Şeyda Betül Kılıç Yazio: Düşünmemeye Çalışmak Hakkında Düşünmek
Gece yarısı düşünce hücumuna uğradın oldu mu? Tövbeler olsun, nereye dönsen aynı nakarat. Kafamın içinde bana sarmış bir tuhaf ses var sanki. Susmuyor işte, saat kim bilir kaç oldu?
Düşünce mi bu, yoksa ben miyim, bilmiyorum.
Şimdiyle topraklanın. Şimdiyi fark etmek ve beş duyu organımızla şimdiyi deneyimlemeye izin verin.
Şimdi ve burada her türlü kaygılı senaryodan bağımsız ne yaşıyor ne hissediyorsunuz? Ne deneyimliyor ne görüyor ne kokluyorsunuz, fark edin. Ayakları yerden kesen her zaman mutluluk hissi olmuyor. Bazen zihnimizin getirdiği pespaye düşünceler de şimdiki zamanda zeminle bağlantımızı hissizleştiriyor. Gerçekten nereye aitim?
Düşünceler bulutlar gibidir. Hareket ederler. Dalgalar gibidir, her zaman berrak olmayabilirler. Balığın oltaya takılması için kımıldaması ve çengelin ağzına batması gerekir. Aynen düşünceler de böyledir. Gerçekliği olmayan düşüncelere tüm dikkatimizi verdiğimizde oltaya takılan balık gibiyiz.
Düşünceye atfedilen gerçekdışı gücü anlatan onlarca bilimden uzak kitapları okumak da düşüncelerle ilgili kafa karışıklığına hizmet ediyor. Oysa bilim, düşünceleri; olabilirlik ve olasılık olarak sınıflandırıyor. Aklımızdan geçenler olabilir ama bu çok zayıf ve tutarsız bir savdır. Bizi koruyan düşüncelerimizin olasılıkları (ihtimali) karşısındaki tutarlı tutumlarımızdır.
Düşüncemize rağmen değil düşüncemizle beraber karar verebilecek güçte yaratıldık. Kaygılı düşüncemize ilgili bir ev sahibi gibi değil, ilgisiz ev sahipliği yapmayı seçebiliriz. Geceleri gelen düşüncelere ertesi gün gündüz saatlerine randevu vermek de harika bir seçenektir.
Yorum Yazın