Bir kere kış ortasında yazı yaşamanın bir bedeli illa olacak, 2021’de iklimi hiç olmadığı kadar konuşacağız, gıda sorunu iyice baş gösterecek, dünyada bazı az gelişmiş ülkelerin sosyal patlamalarına şahit olabiliriz, salgının 2021 boyunca yine hayatımızda olacağını, aşı tartışmalarının süreceğini, yüz yüze eğitimin yine bir süre erteleneceği söyleyebiliriz. Öte yandan Covid 19’un en somut göstergesi Trump’ı götürmesi oldu, İngiltere’de mutasyona uğrayan virüs bir şekilde Boris Johnson’u götürebilir nitekim kraliçe de zor günler geçiriyor, yeni virüs haberleri de bu süreçte bol bol duyacağız. ABD, Biden ve gölge başkan Kamala Harris ile birlikte eski nüfus alanına geri dönmek isteyecek; bunun ülkeler arasındaki yansımalarını daha hızlı göreceğiz. Küresel tezlere yakın en büyük devlet Çin’di. Şimdi ABD seçimiyle 2 ülkede aynı eksende buluşmuş oldu, bunun bir alan çatışmasına dönüşmesi olası, belki önde değil ama arka planda bir bölüşüm savaşı olacaktır.
The Economist dergisi 2021 kapağındaki işaretlere de baktığımız aslında planlanan şeyler gözüküyor, Amerika’da siyasi olaylar, Ulusal, Küreselci kavgasının sahaya yansıması, siber güvenlik vakaları, dijitalleşmenin üst boyutlara gelmesi, dolardaki dalgalanmalar ve kripto paranın hiç olmadığı kadar öne çıkması 2021’in bariz olayları arasında olacak.
Türkiye açısından bakınca çok olumsuz bir tablo görmüyorum. Biden, Türkiye’yi çok iyi tanıyan 50 yıllık bir kurt siyasetçi, Türkiye’yi kaybetmek istemeyecektir. 10 Aralık’ta toplanan AB’nin Türkiye yaptırım konusunda aldığı kararları biliyoruz. AB’de şu aşamada özellikle mülteci konusunda Türkiye’ye mecbur ve bir şey söyleyecek durumda değil. 2020 dünya için her ne kadar kötü geçse de Türkiye özellikle uluslararası PR açısından verimli bir yıl geçirdi diyebiliriz. Kıbrıs Kapalı Maraş’ın kısmen açılması, Libya’da Türkiye’nin tezlerinin kazanması, Karabağ zaferi ve Ayasofya’nın açılması ilk akla gelen olaylar.
Şunu hepimiz iyi biliyoruz, We Are Social verilerine göre Türkiye’nin ortalama internette geçirilen süre verileri televizyon dâhil 16 saat bandına dayandı, bu 2021’de daha da artacak. Artık bu oran sürdürülebilir bir oran değil, dijital bağımlılık covid kadar tehlikeli hale geldi. Yeni yıl bunları da daha çok konuştuğumuz, dijitalizm çağını yaşarken hep eğlence tarafını değil insan sağlığına da etkisini dikkat aldığımız bir yıl olmasını temenni ederim. 2021’e 2 yeni dijital TV platformu açılması ile giriyoruz, dijital büyüme bir miktar daha artacak fakat dijitalde zaman yönetimi en büyük sorun olarak karşımızda durmaya devam edecek.
Ve son olarak, psikolojiyi iyi tutmamız lazım, özellikle televizyon haberleri ile kafası allak bullak olmuş bir toplum var bu “belirsizlik” iyi değil, insanı yoran, umudunu kıran bir tarafı var bu da sağlığı direkt etkiliyor, gelecek yazılarda bunları da konuşacağız şimdilik iyi bir sene dilerim.
Görüşmek üzere.
Instagram
Twitter
YouTube
Yorum Yazın
çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık