Tarih Öncesi Dönemdeki Hayvanların Neden Bu Kadar Büyük Olduklarını Hiç Düşündünüz mü?
Devasa büyüklükte olan tarih öncesi çağdaki hayvanlar hala merak ve ilgi uyandıran bir konu. Öyle ki, yüzlerce filme ve diziye konu olmuş ve olmaya da devam ediyor. Hatta gezegenimizde yaşamış en büyük dinozorun hangisi olduğu konusunda bile tartışmalar sürüyor. Peki günümüzden farklı olarak o dönemlerdeki hayvanlar neden bir korku ve aynı zamanda hayranlık unsuru oluşturacak büyüklükteydi? Cevaplar içeriğimizde🤓 👇
2012 yılında, Kuzeybatı Patagonya'nın Neuquén Eyaleti'nde keşfedilen uzun boyunlu bir 'titanozorun' 98 milyon yıllık iskeleti belki de, şimdilik de olsa, tartışmalara son verecek kadar büyük.
2021'de 'Cretaceous Research' dergisinde yayınlanan araştırmada yazarlar, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi'nde sergilenen 'Patagotitan'dan bile daha büyük olan bu titanozorun, şimdiye kadar bulunan en büyük 'sauropadlardan' olabileceğini düşünüyorlar.
Ama neden mamutlar, dinozorlar gibi tarih öncesi hayvanlar ilk etapta bu kadar büyüdü? Bütün soru işaretlerinize dair birkaç hipoteze, gelin birlikte bakalım 👇
'Rensselaer Politeknik Enstitüsü' ve 'Texas Austin Üniversitesi'nin 2019'da yaptığı birkaç çalışmaya göre, havadaki daha yüksek oksijen miktarı, bu canlıların Kuzey Amerika'da yayılmalarının sebebi olarak görülüyor.
Colorado Platosu ve Newark Havzası'ndan 215 milyon yıllık kayalara hapsolmuş gazı analiz etmek için bir yöntem kullandılar.
Araştırmacı profesör Morgan Schaller:
'Sonuçlarımıza göre, 3 milyon yıllık bir dönem içinde atmosferdeki oksijen seviyelerinin yaklaşık %15'ten %19'a yükselmiş durumda. Bu artışa neyin sebep olabileceği belirsiz ama o dönemlerde oksijen seviyelerinde bir düşüş görüyoruz'
O dönemlerde oksijenin zirveye ulaşması, ilk dinozorlar Kuzey Amerika tropiklerinde ortaya çıkması ve kısa süre sonra da devasa sauropodlar izlemesi de çevresel faktörlerle alakalı öne sürülen hipotezlerle yakından ilişkili gibi görünüyor.
'Sauropod dinozorlarının' varlığı, bu memelilerin nasıl bu kadar devasa büyüdüklerine dair diğer bir hipotezin doğmasına neden oluyor.
Bu hipotez ise verimli gıda alımına dayanıyor. Hipotezin ardındaki düşünce ise, 'sauropodların' 10 metre civarında boyunları olması sebebiyle diğer büyük otoburlardan daha verimli ve fazla yiyiciler olmaları gerektiği. Çünkü uzun boyunları sayesinde, diğer dinozorların erişemeyeceği, daha büyük beslenme alanlarından faydalanabilirlerdi.
'Cope'un Kuralı' ise diğer bir hipotez. Paleontolog Edward Cope'a göre, evrimleşen soylardaki hayvanlar, zaman geçtikçe daha büyük olma eğilimi gösteriyorlar.
'Ulusual Doğa Tarihi Müzesi (NMNH)'nin yaptığı çalışmaya göre de bu doğru bir bilgi. Gelişmiş istatistiksel kullanan ekip, hayvanların boyutlarını tespit etmek için 'femur kemiklerini' kullandı. Bu 'femur kemikleri' zamanla değişen, boyuttaki yönlü eğilimler ve vücut büyüklüğü için tespit edilebilir herhangi bir üst sınır olup olmadığını sorgulamak için kullanıldı.
Araştırma sorumlusu Gene Hunt, 'Cope Kuralı'nın da ortaya çıkardığı gibi, uzun boyunlu 'sauropodlar' da dahil olmak üzere bazı dinozor türleri ve grupları gerçekten de zamanla daha da fazla büyüyor. Ancak, kısa ön ve uzun arka bacaklı 'teropodlar' (T-rex) gibi diğer türler için durum böyle değil.
Diğer kanıtlar, tarih öncesi dönemde yaşamış hayvanların neden bu kadar büyük olduklarını ortaya koyuyor: Cevap, kemikleri ve akciğerleri...
Örneğin, dinozorlardan önce gökyüzünü fethetmiş 'pterezorların (uçan sürüngenler)' başlarda boyutları küçüktü. Ancak bazı türler, onlara oranla inanılmaz derece büyüdüler. Bunun sebebi, uçuşa devam edebilmelerini sağlayan etkili bi solunum sistemiyle alakalı bir evrimleşme olabilirdi.
'Azdarchids' gökyüzünde süzülen en büyük 'pterezorladandı'. Kanat açıklıkları 10 metre, ağırlıkları ise 200 kilogramdı. Dinlenmeden, yaklaşık 16 bin kilometre uçtukları düşünülen bu canlıları inanılmaz güçlü kılan şey ise kemikleriydi.
'Supersaurus'un da devasa cüssesine bakacak olursak inanılmaz hafif kemikleri ve karmaşık bir hava kesesi sistemine sahip olduğuna inanılıyor.
Ayrıca, oldukça etkili çalışan akciğerele sahip oldukları da söyleniyor. Bu nedenle solunumları ve ısı değişimleri de daha büyük boyutu daha iyi bir şekilde destekleyebiliyor.
Yumurtalarına bakmaları ve diğerlerine oranla daha hızlı üreyebilmelerinin ise daha büyük hayvanlara üreme avantajı sağladığı düşünülüyor.
Elbette bahsettiğimiz tüm hayvanlar, zamanlarının en büyük yırtıcılarıydı ve bu da onları başka bir hayvanın yemeği olmaya çok daha az duyarlı hale getirdi.
Yorum Yazın
İri değilim ben kemiklerim ve cigerlerim büyük 🥺🥺🥹
Başkasının kemiğini görmeyen kendi kemiğini iri zannedermiş 😎