Küresel Isınma Gerçeğini Yüzümüze Tokat Gibi Çarpan 16 Öncesi/Sonrası Fotoğraf
Küresel ısınma, atmosfere salınan zararlı gazların neden olduğu sera etkisi sonucu Dünya üzerinde ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir. Kısacası, Dünyamızın topyekün ısınması durumudur.
Ayrıca küresel ısınma önlem alınmadığı takdirde Dünyanın, dolayısıyla da bizlerin sonunu getirebilecek derecede ciddi bir sorundur.
Matrix serisinde rol alan Agent Smith, insan ırkıyla alakalı şunu söylüyor:
Siz insanları sınıflandırmaya çalıştığım zaman sizin aslında memeli canlılar olmadığınızı fark ettim. Çünkü bu dünyadaki her memeli canlı, çevresiyle bir uyum içerisinde yaşar. Ama insanoğlu bu şekilde yaşamıyor. Siz bir bölgeye yerleşip, o bölgenin tüm kaynaklarını tüketene kadar çoğalıyorsunuz. Yaşamınızı sürdürmeniz için tek seçeneğiniz başka bir bölgeye sıçramak kalıyor. Aynen bu şekilde davranan, Dünya üzerinde başka bir organizma daha var: Virüsler. İnsanoğlu bir hastalıktır, bu dünya için bir kanserdir. Siz vebasınız ve biz de tedaviyiz.
1. Pedersen Buzulları, Alaska; 1917 - 2015 Arası
2. Aral Gölü, Orta Asya; 2000-2014 Arası
3. Carroll Buzulu, Alaska; 1906-2003 Arası
4. Powell Gölü, Arizona; 1999-2014 Arası
5. Bear Buzulu, Alaska; 1909-2005 Arası
6. Rondonya Ormanları, Brezilya; 1975-2009 Arası
7. McCarty Buzulu, Alaska; 1909-2004 Arası
8. Dasht Nehri, Pakistan; 1999-2011 Arası
9. Matterhorn Dağı, İsviçre Alpleri; 1960-2005 Arası
10. Mabira Ormanları, Uganda; 2001-2006 Arası
11. Toboggan Buzulları, Alaska; 1909-2000 Arası
12. Great Man-Made River, Libya; 1987-2010 Arası
13. Qori Kalis Buzulları, Peru; 1978-2011 Arası
14. Mar Chiquita Gölü, Arjantin; 1998-2011 Arası
15. Muir Buzulları, Alaska; 1941-2004 Arası
16. Uruguay Ormanları; 1975-2009 Arası
Dünyamızın sürdürülebilirliği konusunda gelecek tahminlemelerini yapan en bilinir dört araştırmacıdan biri olan Prof. Dr. Jorgan Randers’ın, 3 Aralık 2013'te Boğaziçi Üniversitesinde gerçekleştirdiği konferansta, gelecek 40 yıl için derlediği tahminlemelerini içeren birkaç anekdot aşağıdaki gibidir.
• 2040’larda uzayan insan ömrü ve yeni doğumlar sebebiyle dünya nüfus populasyonu 8.1 milyar insan ile zirveye ulaşacak, daha sonra yeniden düşüşe başlayacaktır.
• Mevcuttaki enerji kullanımı, 1970’lerden günümüze 3 kat artmıştır, 2050 yılında ise 4,5 kat artmış olacaktır.
• Kıtlaşan enerji kaynakları sebebiyle yenilenebilir enerji sistemleri bugüne nazaran 2050’de 5 kat artmış olacaktır.
• Karbon emisyonu dünya çapında 2030 yılında zirve yapacaktır.
• 1990’dan bu yana atmosferdeki karbondioksit gaz oranı 45% artmış durumda. Kyoto anlaşması ile co2 emisyonunu azaltan politikaları sürdüren birkaç AB birliği üyesi ülke sayesinde, salınım yapılan co2 gazlarında %8 düşüş olmasına karşın, diğer ülkelerin konuya yeterli yatırımı sağlamamış olması, gidişatımızın halen negatif olduğunu göstermektedir.
• 40 yıl sonra da, herkese yetecek kadar yiyecek olmasına karşın; dünyadaki eşitsiz gelir dağılımı sebebiyle açlıkla uğraşan ülkeler var olmaya devam edecektir.
• Karbon salınımından doğacak sıcaklık artışı sebebiyle iklim değişimi kaçınılmaz olacaktır:
• 2050’de ekonomik anlamda en büyük kaybeden şu an hali hazırda olgunlaşmış bir yapıda olan ülke olarak şaşırtıcı şekilde abd olacak, Çin ise belirtilen yıllarda büyük bir ekonomik zafer kazanmış olacaktır. Çocuklarımıza ve daha sonraki nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için küresel ısınmaya ve su kıtlığına karşı alabileceğimiz birey veya devlet inisiyatifindeki bazı önlemler:
• Daha yaşanabilir bir dünya oluşturmak için, karbon ayak izini bireysel bazda düşürmek ve tüm kaynakları herkese yeterli kılabilmek için daha az çocuk sahibi olmak,
Yorum Yazın
Dünya ölüyor da ağlayanı yok. Sonumuz yakın. Bir sürü sebebi var, bide marsta yaşam varmış. Dünyayı batırdınız birde marsı batırın. Sözüm başkasına üstüne al... Devamını Gör
sen elindekinin kıymetini bilme sonra muhtemelen ölü bir gezegen olan mars'ta su bulduk diye göbek at
Desene çocuğumuzun çocuğu nefes alamayacak.