Rastlantı Yoktur! Yaşadığımız 10 Gündelik Olay ve Bunların Hayatlarımıza Dair Çok Derin Anlamları

Hayat belirsizdir sevgili dostlar ve biz onu tümüyle kavramaya ve tüm olan biteni neden-sonuç ilişkileri içinde görmeye muktedir değiliz; burası eyvallah! Ancak bazı şeyler de var ki, sanki onları sık sık yaşıyor olmamız bir anlam ifade ediyor, bir noktaya parmak basıyor gibidir. O noktaya parmak basan da bilsek de bilmesek de çoğu zaman bizizdir, orası ayrı...Dostlar, umuyoruz ki görseldeki gibi bir kazayı asla yaşamazsınız, ancak hepimiz serçe parmağı sehpaya vurduğumuzda yaşanan o kesif acı hissini biliriz; ya da bir yere dirseğimizi vurduğumuzda yaşananı... Bu tür küçük gündelik kazalar bizlere çoğu zaman rastlantısal gibi gelir ancak bunları çok sık yaşamak aslında hayatın size yaptığı bir uyarı olabilir. Bu uyarı da, fevri davranmaktan ve her şeye koşturmaktan kaçınıp biraz daha ağır davranmak, atacağınız bir sonraki adımı önce düşünüp sonra atmaktır. Bu kazalar, sezgilerinize güvenmeniz ve bir an için kafanızı kaldırıp gerçekleri görmeniz için size bir uyarıdır; dikkate almakta fayda var...Eğer bir şeyleri çok sık kaybediyor, olayları çok sık unutuyorsanız, bu gibi durumlar bir dakika için durup kendinizle iletişim kurmanız, ayaklarınızı yere daha sağlam basmanız gerektiği anlamına geliyor olabilir. Unutkanlık, aynı zamanda yaşanan her olayla zihninizi meşgul etmeyi bırakıp, dikkatinizi sizin için hayatta asıl önemli olan şeylere, hedeflerinize ve tutkularınıza vermeniz gerektiği konusunda hayatın size yaptığı bir uyarıdır.İster trafikte sıkışmış, ister uyuyakalmış olun, sebep ne olursa olsun her yere ve her şeye devamlı geç kalmak, ya da her dakika zamanla bir yarış halinde olduğunuzu hissetmek, kendinizi pek çok parçaya böldüğünüz, aynı anda her şeyle uğraşmaya çalıştığınız ve hayattaki asıl amacınızı unuttuğunuza dair bir işarettir. Herakleitos'un da dediği gibi, evren devamlı bir akış halindedir dostlar ve sizin de mutlu ve huzurlu hissedebilmek için hayatla birlikte akmanız gerekir. Akışı bozup hayata üstün gelmeye çalışırsanız da bir yerde tökezlemeniz oldukça muhtemeldir.Ne kadar sık toparlarsanız toparlayın, eğer etrafınızdaki her şey karmakarışık görünüyorsa ve bu dağınıklık özellikle yaşam alanınızın belirli bir bölümünde yoğunlaşıyorsa, bu durum kafanızı toparlamanız ve kendi iradenizle ilgili gerçekleri görmeniz gerektiği anlamına gelir. Aynı zamanda çevrenizi düzenli tutamamak, bir şeyleri atamamak, bilinçdışı bir bağla geçmişe dair bir konuya takıldığınız ve onu zihninizden atmakta zorlandığınızı ifade eder. Yaşam alanınızın dağınık olan kısmının neresi olduğu da, söz konusu bilinçdışı sebebin neyle ilgili olduğunu anlamak konusunda size yol gösterecektir.Eğer devamlı bir şeyleri kırıyor, düşürüyorsanız bu durum, hayatınızı yıkıcı ve sizin için zararlı olan bir doğrultuda sürdürüyor olduğunuz ya da kendinizi ulaşmak istediğiniz hedeflerden ve başarıdan bilinçdışı bir sebeple alıkoyduğunuz, kendinizi engellediğiniz anlamına geliyor olabilir sevgili dostlar. Sakarlık aynı zamanda hayatın kontrolünü elinizden biraz olsun bırakmanız ve kendinizi hayatın akışına bırakmanız gerektiğine dair bir işaret olabilir. Bu ikinci açıklama, özellikle kendini hayatındaki belirli bir durumla alakalı sıkışmış ve çaresiz hisseden insanlar için daha doğru olabilmektedir.