Uğur Batı Yazio: Tüketiyorum Öyleyse Varım: “Siz de Böyle misiniz?”
“Bilmiyorlar, ama yapıyorlar.”
Karl Marks’ın Kapital’de dile getirdiği bu söylem, ideoloji tanımının yıllar boyunca en önemli aydınlatıcılarından oldu.
“Düşünmüyorlar, sadece alıyorlar” desek...
Bugünü anlatır mı? Bakalım...
Kapitalizmin gelişim sürecinde, ürünlerin tüketim ve üretim devrinin hızlandırılması zaten bakidir. Bu durum bireyleri ‘atılabilirlikle, yenilikle, şeylerin hızla işe yaramaz hale gelişi ihtimaliyle’ başa çıkmaya zorlamıştır. Bu gelişimle birlikte, firmalar da rekabet gereklilikleriyle, aktif olarak tüketiciye müdahale etmek, onların tutumları üzerinde manipülasyonlar gerçekleştirmek zorunda kalmışlardır. Tüketici tutumları üzerinde manipülasyonlar gerçekleştirmenin en önemli aracı da, yeni gösterge sistemleri ve imajlar yaratma işlevini yerine getiren reklamcılık faaliyetleri olmuştur. Reklamcılık etkinlikleri böylece, bir kitle iletişimi biçimi olarak içinde ideoloji barındırır bir hal almıştır. Söz konusu manipülasyonunu gerçekleştirme açısından reklamcılık etkinliklerinin temelinde yatan duygu, kişinin kendini gerçekleştirmesi noktasında tüketimin gerekliliğine dair yarattığı duygudur.
Descartes’in ‘Düşünüyorum öyleyse varım’ önermesinin tüketime çevrimi olan ‘Tüketiyorum öyleyse varım’ sözü bu anlamda, tüketim etkinliklerinin reklamcılığa bağlı temelini ifade eden bir cümledir.
Tüketimi artırmak için, üreticiler gerçek ihtiyaçlardan daha çok yapay ihtiyaçlar üreterek, tüketicileri sürekli bir şeyler almaya zorlarlar.
İmal edilmiş arzuyla, insanın kendi arzuları bile kendilerinin olmaz. Samsung Galaxy’e tapınan bir toplum düşünsenize.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın