Montaigne'nin Mutluluk ve Yaşama Sanatı Kitabından En İyi Alıntılar
Mutluluk ve Yaşama Sanatı,okuyucunun çeşitli konular hakkında bilinçlenmesini sağlayan,deneme türünün kurucusu olarak kabul edilen Michel de Montaigne'nin yazmış olduğu bir kitaptır.Bende kitapta ki bazı ilgimi çeken başıkları ve yazarın açıklamalarını derledim.
Keyifli okumalar :)
İçimizdeki Servet
Biz,kendimiz,sandığımızdan daha
zenginizdir.Ama bizi herşeyi başkalarından almaya,dilenmeye
alıştırmışlar.Kendimizden nasıl yararlanabilecğimizi
öğretmemişler.Başkalarından nasıl yararlansak diye düşünerek yetiştirilmişiz.Oysa
kendini tanımayan insan,neye ihtiyacı olduğunu bilmez.Hiçbir şeyde gerek duyduğu kadarıyla
yetinmez insanoğlu.Kollarını öyle bir açar ki,sonunda ne serveti,ne de devleti
kucaklayabilir.İnsanoğlu açgözlülüğünün ortasını henüz bulamamıştır.
Baştakilere Bağlılık
Hiç kimseye aşırı bir
sevgiyle bağlanmak ya da bir uşak gibi sadık olmak istemem.Çünkü bağlı
olduğumuz kimseler insanı ihanete alet etmeye kalkabilirler.Kendine ihanet eden
birinden efendisine ihanet etmesi de beklenir.Ancak,öyle krallar vardır ki,insanı yarı
yarıya istemezler.Bağlılığın şarta tabi olanından hazzetmezler.Böyle
krallara,çaresiz kendi koşullarımı söylerim bende.
Eğitim ve Düşünce
Eğitim
görmekle amacımız,daha iyi ve daha akıllı bir insan olmaktır.Çünkü insan
düşünce ile görür ve işitir.Düşünce,herşeyden yararlanan,herşeyi düzene
sokan,başa geçip yönetendir.Düşünce olmadan,geriye kalan herşey kör,sağır ve
dilsizdir.
Ölüm
İster erken bulsun
bizi,ister geç,fark etmez.Ölümün önüne geçemeyiz.
Yargılanıp,zindanında
bekleyen Sokrates’e:”Otuz Zalimler seni ölüme mahkum ettiler” diye haber
vermişler.Sokrates soğukkanlılığını hiç bozmadan “Doğa’da onları ölüme mahkumm
etti!” demiş.
Bütün dertlerin bittiği yere gideceğiz diye
dertlenmek ne budalalık! Doğuşumuz bizim için herşeyin doğuşu oldu.Ölümümüzde
herşeyin ölümü olacak.O zaman yüz yıl daha yaşayamayacağız diye ağlamak,yüz yıl
önce yaşamadığımıza ağlamak kadar saçma değil midir?
Yazmak
Düşünce ve sanat adamları
sözleri ve yazılarıyla dile değer kazandırırlar.Bu işi,dile yenilikler
getirmekten çok onu bükmek,olanaklarını çoğaltmak,gücünü artırmak yoluyla
yaparlar.Yeni sözcükler getirmezler.Onları zenginleştirirler,anlamlarını
ve kullanımlarını,sağlamlaştırır,derinleştirirler onlara alışılmamış bir tat
verirler;ama bunu da dört bir yanı düşünerek,ustalıkla yaparlar.
Yorum Yazın