Çok sık hastalanmak, çevrede hastalanan biri olduğu zaman hastalığı ilk kapan kişi olmak, biraz üşüyünce bile boğazının ağrıdığını hissetmek, kişinin kendi iradesi ve gücüyle alakalı düşünmesi için bir işarettir sevgili dostlar. Bu insanlar kendilerine çocukluktan beri öğretilmiş şeylere çok fazla riayet ediyor, etraflarındaki insanların yaptıkları ya da söylediklerinden çok fazla etkileniyor olabilirler. Kısacası çok sık hastalık yaşamak, hayatınızın kontrolünü elinize almanız ve kendinizi güçlü hissetmeniz için hayatın bir uyarısıdır a dostlar.Bir şeyleri düşünmekten kaçınmak, daima o konuyla alakalı çözülmemiş bir meseleniz olduğu anlamına gelir. Kişi, bilinçdışında yatan ve yüzleşmek istemediği meselelerle gündelik yaşamda karşılaştığında göstereceği ilk tepki her zaman o şeyi şiddetle reddetmek ve öfkelenmektir. Bunu biz söylemiyoruz, Sigmund Freud amca söylüyor. Düşüncelerinizin tümüne açık olun ve geçmişin meselelerini ve geleceğin endişelerini kabullenin. Hepimiz pişmanlık ya da kaygı yaşıyoruz; kendinizle tanışmaktan, yüzleşmekten korkmayın...Kaygı ve stresin hayatınızla ilgili işaret ettiği nokta, bu duyguların ne zaman, nerede ve ne gibi durumlarda yaşandığına göre oldukça farklılık göstermektedir sevgili dostlar. Örneğin bu hisleri her sabah işe giderken yaşıyorsanız, orada istemediğiniz, kaçındığınız bir şeyler var demektir. Ancak yaşamın geneline yayılan kaygı ve stres, hayatınızın içinde bulunduğunuz dönemiyle alakalı çözemediğiniz meselelerin, baş edemediğiniz korkuların varlığına işaret eder. Kaldı ki hayat belirsizdir; yalnız sizin için değil, herkes için. Bu hisleri geleceğe dair belirsizliğin verdiği rahatsızlığa bağlıyorum, çünkü geçmişe dair bir konuyla alakalı kaygı duyamazsınız değil mi? Kaygı her zaman geleceği dert eder. Kendinizi biraz olsun bırakmayı öğrenin...Bir işe büyük bir istek ve ilhamla başlayıp sonunu getirmekte sıkıntı çekenlerden misiniz? Eğer öyleyse, bu durum kafanızı biraz toparlamanız ve hayatınızda belirli bir denge yakalamanız gerektiğini ifade ediyor olabilir. Başladığınız bir işi bitirememek, aslında bitirmekten kaçınmak, bitirmekten korkmak anlamına gelir. Bunun sebebi kimi zaman elde edeceğiniz sonucun başlangıçta hayal ettiğiniz gibi mükemmel olmayacağını düşünerek kendinizi işten alıkoymanız, bazense kafanızın içindeki sesi biraz olsun susturup içinizden gelen sesle birlikte akamıyor olmanızdır.İçinde bulunduğunuz durumdan devamlı sıkılmak, hayatınızı istediğiniz şekilde ve içinde bulundurduğu tüm potansiyelle, dolu dolu yaşayamadığınız anlamına gelmektedir. Hayat kimi zaman sıkıcı görünse de, aslında pek çok ihtimalle yüklüdür ve bu ihtimaller arasından seçim yapan da sizden başkası değildir. Bu yüzden farkında olmasanız da, bu sıkıntılı durumlara kendinizi aslında bilerek sokuyor olabilirsiniz. Çünkü sıkıcılık güvenlidir, rahattır. Birazcık rahatınızı bozup hayatın getirebileceği maceralara açık olmayı becerebilirseniz sıkıntıdan arınabilir, elde edeceğiniz benzersiz deneyimlerin içinde de kendinizi rahat ve güvende hissetmeyi öğrenebilirsiniz.

Rastlantı Yoktur! Yaşadığımız 10 Gündelik Olay ve Bunların Hayatlarımıza Dair Çok Derin Anlamları

1. Dikkatsizliğin doğurduğu kazalar

2. Unutkanlık

3. Her yere ve her şeye geç kalmak

4. Dağınıklık

5. Sakarlık

6. Sık hastalanmak

7. Bir şeyleri düşünmekten kaçınmak

8. Kaygı ve stres

9. Başladığınız işi bitirememek

10. Her şeyden sıkılmak

Onedio IQ'yu Facebook'tan takip etmeyi unutmayın!

Yorum Yazın