Öyle çünkü zaten bu sürece başladığınızda yani doktorlarla bir araya geldiğiniz zaman onlar zaten aileyi çağırıyor. En azından yüzde 90'ı böyle yapıyor. Bence çok doğru çünkü kişi eğer ailesini karşısına alıp konuşmuş ise, onlara ısrarla meseleyi anlatmaya çalışmış ise bu konuda ne kadar kararlı ve net olduğu da ortaya çıkıyor. Yani doktorlar biraz da meseleyi bu şekilde anlamak için de aileyi görmek istiyorlar. Bir de olayın tıbbi bir boyutu var. Doktorlar aileye olacakları, süreci, ameliyatları detaylı bir şekilde anlatmak istiyorlar.
Burada gençlere şunu söyleyebilirim: Bu kolay bir durum değil! yani ailenize bir kez söyleyip de 'Hayır' cevabını aldıysanız ya da anlaşılmadıysanız pes etmeyin. Siz ne kadar net ve ısrarcı olursanız onlar da durumun ciddiyetini o kadar iyi anlarlar. Bazen bana 'Söyledim dinlemediler şimdi nereye gideyim?' diyenler oluyor. Onlara cevabım bir kez daha anlatmayı dene, bunu neden istediğini, bu sürece girersen kendini nasıl hissedeceğini, neden istediğini sabırla anlatmayı dene.
- Bu kadar denemenin sonunda da ısrarla anlamayan, inanmayan, kabul etmeyen aileler oluyordur. Peki ailesi yüzünden sürecini erteleyen, saklayanlar onlara ne oluyor?
Tabii ki. Yüzde 30'luk bir kesim ailesi kabul etmediği için sürece başlayamıyor ya da yarıda kesiyor. Bazen de 'annem babam öldükten sonra yaparım' diye erteleyenler de oluyor. Ama enteresan hikayeler de yok değil. Mesela aklıma beni çok yaralayan bir olay geldi. Paylaşmak isterim: Daha önce evlenip boşanmış çocuğu olan bir trans erkek vardı. Aslını isterseniz anne olan çok fazla trans erkek ama bizler bilmiyoruz. Neyse, bu kişi sürecini tamamlamak üzereydi, göğüslerini aldırmıştı ve sıra mahkemede isim değiştirme bölümündeydi.
Tam bu dönemde çocuğu 'Anne lütfen yapma, ben başka bir baba daha istemiyorum etrafımda kimsenin annesi böyle değil' demeye başladı. Hayatımda şahit olduğum en zor durumlardan biriydi. Kişi, çocuğunu ikna edemeyince sürecini durdurdu ve geri adım attı. O mutlu olsun diye tekrar silikon taktırdı ve kadın bedenine büründü ama içinde bir erkekti. Silikon taktırma operasyonuna ağlayarak yolladık. Çok acıydı, çocuğu için kendi hayatından vazgeçen ve belki de bunu ona asla tam olarak anlatamayacak biriydi.
- Sen ailelerle de iletişime geçiyor musun? Onlara anlatma, onları ikna etme aşamasında da var mısın?
Varım ve bence etkiliyim çünkü aileler beni gördüklerinde karşılarında 'normal' bir erkek buluyorlar. Ben de onlara bakın ben de kadındım, ben de kadın bedenindeydim diye hikayemi anlatıyorum. Eski fotoğraflarımı gösteriyorum. Şaşırıyorlar ve sonra anlıyorlar ki böyle bir hayat da mümkün. Bu sürecin sonunda da çocukları isterse mutlu olabilirler. Bir süre sonra danışanlardan çok aileleriyle iletişim halinde oluyorum zaten. Bir abi gibi, neye takılsalar beni arıyorlar, danışıyorlar. Yani benim desteğim sadece ameliyat aşamasından ibaret değil.
- Geçiş sürecine başlamak için 'ideal' bir yaş aralığı var mı? En erken ne zaman başlanabilir? Ve de 'geç' kalma ihtimali nedir? Örnekler verebilir misin?
Reşit olmadan başlanamaz, yani minimum 18 olmak lazım. Ancak yurtdışında çocuğu ergenliğe girdiğinde davranışlardan durumu fark eden, onunla konuşan ve sağlık kuruluşlarına giden aileler de var. Biz de zor. Ben bunca sene içerisinde bir kez 11 yaşındaki bir danışan ve ailesiyle karşılaştım. Böyle erken anlaşılan durumlarda endokrin uzmanları gerekenleri yapıyor, büyüme engelleniyor, hormon kontrolleri devreye giriyor. Bu sürece girmek için 'geç' diye bir zaman yok. Benim en yaşlı hastam 58 yaşında idi göğüslerini aldırma kararını almıştı. Aslına bakarsanız ikisi çok farklı. Genç kişi erkek olarak yaşamak için bu sürece giriyor, yaşlı kişi ise erkek olarak ölmek için.
- Devlet meseleye nasıl ve hangi noktada giriyor? Ameliyatları devlet mi karşılıyor? Rapor ve mahkeme adımlarını da anlatmanı rica ediyorum...
Tam donanımlı hastaneden rapor olmanız gerekiyor. Ancak bu şekilde tüm ameliyatları devletin karşılamasını sağlarsınız. Rapordan sonra ameliyat izni alıyorsunuz akabinde de ameliyatlara başlayabilir ve kimliğinizi değiştirebilirsiniz. Kimlik değişimi için kanunen 40'ıncı maddenin 2. fıkrasına göre 18 yaşında olmak, evli olmamak ve üremeden yoksun olmak yeterli ancak bazı hakimler penis operasyonunun da tamamlanmış olmasını istiyor, bu konuda ısrarcı olabiliyor. Ameliyatları genel cerrahi, üroloji, plastik cerrahi de üstlenebilir. Memleketimizde bu konuda uzmanlaşmış hekimler var diyemem, yapılan ameliyat sayısı çok fazla.
Özellikle yurtdışından gelen hasta sayısı inanılmaz. 300 bin dolarlık ameliyatları burada 10 bin dolara yaptırabiliyorlar. Bu trafiğin doktorların uzmanlaşmasını da sağlayacağını düşünüyorum zamanla. Ama yine de altını çizeyim: Doktor seçerken çok dikkatli olunması lazım. Talep çok diye ve insanlar çaresizler diye (Hakimlerin penis zorunluluğunda diretmesinden ötürü) doktorların bazıları fazla para isteyebiliyor ya da yapmadığı operasyonların fotoğraflarıyla insanları kandıranlar da oluyor. Ameliyat sonrası komplikasyonlar yaşayanlar da çok. O yüzden lütfen doktoru iyice araştırın, ameliyat ettiği birkaç kişi ile mutlaka görüşün derim.
- Gelelim evlilik meselesine. Bu zaten yürütmesi çok zor bir kurum. Trans bireyler ekstra zorluklarla da karşılaşıyordur illa...
Kaygılar tabii ki evlilik kararıyla bitmiyor. Aileler düğün yapmak istemiyorlar, karşı tarafın akrabaları ile bir sorun yaşanır mı? Biri bir şey mi der? Bizimle alay ederlerse ne yaparız? O nedenle genelde evli translar nikah yaparlar sadece. Düğün örnekleri görüyoruz medyada ama inanın bu göz önündeki düğünlerin bizlere bir faydası yok. Bir şey değişmiyor.
- Ünlü trans bireyler ne kadar destek veriyor? Görünür olma açısından onların takip edilmesinin bir faydası yok mu? Birebir temas halinde olduğun 'ünlü' isimler mevcut mu?
Maalesef hiç destek vermiyorlar. 'Benim hayatım göz önünde, benim sayemde birçok çocuk ailesine açıldı, kabullendildi' diyenler var ama bu doğru değil. Bu yeterli bir destek değil. Tamam sen de gördüler, anladılar, çocuklar açıldı ve sürece girdi de sonrası ne olacak? Herkes aynı şartlara sahip değil ki hayatta. Bence binlerce kişiyi etkileme gücü varsa o kişi bunu farkındalık yaratmak için de kullanmalı. Ne yazık ki ne dernekler ne de ünlü isimler ile irtibat halinde değiliz. Onları samimi bulmuyorum.
- Bunun bir de iş bulma faslı var. 'İş bulamam ki',' aç kalırım' diye de sürecini erteleyenler olacaktır. Onlara ne söylemek istersin?
Ben yüzlerce trans erkeği işe soktum. Bugüne kadar başvuru yaptığım hiçbir yerden de geri çevrilmedim. Yani aslında bu biraz da kendinden emin olmak ve gerçekten istemekten geçiyor. İş veren seni merak edebilir, sorabilir ama sen net olursan 'Cinsiyet geçiş sürecindeyim' dersen ve işine odaklanırsan karşı tarafın kafasındaki sorular da yok oluyor.
En nihayetinde adam işe aldığı kişi çalışıyor mu ona bakıyor. Korkusuz olmalılar, 'ben transım beni işe almazlar ki' demek yerine, bunun 'normal' bir durum olduğunu karşı tarafa net bir şekilde anlatabilmeleri lazım. Bu bir kambur değil, bu, işe yapmanıza engel bir durum da değil. Toplum iş vermiyor deniyor ya , ben bunu biraz yanlış buluyorum. Toplum doğru bilgilendirilirse iş veriyor da trans bireyler çalışmak istiyorlar mı? Ona da bakmak lazım. Yeniden söylüyorum; ben sadece ameliyat sürecinde destek vermiyorum. İş konusunda da hayata adapte olma konusunda da her zaman onların yanında olacağım.
Instagram
Facebook
Twitter
Yorum Yazın