Neden Az Uyuduğumuz Zaman Kendimizi Daha Enerjik Hissederiz?
Ortalama bir yetişkinin günlük 7 ile 9 saat arasında uyku alması gerektiği açıklanmıştır. Peki neden bazen az uyuduğumuzda daha dinç kalkarız? Sağlıklı bir uykuyla ilgili mutlaka bilmeniz gereken gerçekleri sizler için derledik! 👇
İnsan doğasının yiyecek ve su kadar önemli olan en temel fizyolojik ihtiyaçlarından biri uykudur. Uyku düzenimizin sadece psikolojik değil fiziksel sağlımız üzerinde de büyük etkileri görülür.
Sağlıklı ve kaliteli bir uykunun tek koşulu süresi değil tabii, ne kadar sağlıklı uyuduğunuzu anlamanın belli şartları var;
Bu koşullara uymayan bir uyku düzeniniz varsa muhtemelen sağlıklı bir uyku çekemiyor ve ertesi gün kendinizi yorgun hissediyor olabilirsiniz.
Günümüzde aktif şehir hayatı yaşayan, işlerine yetişmek için çareyi alarmlarda bulan insanların aslında en büyük problemlerinden birisi sağlıklı bir uyku süreci...
Geceleri yeterince uyuyamayan çoğu insan gün içerisinde çareyi şekerleme dediğimiz kısa süreli uykuda bulur. Hatta bazen kısa uykulardan uyanınca kendinizi daha enerjik hissettiğinizi fark etmişsinizdir.
Öncelikle uykunun derinliklerine indiğimizde ise REM (hızlı göz hareketi) ve NREM (göz hareketleri olmayan) isimli iki farklı sürecin sürekli tekrarlandığını görürüz.
REM sürecinde beynimiz aktif olarak çalışır ve gözlerimiz de aynı şekilde aralıklı kasılmalarla hareket eder. Solunum, nabız ve kan basıncında değişiklikler gözükür.
REM uykusu sırasında ayrıca rüyalar görülür ve uyandıktan sonra bu süreçteki rüyaları hatırlamamız daha kolaydır.
NREM ise beyin hareketleriyle beraber kalp ve nefes alma oranının da yavaşladığı ve gözlerde hareketin görülmediği süreçtir.
Uykuya daldığımız andan itibaren başlayan ilk REM ve NREM uykuları 70 ile 100 dakika arasındadır. Bunu takip eden döngüler ise 90 ila 20 dakika arasında sürmektedir.
Basitçe anlatmak gerekirse uyku, düzenli olarak hafifleyip derinleşen bir buçuk saatlik döngülerden oluşur.
Eğer bu döngüler sırasında uyanırsanız kendinizi büyük ihtimalle yorgun hissedersiniz. Yani uyandığınızda ne kadar iyi hissettiğiniz aslında ne zaman uyandığınızla alakalıdır.
Örneğin hafif uyku sürecinden (NREM) derin uykuya (REM) geçiş yaparken alarmınız çalarsa epey yorgun uyanabilirsiniz.
Peki uyanmamız gereken zamanı nasıl anlarız?
Eğer uyumadan önce sabaha alarm kuruyorsanız döngülerinizi hesaplayarak derin uykudan hafif uykuya geçtiğiniz zamanı seçebilirsiniz.
8 saat sonra uyanmanız gerekiyorsa uykuya dalma sürenizi çıkararak 1 buçuk saatlik döngüleri hesaplayıp, derin uykudan hafif uykuya geçtiğiniz anı bulabilirsiniz.
Uyku sürecini etkileyen faktörlerden biri genetik yapıdır. Bazı insanlar dinlenmek için 11-12 saatlik uykulara ihtiyaç duyarken bir kısmımız 4-5 saatlik uykularla günlük hayatına devam edebilir.
Kaliteli uyumak için önemli faktörlerden bir diğeri ise uyku saatlerinizi düzenlemektir. Vücut, uykudan 1 buçuk saat önce kendisini uyanmak için hazırlamaya başlar.
Her gün belli saatlerde uyanan insanların vücutları da buna uyum sağlayacağı için daha dinç uyanabilirler.
Az uyumak kadar fazla uyumak da diyabet, tansiyon gibi sağlık problemlerine yol açabileceği için her gün belli saatlerde ve yeterli uyumak en iyi seçenek olacaktır.
Gelişen teknolojiyle birlikte nefesinizden uyku döngünüzü çözerek sizi uygun saatlerde uyandıracak mobil uygulamalar ve akıllı saatler de yardımınıza koşabilir.
Yorum Yazın