Milyonlarca kadın her yıl planlanmamış gebeliklerle karşı karşıya kalabiliyor...
Hala tartışmalı bir konu olan kürtajla ilgili toplum olarak yeterli bilgiye sahip miyiz?
Milyonlarca kadın her yıl planlanmamış gebeliklerle karşı karşıya kalabiliyor...
Hala tartışmalı bir konu olan kürtajla ilgili toplum olarak yeterli bilgiye sahip miyiz?
Her ülkede kürtaj izin durumları ve yasal olarak farklı süreler belirlenmiş durumda.
Uzmanlar kürtaj için en uygun zamanın 5-8. haftalar arasında olduğunu söylüyor. En az risk bu haftalarda görülüyor.
Diğer riskler ise, kürtaj sonrası enfeksiyon, rahim içinde kirli kan birikmesi, rahim yaralanması ve yapışıklık sendromudur. Steril koşullarda ve doğru bir şekilde operasyon yapılırsa bu risklerin hiçbiri oluşmuyor.
Bu sendromda rahim içi duvarlarında yapışıklık görülüyor. Dolayısıyla adet kanamalarında azalma ve buna bağlı olarak kısırlık gelişebiliyor.
Yani kürtaj ve kısırlığın direk bir ilgisi bulunmuyor. Kadınlarda en sık görülen kısırlık sebebi, yumurtlamada meydana gelen bozukluklardır, yani temelde hormonlarla ilgili bir durum.
Rahim kürtaj sonrası çok hassas olduğu için banyo yapmak kanamayı ve enfeksiyon riskini büyük oranlarda etkileyebiliyor. Banyo ihtiyacı ayakta kısa duşlar şeklinde öneriliyor.
Kürtaj sonrası kanama ile, rahim içindeki pıhtılar atılır. Normal adet döngüsünün ise, 30-40 gün içinde düzene girmesi beklenir.
Kanamalarınız çok sancılı ve 2 haftayı geçmişse, rahimde bazı parçalar kalmış olma ihtimali olduğundan daha büyük sancılara sebep olabilir, bu durumda tekrar doktorunuza başvurmalısınız.
Daha güvenli birliktelikler için, doğum kontrol hapları, rahim içi araçlar ve kondom kullanılmalı.
Kadınlar kürtaj istediğinde, ve yasalar buna izin vermediğinde daha tehlikeli yollara başvurabiliyorlar.
''American College of Obstetrics and Gynecologists''e göre, fetusun ağrıyı algılaması için beyin gelişimi 28. haftada başlıyor. Yani 28. haftadan önce ağrı hissetmesi mümkün olmuyor.
Doğacak çocuk onu takip edecek nesiller için ciddi bir sağlık sorununa sahipse de kürtaj yapılabiliyor.
Aynı şekilde kürtaj yapma yetkisi olmayan kişiler de koşullar ne olursa olsun hapis cezası ile cezalandırılıyor.
Bir gebeliği güvenli ve yasal olarak sonlandırabilmek, kadını yasadışı ve evde yapılan kürtaj yöntemlerinden uzak tutarak sağlığını koruma altına almaktır.
Devlet nasıl kimin kiminle ilişkiye girdiğine karışamaz ise kürtaj hakkımıza da karışamaz. Ayrıca herkesin inancı, ahlak değerleri farklı. Eğer bir inancınızdan dolayı yapılan bir ilişkiyi yargılayacaksanız yargılamanın sizin değil yaratanın işi olduğunu hatırlatmak isterim.
Ben şahsen her önüne gelenle ilişkiye girenlerin yaptıklarını doğru bulmuyorum. Fakat beni etkilemez ne bok yiyorlarsa yesinler ben düşüncemi söyler otururum. Yine de böyle bir ilişkiden hamile kalınırsa çocuk alınmalıdır. Büyük ihtimalle baba da sahip çıkmaz. O çocuğun nasıl bir yaşam süreceğini bir düşünün. Topluma veya kendine katkısı olacak mı o çocuğun bi düşünün.
Kadın tecavüze uğrasa ve hamile kalsa zaten kendi isteğiyle olan bir şey yok o çocuğu doğurmak istememesi normal.
Benim teyzem özürlüydü. Çocuğu doğururken ölme riski vardı yine de doğurmak istedi. Bir şey olmadı. Kuzenim de sağlıklıydı fakat her zaman böyle bir şey olacak diye bir şey yok. Eğer bir risk söz konusuysa anne veya çocuğun sağlığıyla ilgili kadın isterse aldırır çocuğu. Sonuçta bir kadının hayatı söz konusu. Aynı şekilde çocuk özürlü doğacaksa ve kadın kendini manevi ve maddi açıdan böyle bir yükü kaldırabilecek gibi hissetmiyorsa aldırabilmeli.
Evliysen ve hamile kaldıysan korunmana karşı ama kendini bir çocuğu yetiştirebilecek olgunlukta hissetmiyorsan aldırabilmelisin. O çocuğa kendini tamamen adayabilmeli anne. Hazır hissetmeyen, anne olamayacakmış gibi hisseden birinin evladı da dünyaya katkısı olacak biri olmaz
Evliysen, hamileysen ama maddi durumun bir çocuğa bakmaya yetmeyecekse aldırailmelisin. Zor ve sağlıksız koşullarda yetişen çocuklar yetiştirmek istememesi birinin çok normal bir şey.
Çocuk yetiştirmek oyun değil. Düzgün bir ortamda yetişmeyen bireyler gidiyor tecavüzcü oluyor, terörist oluyor, nefret duygusuyla yaşayan iğrenç varlıklara dönüşüyorlar. Düzgün ortamı sağlamak anne, babanın elinde. Eğer bu ortamı sağlayamayacaklarsa çocuğu aldırmak hiç kimse tarafından yargılanmamalı.
Rihamahir o cocugu omru boyunca her gun defalarca oldurmektense bir kere oldurmek daha iyi
Bir yetimhane,cami avlusu yada çöp kutusunun köşesine terk edileceğine aldırılsın çok daha iyi.
Düşünülmesi gereken ''can öldürmek'' değil. Anne çocuğun kötü bir hayat süreceğine inanıyorsa laf söylemek kimseye düşmez zaten.
Anne için herhangi bir sağlık sorunu oluşturuyorsa kürtajın sorgusu olmaz zaten. Ama bu işin birde ahlaki bi boyutu söz konusu tabi ki. Bu durumda günahı ve vebali ile kişiyle alakalı zaten. Günümüz de masum olduğu kadar masum olmayan birçok kürtaj operasyonu da olduğu için ben yine de bazı prosedür ve yasakların olmasını daha sağlıklı buluyorum.
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın