Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Nil Keskin Keleş Yazio: Eril ve Dişil Dengesi ile Eşitlik ve İyi Yaşam
Kanımca yaşadığımız dünyanın zıtlıkları içinde DENGEMİZİ bulabilmek, İYİ YAŞAMAK demek. Pek çok uyaranların, miras aldığımız toplumsal davranışların, yepyeni kavramların, sorunların, endüstri 5 ve gelişmelerinin içinde bu da çocuklardan, gençlere, annelere, babalara, kimi zaman yaşam kalitesine sahip olmak oldukça yorucu olabiliyor. Bir de üzerine toplumsal tabuların, inançların, engellerin yine her düzeyde eklenmesiyle birlikte bu dengeye ulaşmak gerçekten zorlayabiliyor. Biliyoruz ki kendi içinde dengesi olan bireyler ancak odaklanabilirler, her türlü ilişkilerini yönetebilirler, yaratıcılıklarını ortaya koyabilirler ve en güzeli içlerindeki potansiyellerini yaşayabilirler.
Uzun zamandır bende bu dengenin yolunu bulma arayışında sayısız tekniği, yöntemleri araştırma fırsatı buldum.
Peki eril ve dişil nedir? Dengeyi nasıl bulacağız?
Eril ve dişil denge için toplum, kurumlar, okullar neler yapmalı?
Gayemizin gençlerden başlayarak toplumdaki tüm fertlere ataerkil yanılgıları fark ettirmekten ve bunlardan sıyrılıp içlerindeki eril ve dişil dengeye kavuşmaları için yol gösterici olması önemli. Böylece sadece nicelik değil nitelik açısından da dengeli, eşitlikçi bir toplum ve fertlerinden bahsedebiliriz. Eril ve dişil dengesini bulabilen anne ve babaların, gençlerin iş, özel ve okul hayatlarında başta kendilerini ve potansiyellerini yönetebilmekte, odaklandıkları alanda daha istikrarlı ve başarılı çalışmalar yürütebildiklerini ve hayatın temelinde olan ilişkilerini daha dengeli yaşayabildiklerini görüyoruz. Eril ve dişil yetkinlikler bir ortamda dengeli olduğu zaman ancak çeşitlilik ve kapsayıcılık dahilinde ortak iş birlikteliğinde işler, projeler ve birlik halinin olduğu her ortamı yaratabildiğimizi görebiliyoruz. Bu yüzden kurumlardan, okullara, toplumun en küçük birimi ailelere dişil ve eril özellikleri anlamaya, kabul etmeye ve bu farklılıklardan birlik hali yaratmaya davet ediyoruz.
Bu yönlerini geliştiren genç kızlarımız, yaratıcılıklarını ortaya koyabildikleri gibi, süreçlerle ilgili her türlü projede duygu ve düşüncelerini özgür ve özgünce ifade edebilecek, kendilerini gerçekleştirebilecek diğer taraftan aynı şekilde genç erkek çocuklarımız strateji ve vizyonu sonuç odaklılıklarıyla eyleme çevirebilecekler. Birlik halinde olmaları gereken ortamlarda da saygıyla ve sevgiyle birlikte ortak hedeflere gerçek takım çalışmalarıyla ulaşabilecekler.
Bu noktada eğitimin çok önemli olduğu ortada. Dünya Ticaret Forumu'nun 14. Cinsiyet Farkı Raporunda cinsiyetler arası farkın 156 ülkede kapanması için 135 yıl fark ortaya konulurken, politik ve ekonomik alandaki farkın büyüklüğünü ancak eğitim ve sağlık alanlarındaki hızla kapana ivmenin destekleyeceği ortaya kondu. Bu noktada eğitimcilerin müfredatlarından, ek gelişim faaliyetlerine bu konuyu gündeme almaları oldukça önemli diye düşünüyorum.
Yorum Yazın