başardı.
Facebook 2008
2008 yılını Facebook gelişiminin “uygulama çağı” olarak adlandırmak yanlış olmaz. Kullanıcı profillerine verilen uygulama sekmeleri ile çeşitli uygulamalara izin veren Facebook, fotoğraf, bağlantı, video gibi paylaşımların yapıldığı “Publisher” araç çubuğunu da ilk olarak bu arayüzde kullanıma sundu.
Facebook 2009
2009 yılında da gelişimini sürdüren Facebook için bu dönem, “Sayfalar” dönemi olarak adlandırılabilir. Bu yılda yapılan yeni tasarıma “Beğen” butonları konuldu. “Beğen” butonlarının yerini bir süre sonra “Hayran Ol” butonları aldı.
Faceook 2010
2010 yılı Facebook sayfalarında ilk kez isyanın dile getirildiği yıl olarak kayıtlara geçti. O yılda yapılan arayüz değişimi görsel olarak bir önceki arayüzü çok aratmaktaydı. Facebook kullanıcıları eski Facebook’un geri gelmesini ve görsel değişimin geri alınmasını istemiş, hatta bu istek için çeşitli sayfalar açılarak sesleri duyurmuşlardı. Fakat bir müddet geçtikten sonra yeni görselin daha kullanışlı ve daha modern olduğu anlaşılarak, profil arayüzü herkes tarafından benimsenmiş ve beğenilmeye başlanmıştı.
Facebook 2011
Arayüzde değişikliğe gidilmeyen tek yıl 2011 yılı oldu. RSS beslemesi mantığında olan ve arkadaşlarınızın durum güncellemelerini, beğendikleri iletileri, fotoğraf yüklemelerini ve daha birçok şeyi içerisinde barındıran haber bandı niteliğindeki “Ticker” ve Online olarak konuşma sağlayan “Chat Sidebar” ile Facebook adeta içinde yaşanabilir bir hale geldi.
2011’de arayüz değişmediyse de yıl sonunda zaman tünelindeki büyük değişiklik, yine Facebook kullanıcılarının tepkisine neden oldu.
“Zaman Tüneli”ni (time line) profil teması olarak tasarlayan Facebook’un, bazı kullanıcılarını karşısına almak pahasına yaptığı değişikliğe, (Zaman Tüneli temalı profillere hâlâ alışamayan ve eski profil temasını özleyen kullanıcılar olsa da) zamanla uyum sağlandı. Bu uyum sağlamaya kullanım kolaylığının etkisi büyük oldu.
Günümüzde halen kullanılan Facebook’un zaman Zaman Tüneli uygulaması bir anlamda; bundan bir 5 sene sonra, “5 sene önce neler yapıyormuşum” dediğinizde, doğrudan bugüne dönebileceğiniz ve bugünkü yaşamınızı yeniden gözden geçirebileceğiniz, adeta günlük tutma alışkanlığının yerini tutabilecek bir özellik taşıdığını da unutmamak gerekir. (Tabii bir 5 sene sonra teknolojinin ve buna bağlı olarak bazı değişecek alışkanlıklarımızın varacağı nokta hakkında pek de fikir sahibi olmadan söyleyebileceğimiz şeyler bunlar.)
Yıl 2020: Facebook Kullanıcı Odaklı İnovasyona Devam Ediyor
Her ne kadar Mark Zuckerberg yaptığı açıklamalarda Facebook'un temiz ve gizlilik odaklı bir sosyal ağ olduğunu ileri sürdüyse de bu konudaki sicili hiç de temiz değil. İşte bu güvensizlik algısını yıkma çabasında olan Facebook, Bu senenin başında yine bir arayüz değişikliğine gitti. FB5 ismiyle bilinen bu tasarım değişikliği Facebook arayüzünde ağırlıklı olarak kendini gösteren mavi rengi aza indirgiyor. Bu sayede arayüz, Daha Fazlası butonuyla birlikte açılan onlarca özelliğe rağmen daha sade bir görünüme kavuşuyor. Yeni logo ise daha açık bir mavi rengini benimsemiş durumda ve köşeli bir tasarım yerine yuvarlak hatlar tercih edilmiş. Bunu zedelenen marka imajının yenilenmesine yönelik bir adım olarak yorumlanabilir.
Neden Facebook en büyük?
Facebook‘ta fotoğraf içeren paylaşımların daha çok ilgi çektiği ve daha fazla beğeni, yorum aldığı bilinen bir gerçek. Özellikle markalar için görsel paylaşımlar sosyal ağ üzerindeki etkileşimlerini artırmak için oldukça önem taşıyor. Şimdi de Facebook’u sosyal paylaşımda bir numara yapan en önemli unsur olan fotoğrafların yayınlanma şekillerine ve oranlarına göz atalım:
Günde 350 milyon fotoğrafın paylaşıldığı Facebook’ta kullanıcıların profillerinde paylaştıkları görsellerin ortalama sayısı 60 bine ulaşıyor. Bu da fotoğraf paylaşımlarının sosyal ağın ne kadar önemli bir parçası olduğunu anlamamız için yeterli.
Facebook’ta kullanıcıların %36′sı kendi ve diğer insanların fotoğraflarını paylaşırken %28′i Caps olarak da adlandırılabilen internette yayılmaya müsait olan her türlü olgudan ibaret internet geyikleri, %27′si mekan fotoğraflarını paylaşıyor. Fotoğrafların %65′i ise başlıksız olarak yayınlanıyor.
Dövmeler bikinilerden, şelaleler gökkuşağından fazla
Facebook’ta esen bir diğer rüzgarın adı da “selfie”. Genelde (kadın kullanıcıların yaptıkları şekilde) ayna karşısında ya da kamerayı ters çevirerek kendilerini çekmelerine“Selfie” yakıştırması yapılıyor ve bu tabir kullanılıyor. Ne var ki yapılan araştırmalarda bu konu hakkında da ilginç verilere rastlanmakta. Sosyal ağları etkisi altına alan, hatta İngilizce diline de resmen giren “selfie”lerden çok, kullanıcıların arabaların içinde çektiği fotoğraflar Facebook’ta daha popüler. Dövme fotoğraflarının sayısı da, yaz aylarının olmazsa olmazı bikinili fotoğraflardan tam iki kat fazla.
Paylaşılan grafik görsellerin %1,4′ünü Iphone ekran görüntüleri oluştururken çoğu fotoğrafın dış mekanlarda çekildiği dikkat çekiyor. Bunlar da kendi aralarında değişiklik gösteriyor. Örneğin şelale fotoğrafları gökkuşağı fotoğraflarından üç kat daha fazla popüler.
Yorum Yazın