Son Dönemlerin En Çok Okunan Kitaplarından Hayata Bakışınızı Değiştirecek 17 Alıntı
1. Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens - Yuval Noah Harari
2. Huzursuzluk - Zülfü Livaneli
3. Olağanüstü Bir Gece - Stefan Zweig
4. Aeden: Bir Dünya Hikâyesi - Akilah Azra Kohen
Babam derdi ki, bu kadar iyi olma. Sen bu kadar iyisin diye evrenin bir yerinde birileri o kadar kötü olmak zorunda kalıyor. Evrenin tek sorunu denge...
5. Kuşlar Yasına Gider - Hasan Ali Toptaş
Sen onu Allah'a havale et! En münasip zamanda, en isabetli silleyi Allah'tan başka kim vurabilir?
6. Cesur Yeni Dünya - Aldous Huxley
Makine işler, işler ve işlemeye devam etmelidir... Sonsuza dek. Hareketsiz kalırsa ölüm demektir. Bir milyar insan yeryüzünün kabuğunu eşeleyip durdu. Çarklar dönmeye başladı. Yüz elli yıl içinde iki milyara ulaştılar. Tüm çarkları durdurun. Yüz elli haftada yine bir milyara düşerler; bin çarpı bin tane insan açlıktan ölür.
Çarklar sürekli dönmeli, ama bakımsız dönemezler. Onlara bakacak adamlar gerekir, dingilleri üzerinden dönen çarklar misali sarsılmaz adamlar, akli başında itaatkâr adamlar, mutlu ve istikrarlı adamlar.
Ağlayanlar; Bebeğim, anneciğim, canım, canım bir tanem; sızlananlar: Benim günahım, berbat Tanrım; acı içinde haykıranlar, ateş içinde mırıldananlar, inleyerek yaşlılık ve yoksunluktan sızlananlar çarkları nasıl döndürebilirler ? Ve çarkları döndüremezlerse... Bin çarpı bin çarpı bin tane erkek ve kadın cesedini gömmek ya da yakmak epey zor olurdu.
7. Sineklerin Tanrısı - William Golding
Birinden korkunca ondan nefret edersiniz ama boyuna da düşünüp durursunuz onu. Kendi kendinizi aldatırsınız; aslında kötü değildir dersiniz. Ama onu görünce, tıpkı nefes darlığına tutulmuş gibi olursunuz, soluk alamazsınız.
8. Körlük - José Saramago
Yapacağımız her hareketten önce ciddi olarak düşünmeye başlasak, vereceği sonuçları önceden kestirmeye çalışsak, önce kesin sonuçları, sonra olası sonuçları, sonra rastlantısal sonuçları, daha sonra da ortaya çıkması düşünülebilecek sonuçları düşünmeye kalksak, aklımıza bir şey geldiğinde, bulunduğumuz yerde çakılır, hangi yöne olursa olsun bir adım bile atamazdık.
9. Bülbülü Öldürmek - Harper Lee
Yalnızca tek bir tür insan varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar?
10. Liseden Arkadaşlar - Selçuk Aydemir
Beyazı, siyah olmadan göremezsin.
11. Otomatik Portakal - Anthony Burgess
Bir rüya ya da kâbus aslında kafanızın içindeki bir film gibidir o kadar, tek farkı siz de içinde yer alabilirsiniz.
12. Kan ve Gül - Alper Canıgüz
Artık sevmeyen kadının gözlerini hemen tanırsınız. Denizi yırtan bıçak gibidir. Bombardımana uğramış tavernalar, ırzına geçilmiş melekler, etobur krizantemler, kükürt çağlayanları ve en müşfik anında, bir çift kör kuyudur o gözler.
13. Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garciá Márquez
Ben bir keresinde, kasaplık mesleğinin insanın ruhunda adam öldürmeye yatkınlık olduğunu gösterip göstermediğini sormuştum kasaplara; ama onlar karşı çıkmışlardı:
'Biz bir hayvan kestiğimizde gözlerinin içine bakmaya cesaret edemeyiz.'
14. Çavdar Tarlasında Çocuklar - J. D. Salinger
Bir kitabı okuyup bitirdiğiniz zaman, bunu yazan keşke çok yakın bir arkadaşım olsaydı da, canım her istediğinde onu telefonla arayıp konuşabilseydim diyorsanız, o kitap bence gerçekten iyidir.
15. Kurtlarla Koşan Kadınlar - Clarissa P. Estés
Uzattığımız saçlarımızı duygularımızı saklamak için kullandık.
16. Sofie'nin Dünyası - Jostein Gaarder
Yani bütün soru 'olmak ya da olmamak'tan ibaret değildir. Soru aynı zamanda ne olduğumuzdur. Et ve kemikten oluşmuş gerçek insanlar mıyız? Dünyamızdaki şeyler sahici mi? Yoksa her tarafımız salt bilinçle mi çevrili?
17. Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
Yorum Yazın
Jose Saramago Körlük kitabı ile 1998 Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığında şöyle bir konuşma yapmıştır: “Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek... Devamını Gör
Kendimi bildim bileli saramagonun kitaplarina alisamadim (virgüller yüzunden :d)
Babam derdi ki, bu kadar iyi olma. Sen bu kadar iyisin diye evrenin bir yerinde birileri o kadar kötü olmak zorunda kalıyor. Evrenin tek sorunu denge... A... Devamını Gör
Tanrı'nın güneşi bu denli güzelse sen bir de ötekini düşün. Nutkum tutulmuştu. Hangi öteki güneşi, Adam? Çok büyük olan bunu tanıyorum bir tek. Daha da bü... Devamını Gör