Reytingleri Her Hafta Eriyor: Seyirci Travmalarla Dolu Psikoloji Yapımlarından Sıkıldı mı?
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Reytingleri Her Hafta Eriyor: Seyirci Travmalarla Dolu Psikoloji Yapımlarından Sıkıldı mı?
Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı, Camdaki Kız... Ekran travmatik gerçek yaşam öykülerinin anlatıldığı psikoloji türündeki dizilerle doldu. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nun kitaplarından uyarlanan, başta ilgimizi çeken ve bizi ekrana kilitleyen bu diziler, giderek çoğalmaları ile beraber Türk halkının içini sıkmış ve bıktırmış olabilir mi?
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Dr. Gülseren Budayıcıoğlu, uzun yıllardır Ankara ve İstanbul'da açtığı kliniklerinde hastalarının hayatlarına dokunan ve onları iyileştiren bir psikiyatr.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Yıllar içinde karşılaştığı enteresan hayat hikayelerini, danışanlarının da iznini alarak romanlaştırdı. Bu kitaplar hala en çok satılanlar arasında.
Kitapları bu kadar ilgi görünce, bir dizi projesine dönüşmesi de çok zaman almadı. İlk olarak 'Hayata Dön' kitabı uyarlanarak 'İstanbullu Gelin' dizisi hazırlandı.
Ama travmalarla, kabuslarla dolu bir hayatı anlatan bu kitabı takip etmedi İstanbullu Gelin. Neredeyse sadece karakter isimleri kaldı, geriye kalan her şey değişti. Esma ve Süreyya'nın ilişkisi kalbimizi ısıttı.
Kitapta uzun uzun anlatılan Ala karakterinin annesi Süreyya ile ilgili anlattıkları da bir iddia olarak kaldı. Biz gerçek anlamda kitaptaki Ala'yı izlemeye 'Kırmızı Oda'da başladık.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Ala karakterini Kırmızı Oda dizisinde Alya ismi ile gördük. Tam da kitapta anlatıldığı gibi, tüm ailesinin yaşadıklarını tek tek aktardı bize hikaye. İşte bu noktada Türk halkının travma yolculuğu başlamış oldu.
İstanbullu Gelin'de de olduğu gibi 'Doğduğun Ev Kaderindir'de de hikayenin boyutu kitapları, yani gerçek hayat hikayelerini takip etmiyordu. Kırmızı Oda'da gerçek anlamda travma izlemeye başladık.
Binnur Kaya'nın Dr. Gülseren Budayıcıoğlu'nu canlandırdığı dizide, birbirinden ünlü ve yetenekli isimler konuk oldu. Her biri çok ağır travmalar yaşamış kişileri canlandırdılar. Doz giderek arttı ve izlemek hassas kalpler için çok zor bir hale geldi.
Çarşamba günü Doğduğun Ev Kaderindir ve cuma günü Kırmızı Oda derken, salı günü de Masumlar Apartmanı ekrana gelmeyi başardı.
Dizideki her bir ruhun ayrı ayrı hasta olduğu karakterleri görüyoruz. Biri hatır hutur evi temizliyor, biri altına işiyor, diğeri kollarını yırtıyor, öbürü geceleri çöp topluyor derken delilik izleyip duruyoruz.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Bu iki dizi bizi bitirmeye yeter de artar derken sahneye 'Camdaki Kız' çıktı. İşte tam bu noktada da işler tersine döndü.
Dizideki bekaret kontrolü sahnesi bardağı taşıran son damla oldu. Tepkiler çığ gibi büyüdü ve galiba toplum da kendine şunu sordu: "Biz neden haftanın 4 günü Gülseren Hanım'ın hikayelerini izliyoruz, çok değil mi?"
Bu dizilerden herhangi birinin kötü, sıkıcı olduğu anlamına gelmiyor elbette. Fakat özellikle pandemide ruhu daralan halk, 1 - 2 tane dizisi olsa ilgi çekebilecek bir alanda 4 ayrı dizi görünce usandı galiba.
Masumlar Apartmanı, ilk bölümlerinde gelmiş geçmiş en çok reyting alan dizilerden biri oldu. Hem TOTAL hem AB grubunun gözdesiydi. Fakat artık ortalamanın biraz üstü reytingler alıyor ve Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'a yeniliyor.
Özellikle son bir ayda, 9 civarındaki TOTAL reytingleri 7'lere düştü. AB grubunda ise durum daha dikkat çekici; 14'e yakın olan reyting 9 civarına düştü.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kırmızı Oda'da ise durum daha vahim. Cuma gününün lideri iken yerini Arka Sokaklar'a bıraktı. TOTAL'de 8 civarı reyting alırken, artık 6'larda geziyor. AB'de ise 11'lerden 6'lara düşüş tam da "Seyirci artık bu konulardan bıktı mı?" sorusunun altını çiziyor.
Bu fitili ateşleyen dizi Camdaki Kız'a gelelim... Son bir ayda TOTAL reytingi 7'lerden 5'lere, AB reytingi ise 11'lerden 7'lere düştü.
Evet, Kırmızı Oda'da anlatıldığı gibi çok ağır travmaların dahi iyileştiğini görmek umut verici. Belki izleyenler arasından tedavi olmak isteyen 1 kişi bile çıksa bu kardır.
Ama yeni sezonda şiddetin dozunu azaltmaları herkesin yararına olacak gibi gözüküyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Benim bunalımım bana yetiyor. Bir de oturup ileri de saramadığım 2 saatlik psikolojik şiddet mi izleyeyim ?? Gereksiz uzun ve konuları monokrom olan diziler ... Devamını Gör
Türk dizileri pek izlemeyen biri olarak kırmızı oda bazı konular ve arada masumlar apt bakıyorum. Türk dizilerindeki ana sorunlar: 1) Bölümlerin 3 saate yakı... Devamını Gör
İnsanların şu an en çok ihtiyacı olan aile ve komedi dizileri... Ağır dram içeren veya mafyavari diziler çocukların bulunduğu ortamda izlenmez (izlenmemesi l... Devamını Gör
Kırmızı Oda'da bir kadının hikayesi vardı dışarı çıkamıyormuş herhalde pencereden de bakamıyor bilmiyorum o kısımları. Bir sahneye denk geldim perdeyi çekiyo... Devamını Gör